Dijital dünyada çoğumuz nakit para kavramını unutuyoruz. Temassız süreç limitleri yükseldikçe, kredi kartında minimum ödeme de artıyor. süratle gelişen teknolojinin gidişatı bizi daha fazlaca harcama yapmaya yöneltirken, para ödemenin acısını azaltıyoruz.
Dijital dünya bilhassa finans alanında büyük değişimler ve atılımlar yaşarken, herkes buna adapte olmaya çalışıyor. Birden fazla kişi nakit kullanmasını unuturken, dijital paralar, kripto para ya da coinler ömrümüzde daha epeyce yer ediniyor.
“Dijital paranın atası” diyebileceğimiz banka kartları ve her daim kullanıma hazır kredi hesabımız olan kredi kartları da her insanın elinde ve kullanmaktan da geri kalmıyoruz. Türkiye’de son 3 yılın bilgilerine bakınca süreç sayısı ve ötürüsıyla fiyatları da artıyor.
fiyatların artması bir yandan enflasyon göstergesi de olurken, süreç başına artan meblağlar da dikkat çekiyor. Pekala yalnızca kolay olduğu için mi kartlardan harcıyoruz? Yoksa para harcadığımızı hissetmediğimiz için kartlardan daha mı epey harcama yapıyoruz?
Haydi buyurun bir yumurta, tavuk sorunsalına!
Nakit para ödemek beyinde birtakım kısımları rahatsız ederken, farkındalık yaratıyor ve acı çekmemize niye oluyor. Bilhassa de o parayı kolay kazanmayanlardansanız. Lakin kredi kartı o denli mi?
Kredi kartıyla harcama, finansal okuryazarlıkta tüm çakraları açmayan ya da limitleri zorlamayan biriyseniz hayli daha acısız bir harcamaya dönüşüyor.
Kredi kartıyla alışveriş yapmanın kolaylıkları bilhassa süratli dijital çağda epeyce fazla. İnternetten alışverişin kolaylığı yanı sıra yüksek meblağlı alışverişler için de nakit taşıma meselesini ortadan kaldırabiliyor ya da sizin için bu ödemeyi hem öteliyor birebir vakitte taksitlendiriyor.
Ardından gelen büyük sorunsalı göz gerisi etmezseniz: ‘Ödeme!’ Ödemelerini nizamlı yapan biriyseniz bunların hiçbirinde sorun yok. Fakat ipin ucunu kaçırma potansiyelini de teşvik eden bir sistem var.
Yapılan araştırmalar gösteriyor ki nakit harcamadığınızda bilhassa kredi kartı ya da öbür ödeme kartlarındaki üzere ‘plastik’ bir araçla ödeme yapmak harcama limitinizi bankada değil beyninizde de artırıyor.
İhtiyacınız olmayan ya da gereksiniminizi aşan harcamaları tetikleyen bir güdüyle hareket etmeye başlıyorsunuz. özetlemek gerekirse daha fazla harcama yapıyorsunuz.
Elizabeth Hirschman, zincir marketlerde harcama fiyatlarını araştırırken, toplanan tüm bilgiler harcamaların nakit ve nakit dışı farkı ödeme biçimlerinde farklı olduğunu gösterdi. Kaynak: The Decision Lab
Bir öbür araştırma da Dilip Soman tarafınca yapıldı. Bu da bir çamaşırhanede ön ödemeli bir sisteme geçildiğinde renk ayrımlarını daha evvel önemsemeyenlerin daha sonrasında ayırıma yoluna giderek daha fazla çamaşır yıkadığını gösterdi.
peakbusinessvaluation.com
Jeton atmayıp kartla ödeyenler bir makine yerine 2 makine çamaşır yıkamayı daha uygun bulabiliyor.
Son araştırma da Pavlov’un köpeğinden esinlenerek “kredi kartı logosu” üzerinden yapılıyor.
Richard Feinberg, öğrencilerini kümelere ayırarak kredi kartı logolu ve logosuz gösterimlerde bulunuyor. Öğrenciler kredi kartı logolarının araştırmadan bağımsız olduklarını sanarak harcama güdüsüyle hareket ediyorlar.
Engellemenin formları de yok değil tabi! Harcama yapacağınız kalemleri yönetebilmek burada en büyük maharet oluyor. Bütçenizi oluşturmalısınız!
Yeri gelince kredi kartına başvurmak yerine nakit ödemeyle bu harcamaların ileride birikmesini de önlemesiniz!
Kredi kartınızı yanınıza almamak, harcamalarda kendinize bir limit oluşturmak en önde gelen prosedürler olurken, büyük harcamalar öncesi kendinize mühlet tanımak, birkaç gün düşünmek de kıymetli oluyor. Sizin harcama formlarını ne? Yorumlarda buluşalım.
Dijital dünya bilhassa finans alanında büyük değişimler ve atılımlar yaşarken, herkes buna adapte olmaya çalışıyor. Birden fazla kişi nakit kullanmasını unuturken, dijital paralar, kripto para ya da coinler ömrümüzde daha epeyce yer ediniyor.
“Dijital paranın atası” diyebileceğimiz banka kartları ve her daim kullanıma hazır kredi hesabımız olan kredi kartları da her insanın elinde ve kullanmaktan da geri kalmıyoruz. Türkiye’de son 3 yılın bilgilerine bakınca süreç sayısı ve ötürüsıyla fiyatları da artıyor.
fiyatların artması bir yandan enflasyon göstergesi de olurken, süreç başına artan meblağlar da dikkat çekiyor. Pekala yalnızca kolay olduğu için mi kartlardan harcıyoruz? Yoksa para harcadığımızı hissetmediğimiz için kartlardan daha mı epey harcama yapıyoruz?
Haydi buyurun bir yumurta, tavuk sorunsalına!
Nakit para ödemek beyinde birtakım kısımları rahatsız ederken, farkındalık yaratıyor ve acı çekmemize niye oluyor. Bilhassa de o parayı kolay kazanmayanlardansanız. Lakin kredi kartı o denli mi?
Kredi kartıyla harcama, finansal okuryazarlıkta tüm çakraları açmayan ya da limitleri zorlamayan biriyseniz hayli daha acısız bir harcamaya dönüşüyor.
Kredi kartıyla alışveriş yapmanın kolaylıkları bilhassa süratli dijital çağda epeyce fazla. İnternetten alışverişin kolaylığı yanı sıra yüksek meblağlı alışverişler için de nakit taşıma meselesini ortadan kaldırabiliyor ya da sizin için bu ödemeyi hem öteliyor birebir vakitte taksitlendiriyor.
Ardından gelen büyük sorunsalı göz gerisi etmezseniz: ‘Ödeme!’ Ödemelerini nizamlı yapan biriyseniz bunların hiçbirinde sorun yok. Fakat ipin ucunu kaçırma potansiyelini de teşvik eden bir sistem var.
Yapılan araştırmalar gösteriyor ki nakit harcamadığınızda bilhassa kredi kartı ya da öbür ödeme kartlarındaki üzere ‘plastik’ bir araçla ödeme yapmak harcama limitinizi bankada değil beyninizde de artırıyor.
İhtiyacınız olmayan ya da gereksiniminizi aşan harcamaları tetikleyen bir güdüyle hareket etmeye başlıyorsunuz. özetlemek gerekirse daha fazla harcama yapıyorsunuz.
Elizabeth Hirschman, zincir marketlerde harcama fiyatlarını araştırırken, toplanan tüm bilgiler harcamaların nakit ve nakit dışı farkı ödeme biçimlerinde farklı olduğunu gösterdi. Kaynak: The Decision Lab
Bir öbür araştırma da Dilip Soman tarafınca yapıldı. Bu da bir çamaşırhanede ön ödemeli bir sisteme geçildiğinde renk ayrımlarını daha evvel önemsemeyenlerin daha sonrasında ayırıma yoluna giderek daha fazla çamaşır yıkadığını gösterdi.
peakbusinessvaluation.com
Jeton atmayıp kartla ödeyenler bir makine yerine 2 makine çamaşır yıkamayı daha uygun bulabiliyor.
Son araştırma da Pavlov’un köpeğinden esinlenerek “kredi kartı logosu” üzerinden yapılıyor.
Richard Feinberg, öğrencilerini kümelere ayırarak kredi kartı logolu ve logosuz gösterimlerde bulunuyor. Öğrenciler kredi kartı logolarının araştırmadan bağımsız olduklarını sanarak harcama güdüsüyle hareket ediyorlar.
Engellemenin formları de yok değil tabi! Harcama yapacağınız kalemleri yönetebilmek burada en büyük maharet oluyor. Bütçenizi oluşturmalısınız!
Yeri gelince kredi kartına başvurmak yerine nakit ödemeyle bu harcamaların ileride birikmesini de önlemesiniz!
Kredi kartınızı yanınıza almamak, harcamalarda kendinize bir limit oluşturmak en önde gelen prosedürler olurken, büyük harcamalar öncesi kendinize mühlet tanımak, birkaç gün düşünmek de kıymetli oluyor. Sizin harcama formlarını ne? Yorumlarda buluşalım.