Sosyal Demokrasi Derneği ve Toplumsal, Ekonomik, Siyasal Araştırmalar Vakfı; Çankaya Belediyesi Zübeyde Hanım Toplumsal Tesisinde, “Seçim Güvenliği Çalıştayı” düzenledi. Çalıştaya, CHP Genel Lider Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı ve CHP Parti İçi Eğitim Sorumlusu Aytuğ Atıcı konuşmacı olarak katıldı.
Atıcı, yaptığı konuşmada şunları söylemiş oldu:
“Seçim güvenliği CHP’nin her vakit gündemi olmuştur. Seçim güvenliği ve eğitimi ile ilgili seminerler CHP’nin tarihinde her vakit vardır… Seçim güvenliği çalışmaları denilince insanların aklına seçim günü yapılacak çalışmalar geliyor. Aslında seçim günü sandığın başında yapılması gereken çalışmalar olayın küçücük modülü. Seçim öncesinde, aslında aylar süren çalışmalar temel seçim güvenliği çalışmasının temelini oluşturuyor. Seçim günü yalnızca 8-10 saat sandık başında bir güvenlik sağlamaya çalışıyoruz. Oy verme süreci bittikten daha sonra da seçim güvenliğini müdafaa ile ilgili çalışmalarımız var.
Herkes ulusal iradenin sandığa yansımasından bahseder. Ulusal iradenin sandığa düzgün bir biçimde yansıması epey kıymetlidir. Lakin, sandığa yansıyan ulusal iradenin seçim neticelerina da motamot yansıması. Seçim öncesinde ne üzere sıkıntılar yaşayabiliriz? Yani, seçim günü gelmeden neler yaşayabiliriz? Seçmen listelerinin oluşumu, vilayet ve ilçe seçim konseyi liderlerinin seçimi, sandık konseyi lider ve üyelerinin belirlenmesi… Hepsi aslında ülkenin genelini ilgilendiren meseleler. Siz, seçmen listelerine müdahale ederseniz, sanıyorum Türkiye’de hiç kimse ‘Asla bu biçimde bir şey olmaz’ diyemez.
Daha evvel vilayet ve ilçe seçim heyeti liderleri, en kıdemli yargıçlar oluşuyor, artık birinci sınıf yargıçlardan oluşuyor. Hâkim ve savcıların, AK Parti yöneticileri içinden belirlendiği bir periyottan daha sonra o şahıslar artık birinci sınıf hakim haline geldiler. En kıdemli yargıçlara baskı yapılarak kuraya girmemeleri gerektiği konusunda önemli bir baskı olduğunu hepimiz görüyoruz. En kıdemli yargıçların kesinlikle kuraya girmelerini sağlamamız gerekiyor.
Partileri ilgilendiren hususlar içinde en kıymetlisi sandıkların en kıymetlisi; sandık sorumlularımızdır. Oy verme süreci bitti, sayım ve döküm sırasında ne yapacağız? Tutanakların birleştirilmesi sırasında ne yapacağız, bunları bugünden planlamış durumdayız.
Yani bir CHP’li yahut hassas bir vatandaşın sandık başında eti ve kemiğiyle olmasının bir manası yoktur. Ben oraya birini yazdım, nazaranvlendirdim. Teşekkür ederim sayın ilçe liderim. nazaranvlendirdiniz. Öbür siyasi partilerin bakılırsavlendirdiği üzere siz de gorevlendirdiniz. Bir, bu kişi sandığa gidecek mi? İki, gittiği vakit oy verme sürecinin sonuna kadar orada kalacak mı? Üç, orada kaldığı müddet ortasında şuurlu biçimde bilgi ile uğraş edecek mi? Bu soruların karşılığını seçim öncesinde arıyoruz. Seçim öncesi güvenliğimizi bu türlü sağlamaya çalışıyoruz.
“130 yaşında seçmen olur mu?”
Seçim öncesi güvenliği sağlamak üzere sokak örgütlenmesi projesi yaptık. Sokakları örgütleyerek, tıpkı sandıktaki mantıkta üzere, bir sandıkta en çok 400 seçmen oy kullanıyorsa, o sokakta en çok 400 seçmeni bir öbek haline getirip, 400 seçmenin meskenine giderek, onları dinleyerek, onlarla dayanışma ortasında olarak bir örgütlenme çalışması başlattık.
Bu insanların meskenine giderek; nitekim bu seçmenler Yüksek Seçim Konseyi listesindeki seçmenlerle uyumlu mudur, değil midir; nitekim bu beşerler oy kullanıyor mu kullanmıyor mu; öldüler mi yaşıyorlar mı, bunlara tek tek bakmaya başladık. 130 yaşında seçmenin hala olduğunu bakılırsaceksiniz, 130 yaşında seçmen olur mu? ‘Ölüleri bile kaldırın oy kullandırın’ demenin tesadüf olmadığını, ağızdan öylesine çıkmış bir laf olmadığını bugün epeyce daha düzgün anlamış bulunuyoruz.
Öbek sayısı, sandık sayısı ile şimdi eşit olmak durumunda. Türkiye’de yaklaşık 180 bin civarında sandık olacağını iddia ediyoruz. Bugüne kadar, bütün Türkiye’de oluşturduğumuz öbek sayısı 163 binin üzerinde. Bütün Türkiye’yi aslında biz, öbek öbek öbeklemişiz. BİTEM’in takviyesi ile sisteme giriyoruz. İli, ilçeyi, mahalleyi seçiyoruz. O mahallede 400’den çok seçmen yaşıyorsa öbeklere ayırıyoruz, 400’den azsa o mahalleyi, köyü öbek olarak kabul ediyoruz. bu türlü 163 bin küsür öbek yapmış durumdayız. Örgütlerimiz gerçek manada çalışacak. Toplamda 105 bin bakılırsavli belirlediler. Bu 105 bin bakılırsavlinin 31 binin üstündeki arkadaşımıza öbek sorumlusu eğitimi verip, onlar meskene girdiklerinde ne yapacaklar, seçim güvenliği için nasıl çalışacaklar, ne yapmayacaklar… Bütün bunların hepsini onlara anlatmış durumdayız. Şu ana kadar da 3 milyonun üstünde konutu ziyaret etmiş durumdayız.
Bütün sandık sorumluları tek tek sorgulandı. 1 Ekim tarihinde, birinci cins aramalarımızın sonuçlarını alıp, çabucak Genel Merkezimizde toplantı yapacağız. Bütün sandık sorumluları; tek tek telefonla aranarak, bu biçimde bir bakılırsavin var haberin var mı yok mu… Bütün bunlar teyit edilerek, örgütlerimizin bir fotoğrafını çektik, sandık güvenliği açısından. Buradan çıkan eksikleri de en kısa müddet ortasında tamamlayıp, yolumuza devam edeceğiz. Gayemiz; bütün sandıklarda bir müşahit, bir sandık nazaranvlisi yapabilmek. Bu çalışmanın eksiklerin giderilmesi açısından, Türkiye geneline yayılan, iki bin etkin Parti Okulu eğitmeni tarafınca yapılan fazlaca kıymetli bir çalışma olduğunu hepimiz görüyoruz.”
Çalıştaya; Ankara Avukat Hakları Kümesi, TMMOB Bilgisayar Mühendisleri Odası, Ben Seçerim Derneği, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, Toplumsal Demokrat Avukatlar Derneği, Oy ve Ötesi, Türk Hukuk Kurumu, Mülkiyeliler Birliği üzere biroldukca sivil toplum kuruluşu ve meslek örgütü katıldı. (ANKA)
Atıcı, yaptığı konuşmada şunları söylemiş oldu:
“Seçim güvenliği CHP’nin her vakit gündemi olmuştur. Seçim güvenliği ve eğitimi ile ilgili seminerler CHP’nin tarihinde her vakit vardır… Seçim güvenliği çalışmaları denilince insanların aklına seçim günü yapılacak çalışmalar geliyor. Aslında seçim günü sandığın başında yapılması gereken çalışmalar olayın küçücük modülü. Seçim öncesinde, aslında aylar süren çalışmalar temel seçim güvenliği çalışmasının temelini oluşturuyor. Seçim günü yalnızca 8-10 saat sandık başında bir güvenlik sağlamaya çalışıyoruz. Oy verme süreci bittikten daha sonra da seçim güvenliğini müdafaa ile ilgili çalışmalarımız var.
Herkes ulusal iradenin sandığa yansımasından bahseder. Ulusal iradenin sandığa düzgün bir biçimde yansıması epey kıymetlidir. Lakin, sandığa yansıyan ulusal iradenin seçim neticelerina da motamot yansıması. Seçim öncesinde ne üzere sıkıntılar yaşayabiliriz? Yani, seçim günü gelmeden neler yaşayabiliriz? Seçmen listelerinin oluşumu, vilayet ve ilçe seçim konseyi liderlerinin seçimi, sandık konseyi lider ve üyelerinin belirlenmesi… Hepsi aslında ülkenin genelini ilgilendiren meseleler. Siz, seçmen listelerine müdahale ederseniz, sanıyorum Türkiye’de hiç kimse ‘Asla bu biçimde bir şey olmaz’ diyemez.
Daha evvel vilayet ve ilçe seçim heyeti liderleri, en kıdemli yargıçlar oluşuyor, artık birinci sınıf yargıçlardan oluşuyor. Hâkim ve savcıların, AK Parti yöneticileri içinden belirlendiği bir periyottan daha sonra o şahıslar artık birinci sınıf hakim haline geldiler. En kıdemli yargıçlara baskı yapılarak kuraya girmemeleri gerektiği konusunda önemli bir baskı olduğunu hepimiz görüyoruz. En kıdemli yargıçların kesinlikle kuraya girmelerini sağlamamız gerekiyor.
Partileri ilgilendiren hususlar içinde en kıymetlisi sandıkların en kıymetlisi; sandık sorumlularımızdır. Oy verme süreci bitti, sayım ve döküm sırasında ne yapacağız? Tutanakların birleştirilmesi sırasında ne yapacağız, bunları bugünden planlamış durumdayız.
Yani bir CHP’li yahut hassas bir vatandaşın sandık başında eti ve kemiğiyle olmasının bir manası yoktur. Ben oraya birini yazdım, nazaranvlendirdim. Teşekkür ederim sayın ilçe liderim. nazaranvlendirdiniz. Öbür siyasi partilerin bakılırsavlendirdiği üzere siz de gorevlendirdiniz. Bir, bu kişi sandığa gidecek mi? İki, gittiği vakit oy verme sürecinin sonuna kadar orada kalacak mı? Üç, orada kaldığı müddet ortasında şuurlu biçimde bilgi ile uğraş edecek mi? Bu soruların karşılığını seçim öncesinde arıyoruz. Seçim öncesi güvenliğimizi bu türlü sağlamaya çalışıyoruz.
“130 yaşında seçmen olur mu?”
Seçim öncesi güvenliği sağlamak üzere sokak örgütlenmesi projesi yaptık. Sokakları örgütleyerek, tıpkı sandıktaki mantıkta üzere, bir sandıkta en çok 400 seçmen oy kullanıyorsa, o sokakta en çok 400 seçmeni bir öbek haline getirip, 400 seçmenin meskenine giderek, onları dinleyerek, onlarla dayanışma ortasında olarak bir örgütlenme çalışması başlattık.
Bu insanların meskenine giderek; nitekim bu seçmenler Yüksek Seçim Konseyi listesindeki seçmenlerle uyumlu mudur, değil midir; nitekim bu beşerler oy kullanıyor mu kullanmıyor mu; öldüler mi yaşıyorlar mı, bunlara tek tek bakmaya başladık. 130 yaşında seçmenin hala olduğunu bakılırsaceksiniz, 130 yaşında seçmen olur mu? ‘Ölüleri bile kaldırın oy kullandırın’ demenin tesadüf olmadığını, ağızdan öylesine çıkmış bir laf olmadığını bugün epeyce daha düzgün anlamış bulunuyoruz.
Öbek sayısı, sandık sayısı ile şimdi eşit olmak durumunda. Türkiye’de yaklaşık 180 bin civarında sandık olacağını iddia ediyoruz. Bugüne kadar, bütün Türkiye’de oluşturduğumuz öbek sayısı 163 binin üzerinde. Bütün Türkiye’yi aslında biz, öbek öbek öbeklemişiz. BİTEM’in takviyesi ile sisteme giriyoruz. İli, ilçeyi, mahalleyi seçiyoruz. O mahallede 400’den çok seçmen yaşıyorsa öbeklere ayırıyoruz, 400’den azsa o mahalleyi, köyü öbek olarak kabul ediyoruz. bu türlü 163 bin küsür öbek yapmış durumdayız. Örgütlerimiz gerçek manada çalışacak. Toplamda 105 bin bakılırsavli belirlediler. Bu 105 bin bakılırsavlinin 31 binin üstündeki arkadaşımıza öbek sorumlusu eğitimi verip, onlar meskene girdiklerinde ne yapacaklar, seçim güvenliği için nasıl çalışacaklar, ne yapmayacaklar… Bütün bunların hepsini onlara anlatmış durumdayız. Şu ana kadar da 3 milyonun üstünde konutu ziyaret etmiş durumdayız.
Bütün sandık sorumluları tek tek sorgulandı. 1 Ekim tarihinde, birinci cins aramalarımızın sonuçlarını alıp, çabucak Genel Merkezimizde toplantı yapacağız. Bütün sandık sorumluları; tek tek telefonla aranarak, bu biçimde bir bakılırsavin var haberin var mı yok mu… Bütün bunlar teyit edilerek, örgütlerimizin bir fotoğrafını çektik, sandık güvenliği açısından. Buradan çıkan eksikleri de en kısa müddet ortasında tamamlayıp, yolumuza devam edeceğiz. Gayemiz; bütün sandıklarda bir müşahit, bir sandık nazaranvlisi yapabilmek. Bu çalışmanın eksiklerin giderilmesi açısından, Türkiye geneline yayılan, iki bin etkin Parti Okulu eğitmeni tarafınca yapılan fazlaca kıymetli bir çalışma olduğunu hepimiz görüyoruz.”
Çalıştaya; Ankara Avukat Hakları Kümesi, TMMOB Bilgisayar Mühendisleri Odası, Ben Seçerim Derneği, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, Toplumsal Demokrat Avukatlar Derneği, Oy ve Ötesi, Türk Hukuk Kurumu, Mülkiyeliler Birliği üzere biroldukca sivil toplum kuruluşu ve meslek örgütü katıldı. (ANKA)