ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price, günlük basın toplantısında Yunanistan ile Türkiye içindeki gündeme ait değerlendirmelerde bulundu.
Sözcü Price, “Yunanistan ve Türkiye de dahil olmak üzere NATO müttefiklerimizi bölgede barış ve güvenliği korumak ve farklılıkları diplomatik olarak çözmek için birlikte çalışmaya teşvik etmeye devam ediyoruz.” sözlerini kullandı.
Yunanistan Başbakanı’nın geçen hafta Washington’da olduğunu ve idaredeki mevkidaşlarıyla görüşmeler yaptığını hatırlatan Price, “Yunanistan’ın vazgeçilmez bir ortak ve ABD için kıymetli bir NATO müttefiki olduğunu biliyoruz. Emsal biçimde Türkiye de ABD’nin değerli bir ortağı ve değerli bir NATO müttefikidir. Ortaklarımızın bölgede barış ve güvenliği korumak için bir arada çalıştığını görmek istiyoruz.” diye konuştu.
Türkiye’nin, İsveç ve Finlandiya’da terör örgütü YPG/PKK’nın varlığı ile bu ülkelerin Türkiye’ye yönelik ihracat lisansları kısıtlamasını münasebet göstererek bu ülkelerin NATO üyeliğine karşı çıkmasına yönelik bir soruya cevap veren Price, hususun Türkiye ile ABD içindeki ikili bir problem olmadığına dikkati çekti.
Sözcü, “İsveçli ve Finlandiyalı ortaklarımız bunu Türk müttefiklerimizle görüşecekler ve görüşüyorlar. Bu, Türkiye ile ortamızda ikili bir problem olmadığı için bunu tabir etmek istedim. Bu, şu anda Türkiye ile İsveçli, Fin ortaklarımız içinde bir mevzu. İsveçli ve Finlandiyalı ortaklarımızla ve Türk müttefiklerimizle olan ilgilerimizi koruyacağımızdan, İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya süratli iştiraki konusunda NATO ittifakı ortasındaki kuvvetli fikir birliğini sürdürebileceğimizden eminiz.” değerlendirmesini yaptı.
Tayvan siyasetimizde değişiklik yok
ABD Lideri Joe Biden’ın, bir basın toplantısında Çin’in Tayvan’ı işgal etmesi durumunda askeri karşılık vereceklerine yönelik açıklamasını pahalandıran Price, Biden’ın bir siyaset değişikliğine işaret etmediğini sav etti.
Price, şu biçimde devam etti:
“Başkan, siyasetimizde rastgele bir değişikliği duyurmadı. Başkan’a sorulduğunda, epey net bir biçimde söz etti ve burada alıntı yapacak olursam, ‘Tayvan’a yönelik siyasetimiz değişmedi’ dedi. ‘Tayvan boğazlarında barış ve istikrarı desteklemeye ve statükoda tek taraflı bir değişiklik olmamasını sağlamaya kararlıyız’ dedi. ‘Tek Çin siyasetini destekleyeceğimiz konusunda bir taahhütte bulunduğumuzu’ söz etti. ‘Tayvan’ın, Tayvan Münasebetleri Yasası ile dengeli olarak kendisini savunmak için gereksinim duyduğu her şeye sahip olmasını sağlamak için geçmişte yaptığımız her şeyi destekliyoruz’ dedi.”
Sincan’daki kamplar
Çin’in Sincan Uygur Özerk Bölgesi’ndeki “bir daha eğitim merkezi” ismi verilen kamplara ilişkin imajlara ait bir soruya cevap veren Price, bu imgelerden dolayı “dehşete düştüklerini” kaydederek, Çin’in Uygurlar ile öbür etnik Müslümanlara “soykırım” yaptığı ve Sincan bölgesinde “insanlığa karşı kabahatlerin işlenmeye devam ettiği” formundaki evvelki sözlerini bir dahaledi.
Pekin idaresinin bu husustaki argümanları reddetmesi, milletlerarası toplumun tasalarını şeffaf bir biçimde ele almamasından da derin telaş duyduklarını anlatan Price, kelamlarını, “Çin’i toplu gözaltı azabına son vermek için toplama kamplarını ortadan kaldırmaya, keyfi olarak gözaltına alınan tüm bu insanları derhal hür bırakmaya, zorla çalıştırma ve zorla kısırlaştırma faaliyetlerini sonlandırmaya çağırdık ve buna devam ediyoruz.” diye tamamladı.
Sözcü Price, “Yunanistan ve Türkiye de dahil olmak üzere NATO müttefiklerimizi bölgede barış ve güvenliği korumak ve farklılıkları diplomatik olarak çözmek için birlikte çalışmaya teşvik etmeye devam ediyoruz.” sözlerini kullandı.
Yunanistan Başbakanı’nın geçen hafta Washington’da olduğunu ve idaredeki mevkidaşlarıyla görüşmeler yaptığını hatırlatan Price, “Yunanistan’ın vazgeçilmez bir ortak ve ABD için kıymetli bir NATO müttefiki olduğunu biliyoruz. Emsal biçimde Türkiye de ABD’nin değerli bir ortağı ve değerli bir NATO müttefikidir. Ortaklarımızın bölgede barış ve güvenliği korumak için bir arada çalıştığını görmek istiyoruz.” diye konuştu.
Türkiye’nin, İsveç ve Finlandiya’da terör örgütü YPG/PKK’nın varlığı ile bu ülkelerin Türkiye’ye yönelik ihracat lisansları kısıtlamasını münasebet göstererek bu ülkelerin NATO üyeliğine karşı çıkmasına yönelik bir soruya cevap veren Price, hususun Türkiye ile ABD içindeki ikili bir problem olmadığına dikkati çekti.
Sözcü, “İsveçli ve Finlandiyalı ortaklarımız bunu Türk müttefiklerimizle görüşecekler ve görüşüyorlar. Bu, Türkiye ile ortamızda ikili bir problem olmadığı için bunu tabir etmek istedim. Bu, şu anda Türkiye ile İsveçli, Fin ortaklarımız içinde bir mevzu. İsveçli ve Finlandiyalı ortaklarımızla ve Türk müttefiklerimizle olan ilgilerimizi koruyacağımızdan, İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya süratli iştiraki konusunda NATO ittifakı ortasındaki kuvvetli fikir birliğini sürdürebileceğimizden eminiz.” değerlendirmesini yaptı.
Tayvan siyasetimizde değişiklik yok
ABD Lideri Joe Biden’ın, bir basın toplantısında Çin’in Tayvan’ı işgal etmesi durumunda askeri karşılık vereceklerine yönelik açıklamasını pahalandıran Price, Biden’ın bir siyaset değişikliğine işaret etmediğini sav etti.
Price, şu biçimde devam etti:
“Başkan, siyasetimizde rastgele bir değişikliği duyurmadı. Başkan’a sorulduğunda, epey net bir biçimde söz etti ve burada alıntı yapacak olursam, ‘Tayvan’a yönelik siyasetimiz değişmedi’ dedi. ‘Tayvan boğazlarında barış ve istikrarı desteklemeye ve statükoda tek taraflı bir değişiklik olmamasını sağlamaya kararlıyız’ dedi. ‘Tek Çin siyasetini destekleyeceğimiz konusunda bir taahhütte bulunduğumuzu’ söz etti. ‘Tayvan’ın, Tayvan Münasebetleri Yasası ile dengeli olarak kendisini savunmak için gereksinim duyduğu her şeye sahip olmasını sağlamak için geçmişte yaptığımız her şeyi destekliyoruz’ dedi.”
Sincan’daki kamplar
Çin’in Sincan Uygur Özerk Bölgesi’ndeki “bir daha eğitim merkezi” ismi verilen kamplara ilişkin imajlara ait bir soruya cevap veren Price, bu imgelerden dolayı “dehşete düştüklerini” kaydederek, Çin’in Uygurlar ile öbür etnik Müslümanlara “soykırım” yaptığı ve Sincan bölgesinde “insanlığa karşı kabahatlerin işlenmeye devam ettiği” formundaki evvelki sözlerini bir dahaledi.
Pekin idaresinin bu husustaki argümanları reddetmesi, milletlerarası toplumun tasalarını şeffaf bir biçimde ele almamasından da derin telaş duyduklarını anlatan Price, kelamlarını, “Çin’i toplu gözaltı azabına son vermek için toplama kamplarını ortadan kaldırmaya, keyfi olarak gözaltına alınan tüm bu insanları derhal hür bırakmaya, zorla çalıştırma ve zorla kısırlaştırma faaliyetlerini sonlandırmaya çağırdık ve buna devam ediyoruz.” diye tamamladı.