Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Belçika’nın başşehri Brüksel’de gerçekleştirilen NATO Savunma Bakanları Toplantısı’nın akabinde gazetecilerle bir ortaya geldi.
NATO Karargahı’nda Savunma Bakanları Toplantısı’nın yanı sıra Ukrayna Savunma Temas Kümesi Toplantısı’nın da gerçekleştirildiğini hatırlatan Akar, “Bu toplantılarda Türkiye olarak yaptıklarımızı, hangi noktada olduğumuzu oradaki arkadaşlarımızla paylaştık. Katkılarımızı, dayanaklarımızı söz ettik..” diye konuştu.
Özellikle Ukrayna konusunda Türkiye’nin çalışmalarını lisana getirdiğine dikkat çeken Akar, “Bunun haricinde hala şu anda bizim Ukrayna konusunda yaptığımız çalışmalardan biri de Sayın Cumhurbaşkanımızın ve öbür ilgili bakanlarımızın, bizlerin yaptığı şey, bir an evvel ateşkesin sağlanması. Bu mevzuda tarafların barışçıl yol ve biçimlerin bulunması konusunda çalışmalarını artırması. Zira orada sahiden berbatlaşan bir insani durum var. Bu duruma da bir an evvel son verilmesi konusundaki girişimlerimizi sürdürüyoruz ve diplomatik yol ve metotlara başlanılmasını, girilmesini, diplomasinin önünün açılmasının da değerli olduğunu bir daha bu toplantılar sırasında gündeme getirdik.” sözlerini kullandı.
“Tahıl ve esir değişimi Türkiye olarak göğsümüzü kabartan mevzular oldu”
Burada tabi en kıymetli bahis Türkiye olarak yaptığımız çalışma Ukrayna konusunda bildiğiniz üzere öbür ilgili bakanlıklarımızla birlikte sonuçlandırdığımız tahıl konusu var. Ayrıyeten bir daha ilgili bakanlıklarımız ve ilgili kurumlarımızın yaptığı çalışmalarla bu esir değişimi var. Bunlar nitekim Türkiye olarak göğsümüzü kabartan bahisler oldu. Bu toplantılar sırasında, hem bu temas kümesi toplantısında birebir vakitte NATO Savunma Bakanları Toplantısında oradaki bizim Bakan arkadaşlarımız kendi ülkeleri ismine bu mevzuda Türkiye’ye takdirlerini, Türkiye’ye teşekkürlerini de söz ettiler.” dedi.
“Müttefiklerimizden anlayış, dayanak beklediğimizi gündeme getirdik”
Akar, görüşmelerde Türkiye ile ilgili bahisleri da lisana getirdiklerini belirterek, “Bunların en başında gelen bahis, bildiğiniz üzere terörle uğraş konusu. Türkiye olarak bizim terörle uğraş konusunda önemli bir gayretimiz olduğunu, önemli bir uğraşımız olduğunu ve bunun da ne manaya geldiğini de bir daha detaylı bir biçimde muhataplarımıza izah etme ve aktarma fırsatı bulduk. Burada bizim Türkiye olarak öbür bir konu da terörle uğraşın yanı sıra, terörle çaba konusunda dostlarımızdan, müttefiklerimizden de anlayış, dayanak beklediğimizi, bahsin objektif biçimde kıymetlendirilmesi gerektiğini de bir daha görüşmede gündeme getirdik.” diye konuştu.
Türkiye’nin pozisyonu, durumu itibariyle nerede olduğu konusunda ise bir daha burada bizim 70 yıldan beri NATO’nun bir üyesi olduğumuzu, bugüne kadar bize verilen her NATO vazifelerini büyük bir muvaffakiyetle yerine getirdiğimizi ve silahlı kuvvetlerimizin seçkin ve saygın yerini koruduğunu, Türkiye’nin bu mevzuda nitekim barış için, bölge barışı için, dünya barışı için NATO çerçevesinde yapılabilecek ne var ise bunların hepsini yaptığımızı kendilerine tabir ettik.” dedi.
Türkiye’ye uygulanan ihracat sınırlaması
“Burada bizim birtakım dertlerimiz da vardı, bunları da lisana getirdik” diyen Akar, “Bunlardan birincisi maalesef kimi müttefiklerimiz tarafınca Türkiye’ye karşı uygulanan bir ihracat listelerindeki birtakım sınırlamalar var. Bunların da hem mevcut durumla tıpkı vakitte müttefiklik ile hiç uyumlu olmadığını, zira Türkiye’nin NATO için yapması gereken kıymetli misyonlar olduğunu, bu misyonları yapabilmesi için de materyale muhtaçlığı olduğunu, ötürüsıyla bu tıp tahditlerle mevcut sistemin idamesinin de hayli sıkıntı olduğunu, olacağını, bunların tekrar gözden geçirilmesi gerektiği konusunda bir daha muhataplarımızla yaptığımız görüşmeler sırasında lisana getirdik. aslına bakarsan aslında bu biçimde bir uygulamanın da müttefiklik ruhuna alışılmamış olduğunu, uygun olmadığını da bir daha arkadaşlarımızın dikkatlerine sunduk. Biz burada NATO’nun emniyetli, faal, saygın bir müttefiki olduğumuzu, bugüne kadar olduğu üzere bundan daha sonra da barış için, huzur için, dünya barışı için yapılması gereken ne var ise bu hususta da NATO çerçevesinde yapacağımızı söz ettik” halinde konuştu.
Bir gazetecinin görüşmelerde İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliği konusunun gündeme gelip gelmediği sorusuna Akar, şöyle karşılık verdi:
“Biz NATO’nun tabi ki güçlenmesini istiyoruz, tabi ki kuvvetlenmesini istiyoruz, tabi genişlemesini istiyoruz. NATO’nun bu açık kapı siyasetinde bizim hiç bir biçimde bir şeyimiz olmadığını, sorunumuz olmadığını, ancak öbür taraftan da bizim hassasiyetlerimize hürmet gösterilmesi gerektiğini de bir daha burada yaptığımız görüşmelerde gündeme getirdik. Burada değerli konulardan biri de NATO bir güvenlik örgütü. ötürüsıyla NATO güvenliği sağlarken en büyük uğraş alanlarından biri de terörizm. Terörizm şu anda önemli bir sorun tüm ülkeler için. Birden çok terör örgütü ile gayret eden tek ülkeyiz biz. Bunun anlaşılması gerektiğini, bunun görülmesi gerektiğini ve bu hususta bizim yaptıklarımızın farkındalığının artırılması gerektiğini muhataplarımıza söylemiş olduk.”
Haziran ayında Madrid Tepesi sırasında İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliğine yönelik imzalanan üçlü memorandumu hatırlatan Akar, şu biçimde konuştu:
“Orada yazılan, imza atılan taahhütler var İsveç tarafınca, Finlandiya tarafınca. Biz bunların yerine getirilmesini kendilerine söz ediyoruz ve bu mutabakatın bir sonuç değil, bir başlangıç olduğunu da tekrar yeniden bir daha burada dikkate sunduk. Bunun sonuçlanmasıyla, bunlar tamamlandıktan daha sonra nihai sonucu da bildiğiniz üzere bizim anayasal sistemiz ortasında, hukuk sistemimiz ortasında Türkiye Büyük Millet Meclisi sonucunı verecek. Geçen hafta bir daha bir toplantı yapıldı Türkiye’de heyetlerarası. Biz de orada elimizden geldiğince arkadaşlarımıza, muhataplarımıza, İsveç-Finlandiya, yardımcı olmaya çalışıyoruz. Lakin maalesef beraberinde tabi İsveç’teki, Finlandiya’daki durumu da yakından takip ediyoruz. Hala bu ülkelerde maalesef bir grup provokatif hareketlerin, birtakım hala manzaraların devam ettiğini de üzülerek görüyoruz. Bu manada hem İsveç’in tıpkı vakitte Finlandiya’nın somut adımlar atmasını da biz sahiden bekliyoruz.”
“Bazıları 2014’te neredeydi”
Ukrayna’daki gelişmelere yönelik soru üzerine Akar, Türkiye’nin bahisle ilgili epey taraflı gayretlerini sürdürdüğünü söylemiş oldu. Başlangıçtan beri Ukrayna’nın toprak bütünlüğüne kıymet verdiklerini belirten Akar, şöyleki konuştu:
“Son olarak yapılan bu 4 bölgenin ilhakına da karşı olduğumuzu da açık ve net bir biçimde ortaya koyduk. 2014’ten beri biz bu sonucumızı, bu siyasetimizi sürdürüyoruz. Biz hiç bir biçimde Kırım’ın da ilhakını kabul etmedik bugüne kadar. 2014’te kimileri neredeydi? Kimiler 2014’te neredeydi? Bu hususta Türkiye’nin açık ve net siyasetini her insanın hayli âlâ anlaması lazım.”
“Karadeniz’in sükuneti de sakin olması da Türkiye’nin başka bir başarısı”
Karadeniz’in stratejik bir gayret alanı olmamasında, sakin kalmasında Türkiye’nin değerli rolü olduğunu vurgulayan Akar, “Ne Karadeniz’den dışarı, ne Karadeniz’in içine rastgele bir biçimde savaş gemisinin girmesine müsaade etmedik, etmiyoruz. ötürüsıyla orası bir gayret alanı olmaktan çıktı. Onu engelledik. ötürüsıyla şu anda Karadeniz’in sükuneti de sakin olması da Türkiye’nin farklı bir başarısı. Bunun da kesinlikle kayıt altına alınması lazım” diye konuştu.
Ateşkes konusu
Hafta içi Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu ile bir telefon görüşmesi hatırlatan Bakan Akar, “Benzer şeyleri konuştuk. Bir an evvel ateşkesin sağlanması konusunda ve bunun da karşı taraf yani Sayın Şoygu tarafında da bunun bu türlü algılandığını, ateşkes konusunda bizim yaklaşımımıza benzeri yaklaşım olduğunu da büyük bir memnuniyetle müşahede ettik.” sözünü kullandı.
“Türkiye sağlam bir muhatap olduğunu hem Ukrayna’ya birebir vakitte Rusya’ya göstermiş oldu”
Türkiye’nin gayretlerinin akabinde oluşturulan tahıl koridorundaki son duruma ait soru üzerine Akar, “BM ile koordineli olarak İstanbul’da, tahıl mamüllerinin inançlı transferi için kurulan Müşterek Uyum Merkezi faaliyetlerini sürdürüyor. Merkezin ağır çalışmaları kararı 7 milyon tondan fazla tahıl Ukrayna limanlarından taşındı. Taşınmaya devam diyor. Tabi bu biçimiyle Türkiye muteber bir muhatap olduğunu hem Ukrayna’ya birebir vakitte Rusya’ya göstermiş oldu. Biz diyoruz ki bundan daha sonraki çalışmalarda da bu geldiğimiz noktadan dolayı, Türkiye’nin bu itibarından dolayı bu güç konusunda olsun, öteki konularda olsun, bu yaptığımız çalışma ateşkes konusu olsun, görüşmeler konusunda olsun, biz model olarak kullanılabilir diyoruz.” karşılığını verdi.
Yunan mevkidaşı ile görüşme
Ege’de tansiyonun yükseldiği bir periyotta Yunanistan Savunma Bakanı Nikolaos Panagiotopoulos ile görüştüğü belirtilerek bu görüşmeye yönelik değerlendirmesi sorulan Akar, “Bu hususta da bir daha orada yaptığımız çalışmalar sırasında arkadaşlarla, bu meselelerin epeyce boyutlu olduğunu, hayli taraflı olduğunu ve karmaşık olduğunu ve ancak bunun da tahlilinin memleketler arası hukuk çerçevesinde, düzgün komşuluk alakaları çerçevesinde barışçıl yol ve tekniklerle, diyalogla çözülebileceğini, bunun için de aslında tahlilin diyalog olduğunu, muhatabımızla da konuştuğumuzda kapsamlı ve kalıcı bir tahlil için karşılıklı görüşmemiz lazım. Bunun için de biraz evvel söylemiş olduğim üzere milletlerarası hukuk temeldir, düzgün komşuluk bağları temeldir, müttefiklik ruhu temeldir. Zira biz NATO ortasında iki müttefik ülkeyiz. ötürüsıyla sorunlarımızı bizim kendimizin çözmesi lazım. Bunun için de diyalog bizim için şayet olmazsa olmaz bir araç olarak ortaya çıkıyor.” halinde karşılık verdi.
Akar, açıklamalarına şöyleki devam etti:
“Gerginliğe niye olmayacak biçimde ilgilerimizi sürdürmenin iki ülke için de yararlı olduğunu kıymetlendiriyoruz. Türkiye-Yunanistan içindeki sıkıntının rastgele bir biçimde üçüncü tarafların müdahalesine gerek kalmadan çözülmesi temel olmalıdır. Türkiye’nin de Yunanistan’ın da olumlu bir gündeme odaklanarak olayları çözmek için görüşmesi değerlidir.”
“(Yunanistan ile) Olumlu görüşmeler oluyor. Olumlu çalışmalar yapılıyor”
İki ülke içinde istişari, ayrıştırma yordamları ve itimat artırıcı tedbirler görüşmelerinin olduğunu hatırlatan Akar, “Bu üç kanalın da şu anda durduğunu görüyoruz. Bu görüşmelerin, bu alanlarda çalışmaların başlaması lazım. Olumlu görüşmeler oluyor. Olumlu çalışmalar yapılıyor. Biz bu biçimiyle önümüzdeki devirde ve bu çalışmaların başlayabileceğini kıymetlendiriyoruz. (Güven Artırıcı Tedbirler Toplantısı kapsamında) İki sefer biz heyetlerimiz Atina’ya gitti, Yunanistan’ın heyeti bir defa Türkiye’ye geldi. ötürüsıyla bir dördüncü için Yunanistan heyetini Ankara’ya beklediğimizi de bir daha arkadaşlarımızla konuştuk, lisana getirdik. Önümüzdeki günlerde bu çeşit diyalogların başlamasını bekliyoruz, umuyoruz.” tabirlerini kullandı.
Türkiye’nin bölgesinde barış ve istikrarın teminatı olduğunu söyleyen Akar, “Şunu söylüyoruz biz. Türkiye bölgesinde sahiden barış ve istikrarın teminatı. Barış için, istikrar için elimizden gelen uğraşı gösterdik. Bundan daha sonra göstermeye devam edeceğiz. Türkiye katiyen hiç kimse için tehdit değil, dostlar için, müttefikler için tehdit değil, sağlam, kuvvetli ve faal bir ülkeyiz biz, müttefikiz biz. Bunun herkes tarafınca bilinmesi lazım.” diye konuştu.
“Barış için sürekli biz bir adım önde olacağız”
Bakan Akar, “Arzumuz, isteğimiz, temennimiz Ege’nin, Doğu Akdeniz’in bir dostluk denizi olması, tüm zenginliklerin adil bir biçimde paylaşılması, ötürüsıyla huzurlu ve inançlı bir ortamın ortaya çıkması. Gayemiz bu. Biz şunu söylüyoruz, şu hususta iddialıyız. Cumhurbaşkanımız da vakit zaman bunu söylemiş olduler, söz ettiler. Barış için hep biz bir adım önde olacağız. ötürüsıyla biz barış istiyoruz, diyalog yoluyla bu barışın temininin mümkün olduğuna inanıyoruz. Üçüncü ülkelerden de beklentimiz var, yalnızca Yunanistan’dan değil problemlerin tahlili konusunda. Onların da memleketler arası hukuka uygun bir biçimde, haklı, mantıklı tezlerimizi görmeleri, mevzuya yalnızca AB dayanışması penceresinden bakmamaları, olaylara objektif ve tarafsız bakmalarının, adil bakmalarının kıymetli olduğunu, sorunun lakin bu türlü çözülebileceğini, aksi biçimde taraf tutulduğu takdirde olayların tahliline değil, çözülmemesine katkı sağlanacağını her insanın bilmesi lazım diyoruz.” sözlerine yer verdi.
“ABD Savunma Bakanlığı ile temaslarımızı sürdürüyoruz”
Başka bir gazetecinin ABD’den F-16 tedariki ve modernizasyonuna ait sorusu üzerine Akar, “F-16’ların bir tedarik kısmı var. Biz modernizasyon kısmı var. Bunlarla ilgili süreç devam ediyor. Basına da bunlarla ilgili gelişmeler yansıyor. Biz Ulusal Savunma Bakanlığı olarak ABD Savunma Bakanlığı ile temaslarımızı sürdürüyoruz. Şu ana kadar 4 heyetler ortası toplantı yapıldı. Temaslarımız devam ediyor. Bu toplantılarla bunun da iş birliği ortasında stratejik ortağımız, müttefikimiz Amerika ile temasımızı sürdürmek üzere çözülmesini bekliyoruz.” diye konuştu.
“Olumlu bir biçimde sonuçlandırılmasına uğraş gösteriyoruz”
ABD Savunma Bakanlığı’nın bu mevzuda Türkiye’yi destekleyen açıklamalarını hatırlatan Akar, “Biz bunun da çözülmesiyle bağlantılarımızın daha da uygun bir kademeye geçeceğini kıymetlendiriyoruz. İş birliği ve dayanışmamızın, bu F-16’ları almakla birlikte iş birliği ve dayanışmamızın da hem bölgesel birebir vakitte global barış ve güvenliğe de kıymetli katkılar sağlayacağını hepimiz görüyoruz, hepimiz biliyoruz. Bölgesel istikrar için Türkiye’nin de kuvvetli olması lazım. NATO’nun kuvvetli olması için de NATO üyesi ülkelerin kuvvetli olması lazım. Bizim şu anda dahi bizim çeşitli içeriklerde NATO’dan aldığımız nazaranvler var ve Hava Kuvvetlerimiz icra ediyor. ötürüsıyla bizim kuvvetli bir hava kuvvetlerine sahip olmamız, hayli doğal bir biçimde NATO’nun da kuvvetli olmasını getiriyor. Bu manada bizim de güçlenmemiz bakımından bu F-16 sıkıntısının çözülmesi gerektiğini de bir daha yeniden tekrar lisana getiriyoruz, bir taraftan tedarik çalışması öbür tarafta modernizasyon çalışması. ötürüsıyla bunun bir an evvel planlandığı üzere başladığı biçimde, olumlu bir biçimde sonuçlandırılmasına uğraş gösteriyoruz. Lakin tabi ki olağan olarak alternatifler mevcut.” tabirlerini kullandı.
ABD’nin terör örgütüne yönelik dayanağına ait soru üzerine Akar, “Tüm toplantılarımızda bununla ilgili reaksiyonumuzu lisana getiriyoruz” dedi. ABD’nin Güney Kıbrıs Rum İdaresine uygulanan silah ambargosuna yönelik sonucuna ait soruya da Akar, “ABD’nin tarafsızlık ve istikrarlı siyasetlerinden vazgeçmemesi gerektiğini muhataplarımıza tabir ediyoruz.” cevabını verdi.
NATO Karargahı’nda Savunma Bakanları Toplantısı’nın yanı sıra Ukrayna Savunma Temas Kümesi Toplantısı’nın da gerçekleştirildiğini hatırlatan Akar, “Bu toplantılarda Türkiye olarak yaptıklarımızı, hangi noktada olduğumuzu oradaki arkadaşlarımızla paylaştık. Katkılarımızı, dayanaklarımızı söz ettik..” diye konuştu.
Özellikle Ukrayna konusunda Türkiye’nin çalışmalarını lisana getirdiğine dikkat çeken Akar, “Bunun haricinde hala şu anda bizim Ukrayna konusunda yaptığımız çalışmalardan biri de Sayın Cumhurbaşkanımızın ve öbür ilgili bakanlarımızın, bizlerin yaptığı şey, bir an evvel ateşkesin sağlanması. Bu mevzuda tarafların barışçıl yol ve biçimlerin bulunması konusunda çalışmalarını artırması. Zira orada sahiden berbatlaşan bir insani durum var. Bu duruma da bir an evvel son verilmesi konusundaki girişimlerimizi sürdürüyoruz ve diplomatik yol ve metotlara başlanılmasını, girilmesini, diplomasinin önünün açılmasının da değerli olduğunu bir daha bu toplantılar sırasında gündeme getirdik.” sözlerini kullandı.
“Tahıl ve esir değişimi Türkiye olarak göğsümüzü kabartan mevzular oldu”
Burada tabi en kıymetli bahis Türkiye olarak yaptığımız çalışma Ukrayna konusunda bildiğiniz üzere öbür ilgili bakanlıklarımızla birlikte sonuçlandırdığımız tahıl konusu var. Ayrıyeten bir daha ilgili bakanlıklarımız ve ilgili kurumlarımızın yaptığı çalışmalarla bu esir değişimi var. Bunlar nitekim Türkiye olarak göğsümüzü kabartan bahisler oldu. Bu toplantılar sırasında, hem bu temas kümesi toplantısında birebir vakitte NATO Savunma Bakanları Toplantısında oradaki bizim Bakan arkadaşlarımız kendi ülkeleri ismine bu mevzuda Türkiye’ye takdirlerini, Türkiye’ye teşekkürlerini de söz ettiler.” dedi.
“Müttefiklerimizden anlayış, dayanak beklediğimizi gündeme getirdik”
Akar, görüşmelerde Türkiye ile ilgili bahisleri da lisana getirdiklerini belirterek, “Bunların en başında gelen bahis, bildiğiniz üzere terörle uğraş konusu. Türkiye olarak bizim terörle uğraş konusunda önemli bir gayretimiz olduğunu, önemli bir uğraşımız olduğunu ve bunun da ne manaya geldiğini de bir daha detaylı bir biçimde muhataplarımıza izah etme ve aktarma fırsatı bulduk. Burada bizim Türkiye olarak öbür bir konu da terörle uğraşın yanı sıra, terörle çaba konusunda dostlarımızdan, müttefiklerimizden de anlayış, dayanak beklediğimizi, bahsin objektif biçimde kıymetlendirilmesi gerektiğini de bir daha görüşmede gündeme getirdik.” diye konuştu.
Türkiye’nin pozisyonu, durumu itibariyle nerede olduğu konusunda ise bir daha burada bizim 70 yıldan beri NATO’nun bir üyesi olduğumuzu, bugüne kadar bize verilen her NATO vazifelerini büyük bir muvaffakiyetle yerine getirdiğimizi ve silahlı kuvvetlerimizin seçkin ve saygın yerini koruduğunu, Türkiye’nin bu mevzuda nitekim barış için, bölge barışı için, dünya barışı için NATO çerçevesinde yapılabilecek ne var ise bunların hepsini yaptığımızı kendilerine tabir ettik.” dedi.
Türkiye’ye uygulanan ihracat sınırlaması
“Burada bizim birtakım dertlerimiz da vardı, bunları da lisana getirdik” diyen Akar, “Bunlardan birincisi maalesef kimi müttefiklerimiz tarafınca Türkiye’ye karşı uygulanan bir ihracat listelerindeki birtakım sınırlamalar var. Bunların da hem mevcut durumla tıpkı vakitte müttefiklik ile hiç uyumlu olmadığını, zira Türkiye’nin NATO için yapması gereken kıymetli misyonlar olduğunu, bu misyonları yapabilmesi için de materyale muhtaçlığı olduğunu, ötürüsıyla bu tıp tahditlerle mevcut sistemin idamesinin de hayli sıkıntı olduğunu, olacağını, bunların tekrar gözden geçirilmesi gerektiği konusunda bir daha muhataplarımızla yaptığımız görüşmeler sırasında lisana getirdik. aslına bakarsan aslında bu biçimde bir uygulamanın da müttefiklik ruhuna alışılmamış olduğunu, uygun olmadığını da bir daha arkadaşlarımızın dikkatlerine sunduk. Biz burada NATO’nun emniyetli, faal, saygın bir müttefiki olduğumuzu, bugüne kadar olduğu üzere bundan daha sonra da barış için, huzur için, dünya barışı için yapılması gereken ne var ise bu hususta da NATO çerçevesinde yapacağımızı söz ettik” halinde konuştu.
Bir gazetecinin görüşmelerde İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliği konusunun gündeme gelip gelmediği sorusuna Akar, şöyle karşılık verdi:
“Biz NATO’nun tabi ki güçlenmesini istiyoruz, tabi ki kuvvetlenmesini istiyoruz, tabi genişlemesini istiyoruz. NATO’nun bu açık kapı siyasetinde bizim hiç bir biçimde bir şeyimiz olmadığını, sorunumuz olmadığını, ancak öbür taraftan da bizim hassasiyetlerimize hürmet gösterilmesi gerektiğini de bir daha burada yaptığımız görüşmelerde gündeme getirdik. Burada değerli konulardan biri de NATO bir güvenlik örgütü. ötürüsıyla NATO güvenliği sağlarken en büyük uğraş alanlarından biri de terörizm. Terörizm şu anda önemli bir sorun tüm ülkeler için. Birden çok terör örgütü ile gayret eden tek ülkeyiz biz. Bunun anlaşılması gerektiğini, bunun görülmesi gerektiğini ve bu hususta bizim yaptıklarımızın farkındalığının artırılması gerektiğini muhataplarımıza söylemiş olduk.”
Haziran ayında Madrid Tepesi sırasında İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliğine yönelik imzalanan üçlü memorandumu hatırlatan Akar, şu biçimde konuştu:
“Orada yazılan, imza atılan taahhütler var İsveç tarafınca, Finlandiya tarafınca. Biz bunların yerine getirilmesini kendilerine söz ediyoruz ve bu mutabakatın bir sonuç değil, bir başlangıç olduğunu da tekrar yeniden bir daha burada dikkate sunduk. Bunun sonuçlanmasıyla, bunlar tamamlandıktan daha sonra nihai sonucu da bildiğiniz üzere bizim anayasal sistemiz ortasında, hukuk sistemimiz ortasında Türkiye Büyük Millet Meclisi sonucunı verecek. Geçen hafta bir daha bir toplantı yapıldı Türkiye’de heyetlerarası. Biz de orada elimizden geldiğince arkadaşlarımıza, muhataplarımıza, İsveç-Finlandiya, yardımcı olmaya çalışıyoruz. Lakin maalesef beraberinde tabi İsveç’teki, Finlandiya’daki durumu da yakından takip ediyoruz. Hala bu ülkelerde maalesef bir grup provokatif hareketlerin, birtakım hala manzaraların devam ettiğini de üzülerek görüyoruz. Bu manada hem İsveç’in tıpkı vakitte Finlandiya’nın somut adımlar atmasını da biz sahiden bekliyoruz.”
“Bazıları 2014’te neredeydi”
Ukrayna’daki gelişmelere yönelik soru üzerine Akar, Türkiye’nin bahisle ilgili epey taraflı gayretlerini sürdürdüğünü söylemiş oldu. Başlangıçtan beri Ukrayna’nın toprak bütünlüğüne kıymet verdiklerini belirten Akar, şöyleki konuştu:
“Son olarak yapılan bu 4 bölgenin ilhakına da karşı olduğumuzu da açık ve net bir biçimde ortaya koyduk. 2014’ten beri biz bu sonucumızı, bu siyasetimizi sürdürüyoruz. Biz hiç bir biçimde Kırım’ın da ilhakını kabul etmedik bugüne kadar. 2014’te kimileri neredeydi? Kimiler 2014’te neredeydi? Bu hususta Türkiye’nin açık ve net siyasetini her insanın hayli âlâ anlaması lazım.”
“Karadeniz’in sükuneti de sakin olması da Türkiye’nin başka bir başarısı”
Karadeniz’in stratejik bir gayret alanı olmamasında, sakin kalmasında Türkiye’nin değerli rolü olduğunu vurgulayan Akar, “Ne Karadeniz’den dışarı, ne Karadeniz’in içine rastgele bir biçimde savaş gemisinin girmesine müsaade etmedik, etmiyoruz. ötürüsıyla orası bir gayret alanı olmaktan çıktı. Onu engelledik. ötürüsıyla şu anda Karadeniz’in sükuneti de sakin olması da Türkiye’nin farklı bir başarısı. Bunun da kesinlikle kayıt altına alınması lazım” diye konuştu.
Ateşkes konusu
Hafta içi Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu ile bir telefon görüşmesi hatırlatan Bakan Akar, “Benzer şeyleri konuştuk. Bir an evvel ateşkesin sağlanması konusunda ve bunun da karşı taraf yani Sayın Şoygu tarafında da bunun bu türlü algılandığını, ateşkes konusunda bizim yaklaşımımıza benzeri yaklaşım olduğunu da büyük bir memnuniyetle müşahede ettik.” sözünü kullandı.
“Türkiye sağlam bir muhatap olduğunu hem Ukrayna’ya birebir vakitte Rusya’ya göstermiş oldu”
Türkiye’nin gayretlerinin akabinde oluşturulan tahıl koridorundaki son duruma ait soru üzerine Akar, “BM ile koordineli olarak İstanbul’da, tahıl mamüllerinin inançlı transferi için kurulan Müşterek Uyum Merkezi faaliyetlerini sürdürüyor. Merkezin ağır çalışmaları kararı 7 milyon tondan fazla tahıl Ukrayna limanlarından taşındı. Taşınmaya devam diyor. Tabi bu biçimiyle Türkiye muteber bir muhatap olduğunu hem Ukrayna’ya birebir vakitte Rusya’ya göstermiş oldu. Biz diyoruz ki bundan daha sonraki çalışmalarda da bu geldiğimiz noktadan dolayı, Türkiye’nin bu itibarından dolayı bu güç konusunda olsun, öteki konularda olsun, bu yaptığımız çalışma ateşkes konusu olsun, görüşmeler konusunda olsun, biz model olarak kullanılabilir diyoruz.” karşılığını verdi.
Yunan mevkidaşı ile görüşme
Ege’de tansiyonun yükseldiği bir periyotta Yunanistan Savunma Bakanı Nikolaos Panagiotopoulos ile görüştüğü belirtilerek bu görüşmeye yönelik değerlendirmesi sorulan Akar, “Bu hususta da bir daha orada yaptığımız çalışmalar sırasında arkadaşlarla, bu meselelerin epeyce boyutlu olduğunu, hayli taraflı olduğunu ve karmaşık olduğunu ve ancak bunun da tahlilinin memleketler arası hukuk çerçevesinde, düzgün komşuluk alakaları çerçevesinde barışçıl yol ve tekniklerle, diyalogla çözülebileceğini, bunun için de aslında tahlilin diyalog olduğunu, muhatabımızla da konuştuğumuzda kapsamlı ve kalıcı bir tahlil için karşılıklı görüşmemiz lazım. Bunun için de biraz evvel söylemiş olduğim üzere milletlerarası hukuk temeldir, düzgün komşuluk bağları temeldir, müttefiklik ruhu temeldir. Zira biz NATO ortasında iki müttefik ülkeyiz. ötürüsıyla sorunlarımızı bizim kendimizin çözmesi lazım. Bunun için de diyalog bizim için şayet olmazsa olmaz bir araç olarak ortaya çıkıyor.” halinde karşılık verdi.
Akar, açıklamalarına şöyleki devam etti:
“Gerginliğe niye olmayacak biçimde ilgilerimizi sürdürmenin iki ülke için de yararlı olduğunu kıymetlendiriyoruz. Türkiye-Yunanistan içindeki sıkıntının rastgele bir biçimde üçüncü tarafların müdahalesine gerek kalmadan çözülmesi temel olmalıdır. Türkiye’nin de Yunanistan’ın da olumlu bir gündeme odaklanarak olayları çözmek için görüşmesi değerlidir.”
“(Yunanistan ile) Olumlu görüşmeler oluyor. Olumlu çalışmalar yapılıyor”
İki ülke içinde istişari, ayrıştırma yordamları ve itimat artırıcı tedbirler görüşmelerinin olduğunu hatırlatan Akar, “Bu üç kanalın da şu anda durduğunu görüyoruz. Bu görüşmelerin, bu alanlarda çalışmaların başlaması lazım. Olumlu görüşmeler oluyor. Olumlu çalışmalar yapılıyor. Biz bu biçimiyle önümüzdeki devirde ve bu çalışmaların başlayabileceğini kıymetlendiriyoruz. (Güven Artırıcı Tedbirler Toplantısı kapsamında) İki sefer biz heyetlerimiz Atina’ya gitti, Yunanistan’ın heyeti bir defa Türkiye’ye geldi. ötürüsıyla bir dördüncü için Yunanistan heyetini Ankara’ya beklediğimizi de bir daha arkadaşlarımızla konuştuk, lisana getirdik. Önümüzdeki günlerde bu çeşit diyalogların başlamasını bekliyoruz, umuyoruz.” tabirlerini kullandı.
Türkiye’nin bölgesinde barış ve istikrarın teminatı olduğunu söyleyen Akar, “Şunu söylüyoruz biz. Türkiye bölgesinde sahiden barış ve istikrarın teminatı. Barış için, istikrar için elimizden gelen uğraşı gösterdik. Bundan daha sonra göstermeye devam edeceğiz. Türkiye katiyen hiç kimse için tehdit değil, dostlar için, müttefikler için tehdit değil, sağlam, kuvvetli ve faal bir ülkeyiz biz, müttefikiz biz. Bunun herkes tarafınca bilinmesi lazım.” diye konuştu.
“Barış için sürekli biz bir adım önde olacağız”
Bakan Akar, “Arzumuz, isteğimiz, temennimiz Ege’nin, Doğu Akdeniz’in bir dostluk denizi olması, tüm zenginliklerin adil bir biçimde paylaşılması, ötürüsıyla huzurlu ve inançlı bir ortamın ortaya çıkması. Gayemiz bu. Biz şunu söylüyoruz, şu hususta iddialıyız. Cumhurbaşkanımız da vakit zaman bunu söylemiş olduler, söz ettiler. Barış için hep biz bir adım önde olacağız. ötürüsıyla biz barış istiyoruz, diyalog yoluyla bu barışın temininin mümkün olduğuna inanıyoruz. Üçüncü ülkelerden de beklentimiz var, yalnızca Yunanistan’dan değil problemlerin tahlili konusunda. Onların da memleketler arası hukuka uygun bir biçimde, haklı, mantıklı tezlerimizi görmeleri, mevzuya yalnızca AB dayanışması penceresinden bakmamaları, olaylara objektif ve tarafsız bakmalarının, adil bakmalarının kıymetli olduğunu, sorunun lakin bu türlü çözülebileceğini, aksi biçimde taraf tutulduğu takdirde olayların tahliline değil, çözülmemesine katkı sağlanacağını her insanın bilmesi lazım diyoruz.” sözlerine yer verdi.
“ABD Savunma Bakanlığı ile temaslarımızı sürdürüyoruz”
Başka bir gazetecinin ABD’den F-16 tedariki ve modernizasyonuna ait sorusu üzerine Akar, “F-16’ların bir tedarik kısmı var. Biz modernizasyon kısmı var. Bunlarla ilgili süreç devam ediyor. Basına da bunlarla ilgili gelişmeler yansıyor. Biz Ulusal Savunma Bakanlığı olarak ABD Savunma Bakanlığı ile temaslarımızı sürdürüyoruz. Şu ana kadar 4 heyetler ortası toplantı yapıldı. Temaslarımız devam ediyor. Bu toplantılarla bunun da iş birliği ortasında stratejik ortağımız, müttefikimiz Amerika ile temasımızı sürdürmek üzere çözülmesini bekliyoruz.” diye konuştu.
“Olumlu bir biçimde sonuçlandırılmasına uğraş gösteriyoruz”
ABD Savunma Bakanlığı’nın bu mevzuda Türkiye’yi destekleyen açıklamalarını hatırlatan Akar, “Biz bunun da çözülmesiyle bağlantılarımızın daha da uygun bir kademeye geçeceğini kıymetlendiriyoruz. İş birliği ve dayanışmamızın, bu F-16’ları almakla birlikte iş birliği ve dayanışmamızın da hem bölgesel birebir vakitte global barış ve güvenliğe de kıymetli katkılar sağlayacağını hepimiz görüyoruz, hepimiz biliyoruz. Bölgesel istikrar için Türkiye’nin de kuvvetli olması lazım. NATO’nun kuvvetli olması için de NATO üyesi ülkelerin kuvvetli olması lazım. Bizim şu anda dahi bizim çeşitli içeriklerde NATO’dan aldığımız nazaranvler var ve Hava Kuvvetlerimiz icra ediyor. ötürüsıyla bizim kuvvetli bir hava kuvvetlerine sahip olmamız, hayli doğal bir biçimde NATO’nun da kuvvetli olmasını getiriyor. Bu manada bizim de güçlenmemiz bakımından bu F-16 sıkıntısının çözülmesi gerektiğini de bir daha yeniden tekrar lisana getiriyoruz, bir taraftan tedarik çalışması öbür tarafta modernizasyon çalışması. ötürüsıyla bunun bir an evvel planlandığı üzere başladığı biçimde, olumlu bir biçimde sonuçlandırılmasına uğraş gösteriyoruz. Lakin tabi ki olağan olarak alternatifler mevcut.” tabirlerini kullandı.
ABD’nin terör örgütüne yönelik dayanağına ait soru üzerine Akar, “Tüm toplantılarımızda bununla ilgili reaksiyonumuzu lisana getiriyoruz” dedi. ABD’nin Güney Kıbrıs Rum İdaresine uygulanan silah ambargosuna yönelik sonucuna ait soruya da Akar, “ABD’nin tarafsızlık ve istikrarlı siyasetlerinden vazgeçmemesi gerektiğini muhataplarımıza tabir ediyoruz.” cevabını verdi.