AK Parti Genel Lider Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Lideri Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki Merkez Yürütme Heyeti (MYK) toplantısı devam ederken açıklamalarda bulundu.
CHP başkanı Kılıçdaroğlu’nun vakıf argümanlarına ait olarak değerlendirmede bulundu: Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kaçacağını söylemesi epeyce büyük bir sorumsuzluktur. Bir muhalefet başkanının yabancıların ağzıyla bu biçimde bir lisan kullandığı daha evvel görülmemiştir. hiç bir muhalefet başkanı, yabancı ülkelerin kara propoganda usulünü kullanmamıştır. Kılıçdaroğlu, argümanlarıyla partisini makûs bir duruma düşürdü. bu biçimde bir şey olmayacağını Kılıçdaroğlu da biliyor. Siyasi rekabetse siyasi rekabet, siyasi çabaysa siyasi çaba. Türkiye’nin bununla ilgili çeşitli imkanları kelam konusu. Ancak siz devletin faaliyetlerine çomak tutuyorsunuz. Her zaaman duvara tosluyorlar.”
NATO’yu güçlendirecek bir yanı yok
Çelik, İsveç ve Finlandiya’nın NATO müracaatına ait ise, “Bizim savaştığımız terör örgütlerine para ve silah yardımı yapan ülkeler NATO’ya başvuruyor. Onların bu haliyle NATO’yu güçlendirecek bir yanı yok” değerlendirmesinde bulundu. Çelik, “Tabi ki NATO’nun açık kapı siyasetini destekliyoruz. Tıpkı biçimde Rusya’nın Ukrayna’yı işgali daha sonrasında ittifakın kıymeti görülmüştür. Lakin, bir yeni konsept ortaya konacaksa bunun prensipli olması lazım. İttifakın, terör, ikili münasebetler ve güvenlik unsurları çerçevesinde güçlenmesi gerekiyor. İttifakta terörle çaba konusunda dayanışma olmalı. Gerçekten Madrid’de bu yeni konsept ele alınacak.
Bizim artık birebir külfetleri çekmememiz lazım. Bizim savaştığımız terör örgütlerine para ve silah yardımı yapan ülkeler NATO’ya başvuruyor. Onların bu haliyle NATO’yu güçlendirecek bir yanı yok. Tüm ülkelerin güvenliği temel alınmalıdır.
Türkiye, NATO’nun kuruluş bedellerine sahip çıkıyor. Bu tutumumuza muhalefetten kuvvetli bir takviye goremedik.
Teröre karşı durmak bizim en legal hakkımız. NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, ‘Türkiye’nin dertlerini anlıyoruz, bunu çözeceğiz” diyor. Ancak CHP’liler NATO Genel Sekreteri’nin hassasiyetini göstermiyor.
Cumhurbaşkanımız deklare etti. İki ülke ile de süreci müzakere edeceğiz. Lakin şu ana kadar olumlu bir sonuç alınmadı” dedi.
SADAT açıklaması: Sandığın haricindeki her iradeyi reddeiyoruz
Ömer Çelik, konuşmasına şöyleki devam etti: Rastgele bir kurum, rastgele bir dernek, ‘Biz sandığa bunlara teslim edemeyiz’ demiş. Bundan bize ne? Biz demokrasiye inanırız. Türkiye’nin büyük bir seçim güvenliği kapasitesi var. Hangi partiden olursa olsun sandığın başında bekleyen gönüllüler var. Biz onların hepsini saygıdeğer buluyoruz.
Seçimlerin yenilenmesi ve itirazlara ait mevzular daima gündeme geliyor. Lakin, tüm bunlara ait düzenlemeler YSK’nın muhafazası altında.
Sandığın haricinde kim bir arayışa giriyorsa reddediyoruz. Türkiye’nin kuvvetli bir seçim geleneği var. Sandığı lekelemeye dönük hangi yaklaşım var ise onu ayağımızın altıyla iteriz. Sandığın haricindeki her iradeyi reddediyoruz.
Milletimizin en büyük kazanımı olan sandığı koruyacağız. Kim sandığa hakaret ediyorsa bizden değildir.
Sosyal medya düzenlemesi
Arkadaşlarımız bu yasa teklifiyle ilgli uzun bir süre çalıştı. Hazırlanırken farklı ülkelerdeki örnekler de incelendi. Bu yasa teklifi bireylerin hak ve hürrriyetlerinin korunması için oluşturuldu. Ulu Meclis, bu maddeyi tarışacak ve tekliflere açığız.Ama bu yasakçı bir düzenleme değil. Karşı çıkanlar karşı argüman da üretmiyor direk kestirip atıyor. Makul bir biçimde, uygarca konuşalım.
CHP başkanı Kılıçdaroğlu’nun vakıf argümanlarına ait olarak değerlendirmede bulundu: Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kaçacağını söylemesi epeyce büyük bir sorumsuzluktur. Bir muhalefet başkanının yabancıların ağzıyla bu biçimde bir lisan kullandığı daha evvel görülmemiştir. hiç bir muhalefet başkanı, yabancı ülkelerin kara propoganda usulünü kullanmamıştır. Kılıçdaroğlu, argümanlarıyla partisini makûs bir duruma düşürdü. bu biçimde bir şey olmayacağını Kılıçdaroğlu da biliyor. Siyasi rekabetse siyasi rekabet, siyasi çabaysa siyasi çaba. Türkiye’nin bununla ilgili çeşitli imkanları kelam konusu. Ancak siz devletin faaliyetlerine çomak tutuyorsunuz. Her zaaman duvara tosluyorlar.”
NATO’yu güçlendirecek bir yanı yok
Çelik, İsveç ve Finlandiya’nın NATO müracaatına ait ise, “Bizim savaştığımız terör örgütlerine para ve silah yardımı yapan ülkeler NATO’ya başvuruyor. Onların bu haliyle NATO’yu güçlendirecek bir yanı yok” değerlendirmesinde bulundu. Çelik, “Tabi ki NATO’nun açık kapı siyasetini destekliyoruz. Tıpkı biçimde Rusya’nın Ukrayna’yı işgali daha sonrasında ittifakın kıymeti görülmüştür. Lakin, bir yeni konsept ortaya konacaksa bunun prensipli olması lazım. İttifakın, terör, ikili münasebetler ve güvenlik unsurları çerçevesinde güçlenmesi gerekiyor. İttifakta terörle çaba konusunda dayanışma olmalı. Gerçekten Madrid’de bu yeni konsept ele alınacak.
Bizim artık birebir külfetleri çekmememiz lazım. Bizim savaştığımız terör örgütlerine para ve silah yardımı yapan ülkeler NATO’ya başvuruyor. Onların bu haliyle NATO’yu güçlendirecek bir yanı yok. Tüm ülkelerin güvenliği temel alınmalıdır.
Türkiye, NATO’nun kuruluş bedellerine sahip çıkıyor. Bu tutumumuza muhalefetten kuvvetli bir takviye goremedik.
Teröre karşı durmak bizim en legal hakkımız. NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, ‘Türkiye’nin dertlerini anlıyoruz, bunu çözeceğiz” diyor. Ancak CHP’liler NATO Genel Sekreteri’nin hassasiyetini göstermiyor.
Cumhurbaşkanımız deklare etti. İki ülke ile de süreci müzakere edeceğiz. Lakin şu ana kadar olumlu bir sonuç alınmadı” dedi.
SADAT açıklaması: Sandığın haricindeki her iradeyi reddeiyoruz
Ömer Çelik, konuşmasına şöyleki devam etti: Rastgele bir kurum, rastgele bir dernek, ‘Biz sandığa bunlara teslim edemeyiz’ demiş. Bundan bize ne? Biz demokrasiye inanırız. Türkiye’nin büyük bir seçim güvenliği kapasitesi var. Hangi partiden olursa olsun sandığın başında bekleyen gönüllüler var. Biz onların hepsini saygıdeğer buluyoruz.
Seçimlerin yenilenmesi ve itirazlara ait mevzular daima gündeme geliyor. Lakin, tüm bunlara ait düzenlemeler YSK’nın muhafazası altında.
Sandığın haricinde kim bir arayışa giriyorsa reddediyoruz. Türkiye’nin kuvvetli bir seçim geleneği var. Sandığı lekelemeye dönük hangi yaklaşım var ise onu ayağımızın altıyla iteriz. Sandığın haricindeki her iradeyi reddediyoruz.
Milletimizin en büyük kazanımı olan sandığı koruyacağız. Kim sandığa hakaret ediyorsa bizden değildir.
Sosyal medya düzenlemesi
Arkadaşlarımız bu yasa teklifiyle ilgli uzun bir süre çalıştı. Hazırlanırken farklı ülkelerdeki örnekler de incelendi. Bu yasa teklifi bireylerin hak ve hürrriyetlerinin korunması için oluşturuldu. Ulu Meclis, bu maddeyi tarışacak ve tekliflere açığız.Ama bu yasakçı bir düzenleme değil. Karşı çıkanlar karşı argüman da üretmiyor direk kestirip atıyor. Makul bir biçimde, uygarca konuşalım.