Su Eserleri Kooperatifleri Merkez Birliği İdare Konseyi Lideri Ramazan Özkaya, denizlerde av yasağının yarın başlayacağını belirterek, “Palamut bu dönem pek olmadı. Hamsi ve istavrit vardı fakat uzunlukları küçüktü, lüfer fazlaca uygundu.” dedi.
Özkaya, deniz ve iç sulardaki su mamüllerinin korunması, avcılığın sürdürülebilirliğinin sağlanması için 1 Eylül 2021’de başlayan av döneminin, yarın sona ereceğini söylemiş oldu.
Denizlerde av dönemin bitmesiyle balıkçıların bir hazırlık içine gireceğini, tekne ve ağ bakımlarını yapmaya başlayacağını söz eden Özkaya, döneme ait değerlendirmede bulundu. Özkaya, “Denizlerde av yasağı yarın başlayacak lakin bu dönem balıkçılar, hem et verimliliği tıpkı vakitte balık bolluğu açısından denizlerde umduğunu bulamadı. Palamut bu dönem pek olmadı. Hamsi ve istavrit vardı fakat uzunlukları küçüktü, lüfer fazlaca düzgündü. İstavritlerin uzunluğu yasal hudutların altında kaldı. Bu sene lüfer İstanbul etrafında oldukçatu. Hem balıkçılar birebir vakitte vatandaş lüfere doydu.” diye konuştu.
Balıkçıların maliyetleri yükseldi
Dalda maliyetlerinin yükseldiğine dikkati çeken Özkaya, masrafların fazla olmasının balıkçıları güç duruma düşürdüğünü lisana getirdi. Özkaya, “Mazot fiyatlarının global olarak artması balıkçılarımızı da epeyce etkiledi. Balıkçılara mazotta ÖTV dayanağı verilmesine karşın bu takviye eskisi kadar tesirli olmuyor. Bu dayanağın evvelki senelerda olduğu üzere yüzde 50 civarında devam etmesi balıkçılık kesimi için fazlaca kıymetli. Akaryakıt dayanağı hem balıkçılara hem tüketicilere faydalı olacaktır.” değerlendirmesinde bulundu.
Özkaya, balığın protein pahası yüksek bir besin olduğuna işaret ederek, balık fiyatlarının uygun olmasının daha epey tüketilmesini ve toplumun daha sağlıklı olmasını sağlayacağını anlattı.
Mayın tedirginliği
Balıkçıların bankalara COVID-19 salgını ve iklim değişikliğinin olumsuz tesirlerinden dolayı kredi borçları olduğunu belirten Özkaya, bu borçların ertelenmesi için çalışma yapılması gerektiğini kaydetti.
Özkaya, bu dönem birtakım bölgelerde mayın görünmesinden dolayı gece balıkçılığın kısıtlandığını da anımsatarak, bu durumun bölümü olumsuz etkilemediğini fakat tedirginlik yarattığını kelamlarına ekledi.
Özkaya, deniz ve iç sulardaki su mamüllerinin korunması, avcılığın sürdürülebilirliğinin sağlanması için 1 Eylül 2021’de başlayan av döneminin, yarın sona ereceğini söylemiş oldu.
Denizlerde av dönemin bitmesiyle balıkçıların bir hazırlık içine gireceğini, tekne ve ağ bakımlarını yapmaya başlayacağını söz eden Özkaya, döneme ait değerlendirmede bulundu. Özkaya, “Denizlerde av yasağı yarın başlayacak lakin bu dönem balıkçılar, hem et verimliliği tıpkı vakitte balık bolluğu açısından denizlerde umduğunu bulamadı. Palamut bu dönem pek olmadı. Hamsi ve istavrit vardı fakat uzunlukları küçüktü, lüfer fazlaca düzgündü. İstavritlerin uzunluğu yasal hudutların altında kaldı. Bu sene lüfer İstanbul etrafında oldukçatu. Hem balıkçılar birebir vakitte vatandaş lüfere doydu.” diye konuştu.
Balıkçıların maliyetleri yükseldi
Dalda maliyetlerinin yükseldiğine dikkati çeken Özkaya, masrafların fazla olmasının balıkçıları güç duruma düşürdüğünü lisana getirdi. Özkaya, “Mazot fiyatlarının global olarak artması balıkçılarımızı da epeyce etkiledi. Balıkçılara mazotta ÖTV dayanağı verilmesine karşın bu takviye eskisi kadar tesirli olmuyor. Bu dayanağın evvelki senelerda olduğu üzere yüzde 50 civarında devam etmesi balıkçılık kesimi için fazlaca kıymetli. Akaryakıt dayanağı hem balıkçılara hem tüketicilere faydalı olacaktır.” değerlendirmesinde bulundu.
Özkaya, balığın protein pahası yüksek bir besin olduğuna işaret ederek, balık fiyatlarının uygun olmasının daha epey tüketilmesini ve toplumun daha sağlıklı olmasını sağlayacağını anlattı.
Mayın tedirginliği
Balıkçıların bankalara COVID-19 salgını ve iklim değişikliğinin olumsuz tesirlerinden dolayı kredi borçları olduğunu belirten Özkaya, bu borçların ertelenmesi için çalışma yapılması gerektiğini kaydetti.
Özkaya, bu dönem birtakım bölgelerde mayın görünmesinden dolayı gece balıkçılığın kısıtlandığını da anımsatarak, bu durumun bölümü olumsuz etkilemediğini fakat tedirginlik yarattığını kelamlarına ekledi.