Adalet Bakanı Bekir Bozdağ imzasıyla başsavcılıklara “Sürekli Hastalık, Sakatlık ve Kocama sebebiyle Bireylerin Cezalarının hafifçeletilmesi yahut Kaldırılması Hakkında İşlemler” başlıklı genelge gönderildi.
Anayasa’nın 104. unsurunun 16. fıkrasına bakılırsa “sürekli hastalık, sakatlık ve kocama sebebiyle şahısların cezalarını hafifçeletmek yahut kaldırmak” nazaranv ve ytesirinin cumhurbaşkanına ilişkin olduğu hatırlatılan genelgede, ilgili Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile İsimli Tıp Kurumu’na, daima hastalık, engellilik ve kocama sebebiyle bireylerin cezalarının hafifçeletilmesi yahut kaldırılmasına ait süreçler hakkında bilimsel ve teknik görüş bildirme bakılırsavi verildiğine işaret edildi.
Genelgede, mahkumların şahsen yahut yasal temsilcileriyle bakanlığa yahut direkt cumhuriyet başsavcılığına talepleri üzerine ya da başsavcılıkça resen başlatılan cezalarının hafifçeletilmesi yahut kaldırılması süreçlerine ait evrakın bakanlıkça Cumhurbaşkanlığı makamına gecikmeksizin eksiksiz sunulabilmesi gayesiyle, 1 Ocak 2006 tarihindeki genelgenin güncellenmesine muhtaçlık duyulduğu vurgulandı.
Buna bakılırsa, hükümlü, durumunun daima hastalık, sakatlık yahut kocama hali olup olmadığının teşhis ve tespiti için tam teşekküllü devlet hastanesi sıhhat şurasına sevk edilecek.
Tam teşekküllü sıhhat şurası raporu alındıktan daha sonra, daha evvel verilen tüm tetkik ve raporlar da talebine eklenerek, mahkumun durumunun daima hastalık, sakatlık yahut kocama hali olup olmadığının teşhis ve tespitine ait İsimli Tıp Kurumu’ndan bilimsel ve teknik görüş istenilecek.
Hükümlü, muayenesi istenmedikçe ve muayene için gün alınmadıkça bulunduğu yer ceza infaz kurumundan İsimli Tıp Kurumu’nun bulunduğu yer ceza infaz kurumuna sevk edilmeyecek.
Adli Tıp Kurumu’nun, mahkumda “sürekli hastalık, sakatlık ve kocama” teşhis etmesi halinde, kurumun bu teşhisiyle birlikte, sıhhat konseyi raporu, infaza bahis katılaşma şerhli tüm ilamları ile şartlı salıverilmenin geri alınması, içtima yahut içtimanın çözülmesine ait kararların katılaşma şerhini içeren örnekleri, daha evvel yararlandığı aflara ait karar örnekleri, müddetname, infaz edilen ceza süresi ile şartlı salıverilme tarihine kadar kalan süreyi açıkça belirten tutanak, var ise infaz tehir sonucu, isimli sicil kaydı üzere evraklar fezleke ekinde derhal Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’ne gönderilecek.
Adli Tıp Kurumunun, mahkumda “sürekli hastalık, sakatlık ve kocama” hallerinin bulunmadığına dair teşhisi durumunda ise yalnızca kurumun bu teşhisini içeren görüşü ile sıhhat şurası raporunun onaylı örneği müdürlüğe iletilecek.
Hükümlünün yahut yasal temsilcisinin talebinden vazgeçmesi ya da cumhuriyet başsavcılığı tarafınca resen başlatılan süreçleri reddetmesi halinde, cezaların hafifçeletilmesi yahut kaldırılması süreçlerinin sürdürülebileceği hususu pahalandırılacak.
Hakkında katılaşmış bir karar bulunmayan tutuklu istikametinden cezaların hafifçeletilmesi yahut kaldırılması süreçlerine başlanamayacağından, böyleki talep tahliye istemi mahiyetinde kabul edilerek, gereği mahallinde takdir edilecek.
Anayasa’nın 104. unsurunun 16. fıkrasına bakılırsa “sürekli hastalık, sakatlık ve kocama sebebiyle şahısların cezalarını hafifçeletmek yahut kaldırmak” nazaranv ve ytesirinin cumhurbaşkanına ilişkin olduğu hatırlatılan genelgede, ilgili Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile İsimli Tıp Kurumu’na, daima hastalık, engellilik ve kocama sebebiyle bireylerin cezalarının hafifçeletilmesi yahut kaldırılmasına ait süreçler hakkında bilimsel ve teknik görüş bildirme bakılırsavi verildiğine işaret edildi.
Genelgede, mahkumların şahsen yahut yasal temsilcileriyle bakanlığa yahut direkt cumhuriyet başsavcılığına talepleri üzerine ya da başsavcılıkça resen başlatılan cezalarının hafifçeletilmesi yahut kaldırılması süreçlerine ait evrakın bakanlıkça Cumhurbaşkanlığı makamına gecikmeksizin eksiksiz sunulabilmesi gayesiyle, 1 Ocak 2006 tarihindeki genelgenin güncellenmesine muhtaçlık duyulduğu vurgulandı.
Buna bakılırsa, hükümlü, durumunun daima hastalık, sakatlık yahut kocama hali olup olmadığının teşhis ve tespiti için tam teşekküllü devlet hastanesi sıhhat şurasına sevk edilecek.
Tam teşekküllü sıhhat şurası raporu alındıktan daha sonra, daha evvel verilen tüm tetkik ve raporlar da talebine eklenerek, mahkumun durumunun daima hastalık, sakatlık yahut kocama hali olup olmadığının teşhis ve tespitine ait İsimli Tıp Kurumu’ndan bilimsel ve teknik görüş istenilecek.
Hükümlü, muayenesi istenmedikçe ve muayene için gün alınmadıkça bulunduğu yer ceza infaz kurumundan İsimli Tıp Kurumu’nun bulunduğu yer ceza infaz kurumuna sevk edilmeyecek.
Adli Tıp Kurumu’nun, mahkumda “sürekli hastalık, sakatlık ve kocama” teşhis etmesi halinde, kurumun bu teşhisiyle birlikte, sıhhat konseyi raporu, infaza bahis katılaşma şerhli tüm ilamları ile şartlı salıverilmenin geri alınması, içtima yahut içtimanın çözülmesine ait kararların katılaşma şerhini içeren örnekleri, daha evvel yararlandığı aflara ait karar örnekleri, müddetname, infaz edilen ceza süresi ile şartlı salıverilme tarihine kadar kalan süreyi açıkça belirten tutanak, var ise infaz tehir sonucu, isimli sicil kaydı üzere evraklar fezleke ekinde derhal Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’ne gönderilecek.
Adli Tıp Kurumunun, mahkumda “sürekli hastalık, sakatlık ve kocama” hallerinin bulunmadığına dair teşhisi durumunda ise yalnızca kurumun bu teşhisini içeren görüşü ile sıhhat şurası raporunun onaylı örneği müdürlüğe iletilecek.
Hükümlünün yahut yasal temsilcisinin talebinden vazgeçmesi ya da cumhuriyet başsavcılığı tarafınca resen başlatılan süreçleri reddetmesi halinde, cezaların hafifçeletilmesi yahut kaldırılması süreçlerinin sürdürülebileceği hususu pahalandırılacak.
Hakkında katılaşmış bir karar bulunmayan tutuklu istikametinden cezaların hafifçeletilmesi yahut kaldırılması süreçlerine başlanamayacağından, böyleki talep tahliye istemi mahiyetinde kabul edilerek, gereği mahallinde takdir edilecek.