Avrupa Merkez Bankası yetkilisi önünde uzun bir yol görüyor – Ekonomi Gazette

Seren

Global Mod
Global Mod
Deutsche Bundesbank başkanı ve Avrupa Merkez Bankası (ECB) Yönetim Konseyi üyesi Joachim Nagel, Avrupa Ekonomik Forumu kapsamında Pazartesi günü Minda de Gunzburg Avrupa Çalışmaları Merkezi'ndeydi. Nagel, William Joseph Maier Politik Ekonomi Profesörü Benjamin Friedman ile Avrupa Merkez Bankası'nın görev alanı hakkındaki tartışmasından önce, ECB'nin ekonomi politikasını ve önceliklerini tartışmak üzere Gazette ile bir araya geldi. Röportaj uzunluk ve netlik açısından düzenlendi.

Soru-Cevap

Joachim Nagel


GAZETE: IMF-Dünya Bankası sonbahar toplantılarından yeni geliyorsunuz. Tartışılan ana konular nelerdi?

– NAGEL: Genel değerlendirme oldukça açıktı: Büyük ekonomiler yüksek enflasyonla karşı karşıya. Enflasyonu düşürmek zorundayız ve bu merkez bankalarının işi. Şu an için, bunu Eurosistem için söylüyorum, oranları daha da artırmamız gerekiyor. Elbette bunun neden olduğu belirsizliğe ve artan finansal istikrar sorunları riskine karşı da duyarlı olmamız gerekiyor. Ancak öncelikli hedefimiz açık: Avro Bölgesi'nde fiyat istikrarını yeniden tesis etmek.

GAZETE: Deutsche Bundesbank'ın başkanı ve Avrupa Merkez Bankası Yönetim Konseyi üyesi olarak göreve bu yılın Ocak ayında başladınız ve en başından beri enflasyonun kontrol altına alınması gerektiğini vurguladınız. Neden?

– NAGEL: Burada sorunun boyutunu ortaya koyacak bazı rakamlar vermek önemli. Euro bölgesinde Eylül ayında enflasyon oranı yüzde 10 olarak gerçekleşti. ECB personelinin son tahminlerine göre enflasyon bu yıl ortalama yüzde 8 olacak. Orta vadede hedefimiz yüzde 2. Açıkçası yüzde 2 ile yüzde 8 arasında büyük bir fark var.

Enflasyon, ücretlerin, emekli maaşlarının ve diğer nominal gelirlerin satın alma gücünün azalması anlamına gelir. Yüksek enflasyon büyümeyi yavaşlatıyor ve refahı aşındırıyor; en çok acıyı düşük ve orta gelirli aileler çekiyor. Yani enflasyonun bir de sosyal boyutu var. Enflasyonun maliyeti Avrupa'da olduğu gibi diğer ülkelerde de görülüyor. Bu nedenle hepimizin enflasyonu düşürmesi gerekiyor.

GAZETE: Enflasyon, Rusya'nın Şubat 2022 sonunda Ukrayna'yı işgal etmesinden çok önce, 2021 ortasından bu yana artıyor. Ana itici güçler olarak neyi görüyorsunuz?

– NAGEL: Avrupa'nın ana itici güçlerinden biri, Rusya'nın Ukrayna'ya karşı kışkırtılmamış saldırganlık savaşıdır. Ekonomimiz arz şokundan etkilendi: Enerji fiyatları ciddi oranda arttı. Benzin fiyatı 12 ay öncesine göre altı ya da yedi kat daha yüksek. Avrupa enerji piyasalarında arz ve talebin daha iyi dengelenmesine acil ihtiyaç vardır.

Ama haklısın, işgalden önce de enflasyon yükseliyordu. Bunun nedenlerinden biri de salgındı. Talep hızla toparlanırken mal arzı kısıtlandı. Ocak ayında, yani bu korkunç savaşın başlamasından altı hafta önce Bundesbank'ın başkanı olarak yaptığım ilk konuşmada enflasyonun devam etme riskine değinmiştim. Altta yatan baskıların arttığının farkındaydım. Ancak yine de şunu unutmamak gerekiyor: 24 Şubat, büyük bir enerji arzı şokunu tetikleyen, oyunun kurallarını değiştiren bir olaydı.

GAZETE: Uzun vadeli bakış açınız nedir?

– NAGEL: Şu meşhur kristal kürem yok. Durumu gerçekten düzeltecek hızlı bir çözüm yok ya da Rusya'nın bu savaşı durdurması yok, dolayısıyla daha fazla belirsizlik gelecek gibi görünüyor. Bu belirsizlik finansal piyasaları bulanıklaştırıyor. Belirsiz bir dünyada kimse yatırım yapmak istemez; kimse tüketmek istemez. Dolayısıyla önümüzdeki aylarda Almanya'daki ekonomik durumun kötüleşme ihtimali yüksek.

GAZETE: Avrupa Merkez Bankası artan fiyat seviyelerini kontrol altına almak için hangi araçları kullanabilir?

– NAGEL: Son krizde enflasyonun çok düşük olduğu durumlara yönelik varlık satın alma programları gibi yeni araçlar geliştirdik. Bu varlık alımlarının bir sonucu olarak, Eurosistem'in (yani ECB'nin ve euro bölgesindeki ulusal merkez bankalarının) bilançosu önemli ölçüde genişledi. Ancak burada önemli olan nokta, para politikasında yaptığımız her şeyin fiyat istikrarını sağlama hedefiyle bağlantılı olmasıdır. Bu bizim görevimizdir ve euro bölgesi üye devletlerindeki hükümet maliyesini desteklemek değil.

GAZETE: ECB'nin enflasyonla mücadele etmek için ne ve hangi sırayla yaptığını görüyorsunuz?

– NAGEL: Öncelikle şu anda yaptığımız şey faiz artırımı. Temmuz ayında 50 baz puanlık ilk faiz artırımını yaptık; Eylül ayındaki ikincisi ise 75 baz puandı. Enflasyon hala yüksek olduğu sürece daha da ileri gitmemiz gerektiğine inanıyorum. Avrupa Merkez Bankası Başkanı Christine Lagarde, son basın toplantılarından birinde “Yolculuk daha yeni başladı” dedi. Yolculuğun başlangıcındayız ve bu yolculuğun nerede biteceği sabit değil. Gelecekte yapabileceklerimizin bir diğer unsuru da bilanço büyüklüğümüzü küçültmek. Çünkü geçmişte, az önce de belirttiğim gibi, bilanço büyüklükleri ciddi oranda artıyordu.

GAZETE: Satın alma gücündeki keskin düşüş göz önüne alındığında, ECB'nin güvenilirliğinin tehdit altında olduğu yönünde bir soru var mı?

– NAGEL: Böyle bir durumda insanlar endişeleniyor ve “Bu benim kişisel geleceğim için ne anlama geliyor?” diye soruyorlar. “Bir sonraki enerji faturasını ödeyebilir miyim?” — önemli bir nokta açık bir şekilde iletişim kurmaktır. Biz işimizi yapıp enflasyonu düşüreceğiz. Ancak iletişim tek başına yeterli değildir. Ayrıca taahhüdümüzü yerine getirmemiz ve kararlı adımlar atmamız gerekiyor. Güvenilirlik açısından en iyi yaklaşım budur.

GAZETE: ECB ve Avrupa ekonomisine ilişkin öngörü ve/veya beklentilerinizden bahseder misiniz?

– NAGEL: Enflasyonu düşürmek biraz zaman alacak. 100 metre koşusuyla maraton arası bir koşunun başlangıcındayız. Gitmemiz gereken yere varacağımıza inanıyorum. Bundesbank ve ECB'nin geçmişte gösterdiği şey, bunu yapabileceğimizdir ve bu kez de aynısı olacaktır.