Beyin implantı: Avatar felçten sonra kadının tekrar konuşmasını sağlıyor

Piper

New member
Videoyu izleyin: Beyin implantı – Avatar felçten sonra kadının tekrar konuşmasını sağlıyor.

2005 yılında 30 yaşındayken Kanadalı bir kadın beyin sapı felci geçirdi. Bir anda, konuşmayı üretmek için gerekli olan kaslar da dahil olmak üzere vücudundaki kasların kontrolünü kaybetti. Bugün Ann, San Francisco Üniversitesi ve Berkeley Üniversitesi’ndeki araştırmacıların, bir gün onun gibi insanların diğer insanlarla insana benzeyen bir dijital avatar aracılığıyla iletişim kurmasına olanak tanıyabilecek yeni bir beyin-bilgisayar teknolojisi geliştirmelerine yardımcı oluyor. Bunu yapmak için bir araştırmacı ekibi, beyinlerinin dil için önemli olan bölgelerine 253 elektrottan oluşan çok ince bir dikdörtgen yerleştirdi. Elektrotlar, felç olmadan Ann’in dudakları, dili, çenesi, gırtlağı ve yüzündeki kaslara gidecek olan beyin sinyallerini kesiyor. Ann’in kafasına takılan bir konektör, bu sinyalleri kablolar aracılığıyla bir dizi bilgisayara gönderiyor. Ann, konuşma için beyin sinyallerini tanıyacak şekilde sistemin yapay zeka algoritmalarını eğitmek amacıyla haftalarca ekiple birlikte çalıştı. Araştırmacılar, yapay zekayı tüm kelimeler üzerinde eğitmek yerine, kelimeleri fonem adı verilen daha küçük bileşenlerden çözen bir sistem geliştirdiler. Bunlar, harflerin yazılı sözcükleri oluşturması gibi, konuşulan sözcükleri de oluşturan dilin alt birimleridir. Örneğin, “Merhaba” dört fonemden oluşur: “HH”, “AH”, “L” ve “OW”. Bu yaklaşımla, bilgisayarın herhangi bir İngilizce kelimeyi çözmek için yalnızca 39 ses birimini öğrenmesi gerekiyordu. Ekip, Ann’in konuşmasını sentezlemek için, Ann’in düğününde yaptığı konuşmanın kaydından, yaralanmadan önceki sesine benzeyecek şekilde uyarladıkları bir konuşma sentezi algoritması geliştirdi. Artık kızının da onu duyabileceği günü sabırsızlıkla bekliyor. “Yaralandığımda kızım bir yaşındaydı. Sanki Ann’i tanımıyor… Ann’in sesinin nasıl olduğu hakkında hiçbir fikri yok.” Ann için teknolojinin geliştirilmesine yardımcı olmak hayatını değiştirdi. Şöyle açıklıyor: “Bu çalışmaya katılmak bana bir amaç duygusu verdi, topluma katkıda bulunduğumu hissediyorum. Yeniden bir işim varmış gibi hissediyorum. Bu kadar uzun süre yaşamış olmam şaşırtıcı, bu çalışma bana olanak sağladı hayattayken gerçekten yaşamak için!” Daha