Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, İstanbul Havalimanı’na İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) toplu taşıma araçlarının alınmasının engellendiği istikametindeki savların “hukuki destekten yoksun” olduğunu bildirdi.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Ulaştırma Hizmetleri Genel Müdürlüğünden yapılan yazılı açıklamada, kimi basın yayın organlarındaki haberlerde havalimanına yönelik yolcu nakliyeciliği faaliyetlerinde, İstanbul Büyükşehir Belediyesine verilen toplu ulaşım hizmetlerini yapma yetkilerinin, Bakanlık tarafınca yayımlanan genelgeyle geri alındığı savlarının yer aldığı tabir edildi.
Büyükşehir Belediyesi Kanunu’nun yedinci hususunda, büyükşehir belediyelerine toplu taşıma faaliyetleriyle ilgili düzenleme yetkisi verildiği ve birebir hususun dördüncü fıkrasında, havalimanlarının kanun kapsamı haricinde olduğunun açık olarak düzenlendiği açıklandı.
Açıklamada, havalimanı kara tarafı olarak belirlenen alanların (havalimanı girişi ile başlayan alanın) kanunla belediyelerin yetkisi haricinde bırakılmış olması niçiniyle havalimanı kara alanıyla ilgili hiç bir belediyenin yetki ve sorumluluğunun bulunmadığı vurgulanarak şunlar kaydedildi:
“Ancak kent merkezinden havalimanı kara tarafı sonuna (havalimanı girişine) kadar yapılacak toplu taşıma faaliyetlerinin belediyelerce düzenlenmesinde rastgele bir mani bulunmamaktadır. Kent merkezinden havalimanı girişine kadar belediyelerin yapacakları/yaptıracakları toplu taşıma faaliyetleri için Havalimanları Yer Hizmetleri Yönetmeliği’ne göre de Bakanlığımızdan onay alınmasına gerek bulunmamaktadır. Bugün İETT üzere belediyelerin işlettiği toplu taşıma araçlarının üstte belirtilen hudutlar çerçevesinde havalimanı yolcusunu alması da rastgele bir müsaadeye tabi olmayıp, mevcut durumu ortadan kaldıran ve engelleyen rastgele bir değişiklik kelam konusu değildir.
Diğer taraftan, Türk Sivil Havacılık Kanunu, Karayolu Taşıma Kanunu ve Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nde, havalimanlarının ortasından kent merkezine yapılacak yolcu ve yük nakliyatıyla (kombine nakliyecilik hizmetleri) ilgili her türlü hizmetin hava yolu nakliyatı yer hizmetlerinin bir kesimi olduğundan, bu faaliyetlerle ilgili gereken tedbirleri almaya yahut aldırmaya Bakanlığımız yetkili kılınmıştır. Bu çerçevede, havalimanlarının ortasından kent merkezine yönelik yapılan biletli/sözleşmeli ve bagajlı yolcu taşımalarının toplu taşıma olarak kıymetlendirilmesi mümkün olmadığından, bu faaliyetler Karayolu Taşıma Yönetmeliği ve genelgelerle düzenlenmiştir.”
Türkiye genelinde 57 havalimanı olduğu belirtilen açıklamada, bunların 2’sinin İstanbul’da bulunduğu ve düzenlemelerin bütün havalimanlarını kapsadığı bildirildi.
Açıklamada, kelam konusu haberlerde Bakanlık tarafınca Danıştay kararlarına uyulmadığının tez edildiği aktarılarak, “Danıştay nezdinde açılan davalarda havalimanlarına yönelik olarak yapılan taşımaların toplu taşıma faaliyeti olmadığı da belirtilmiştir. Üstte belirtilen tüm açıklamalar çerçevesinde, havalimanı taşımalarına ait tüzel destekten mahrum olarak çıkan temelsiz haberlere prestij edilmemesi gerekmektedir.” tabirleri kullanıldı.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Ulaştırma Hizmetleri Genel Müdürlüğünden yapılan yazılı açıklamada, kimi basın yayın organlarındaki haberlerde havalimanına yönelik yolcu nakliyeciliği faaliyetlerinde, İstanbul Büyükşehir Belediyesine verilen toplu ulaşım hizmetlerini yapma yetkilerinin, Bakanlık tarafınca yayımlanan genelgeyle geri alındığı savlarının yer aldığı tabir edildi.
Büyükşehir Belediyesi Kanunu’nun yedinci hususunda, büyükşehir belediyelerine toplu taşıma faaliyetleriyle ilgili düzenleme yetkisi verildiği ve birebir hususun dördüncü fıkrasında, havalimanlarının kanun kapsamı haricinde olduğunun açık olarak düzenlendiği açıklandı.
Açıklamada, havalimanı kara tarafı olarak belirlenen alanların (havalimanı girişi ile başlayan alanın) kanunla belediyelerin yetkisi haricinde bırakılmış olması niçiniyle havalimanı kara alanıyla ilgili hiç bir belediyenin yetki ve sorumluluğunun bulunmadığı vurgulanarak şunlar kaydedildi:
“Ancak kent merkezinden havalimanı kara tarafı sonuna (havalimanı girişine) kadar yapılacak toplu taşıma faaliyetlerinin belediyelerce düzenlenmesinde rastgele bir mani bulunmamaktadır. Kent merkezinden havalimanı girişine kadar belediyelerin yapacakları/yaptıracakları toplu taşıma faaliyetleri için Havalimanları Yer Hizmetleri Yönetmeliği’ne göre de Bakanlığımızdan onay alınmasına gerek bulunmamaktadır. Bugün İETT üzere belediyelerin işlettiği toplu taşıma araçlarının üstte belirtilen hudutlar çerçevesinde havalimanı yolcusunu alması da rastgele bir müsaadeye tabi olmayıp, mevcut durumu ortadan kaldıran ve engelleyen rastgele bir değişiklik kelam konusu değildir.
Diğer taraftan, Türk Sivil Havacılık Kanunu, Karayolu Taşıma Kanunu ve Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nde, havalimanlarının ortasından kent merkezine yapılacak yolcu ve yük nakliyatıyla (kombine nakliyecilik hizmetleri) ilgili her türlü hizmetin hava yolu nakliyatı yer hizmetlerinin bir kesimi olduğundan, bu faaliyetlerle ilgili gereken tedbirleri almaya yahut aldırmaya Bakanlığımız yetkili kılınmıştır. Bu çerçevede, havalimanlarının ortasından kent merkezine yönelik yapılan biletli/sözleşmeli ve bagajlı yolcu taşımalarının toplu taşıma olarak kıymetlendirilmesi mümkün olmadığından, bu faaliyetler Karayolu Taşıma Yönetmeliği ve genelgelerle düzenlenmiştir.”
Türkiye genelinde 57 havalimanı olduğu belirtilen açıklamada, bunların 2’sinin İstanbul’da bulunduğu ve düzenlemelerin bütün havalimanlarını kapsadığı bildirildi.
Açıklamada, kelam konusu haberlerde Bakanlık tarafınca Danıştay kararlarına uyulmadığının tez edildiği aktarılarak, “Danıştay nezdinde açılan davalarda havalimanlarına yönelik olarak yapılan taşımaların toplu taşıma faaliyeti olmadığı da belirtilmiştir. Üstte belirtilen tüm açıklamalar çerçevesinde, havalimanı taşımalarına ait tüzel destekten mahrum olarak çıkan temelsiz haberlere prestij edilmemesi gerekmektedir.” tabirleri kullanıldı.