Gelecek Partisi Genel Lideri Ahmet Davutoğlu, Çankaya Belediyesi Yılmaz Güney Sahnesi’nde partisinin düzenlediği “Sokak İktisadı Problemleri ve Tahlil Yolları” çalıştayında konuştu.
Çalıştaya, CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke, DÜZGÜN Parti Kalkınma Siyasetleri Lider Yardımcısı İsmail Yücel, Saadet Partisi Genel Lider Yardımcısı İlyas Tonguç, DEVA Partisi Sivil Toplum ve Halka İlgiler Lideri Hamza Aydoğdu da katıldı.
Davutoğlu, özetle şunları söylemiş oldu:
“Zorlu bir Ramazan’a giriyoruz. Halkımız birinci sefer bu kadar derin bir biçimde iftar sofrası, sahur sofrası hazırlama telaşı ortasında. Çok sıkıntı günler yaşandı, geçmişte ülkemizde. Fakat bu kadar ağır ve geçim düşüncesiyle halkımızın büyük bir buhrana sürüklendiği bir kara kışı az gördük. Kış sert geçti lakin mutfaklardaki kara kış fazlaca daha sert geçti.
Siyaset şayet halkın ortasından ve halkla bir arada yapılırsa manalı ve onurlu bir meşgaledir. Ancak siyaset güç devşirme, güç biriktirme ve çıkar oluşturma gayreti olarak yürütülürse işte o siyaset kirli bir siyaset haline dönüşür.
“Tasfiye edilmesi gereken bir kümeyle da karşı karşıya değiliz”
Biz Gelecek Partisi olarak emeğin her türlüsüne, helal rızkın her çeşidine hürmet ile bakıyoruz… Onların emekleri bir onur uğraşıdır. Bir anormallikle karşı karşıya değiliz. Tasfiye edilmesi gereken bir kümeyle da karşı karşıya değiliz… hayatımızın her yerinde olan her vakit birlikte olduğumuz kimi vakit bizim de ortasında olduğumuz bir topluluk ismine konuşuyoruz… Sokak işçileri tasfiye edilmesi gereken değil hürmet duyulması gereken ve bütün toplumsal haklara kavuşması gereken bir topluluktur.
O denli bir yoksulluk yaşanıyor ki bu ülkede iktidardakiler lüks alanlarında bunları fark etmeseler bile bu yoksulluk Türkiye için yalnızca bir ekonomik kriz değil bir toplumsal tansiyon potansiyeli taşıyor.”
Böke: Nizamın değişmesi için iktidarın değişmesi gerekiyor
Çalıştayda konuşan CHP Genel Sekreteri Böke ise Türkiye’nin ortasından geçtiği ağır bir ekonomik buhran olduğunu söylerek, şunları kaydetti:
“Bugün Türkiye’nin ortasından geçtiği ağır ekonomik buhranı, tahminen de en açık bir biçimde yaşayan kendisi buhranın odağında olan sokak işçilerinin devasının demokrasiden geçtiği, demokrasinin kürsülerinin halka açık olduğu gerçeğinin bir defa daha anımsatan bu kürsü, tam da bu niçinle değerli.
Buhran kendini ağır işsizlikle, büyük ve derin bir fakirleşme ile o fakirleşmenin; seyyar satıcıların, işportacıların, geri dönüşümcülerin emeğinin görülmediği bir sistemde o derin yoksulluğa daha da keskin formda mahkum edildiği bir karanlığı dayatıyor bizlere. Daima birlikte ortasındayız bu buhranın. ötürüsıyla buhranı daima birlikte aşmak zorundayız.
Buhrandan çıkışın olduğunu biliyoruz. Bu buhran bir yazgıdan kaynaklanmadı. Bu buhran; iktidarın bilerek, isteyerek kurduğu nizamın kararında yaşanıyor. ötürüsıyla umut da bu cümlede yatıyor. bu biçimde nizamı değiştirirsek buhrana son verebiliriz. Tertibin değişmesi için iktidarın değişmesi gerekiyor. Tertibin değişmesi için yeni iktidarın demokrasi üzerine inşa edilmesi gerekiyor. İşte burada altı siyasal partinin genel liderlerinin, ‘Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemi kuracağız, öbür bir gelecek mümkün’ diyen iradesi; burada konuşacağımız problemlerin tahlili için tahminen de en kıymetli birinci adım.”
Çalıştaya, CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke, DÜZGÜN Parti Kalkınma Siyasetleri Lider Yardımcısı İsmail Yücel, Saadet Partisi Genel Lider Yardımcısı İlyas Tonguç, DEVA Partisi Sivil Toplum ve Halka İlgiler Lideri Hamza Aydoğdu da katıldı.
Davutoğlu, özetle şunları söylemiş oldu:
“Zorlu bir Ramazan’a giriyoruz. Halkımız birinci sefer bu kadar derin bir biçimde iftar sofrası, sahur sofrası hazırlama telaşı ortasında. Çok sıkıntı günler yaşandı, geçmişte ülkemizde. Fakat bu kadar ağır ve geçim düşüncesiyle halkımızın büyük bir buhrana sürüklendiği bir kara kışı az gördük. Kış sert geçti lakin mutfaklardaki kara kış fazlaca daha sert geçti.
Siyaset şayet halkın ortasından ve halkla bir arada yapılırsa manalı ve onurlu bir meşgaledir. Ancak siyaset güç devşirme, güç biriktirme ve çıkar oluşturma gayreti olarak yürütülürse işte o siyaset kirli bir siyaset haline dönüşür.
“Tasfiye edilmesi gereken bir kümeyle da karşı karşıya değiliz”
Biz Gelecek Partisi olarak emeğin her türlüsüne, helal rızkın her çeşidine hürmet ile bakıyoruz… Onların emekleri bir onur uğraşıdır. Bir anormallikle karşı karşıya değiliz. Tasfiye edilmesi gereken bir kümeyle da karşı karşıya değiliz… hayatımızın her yerinde olan her vakit birlikte olduğumuz kimi vakit bizim de ortasında olduğumuz bir topluluk ismine konuşuyoruz… Sokak işçileri tasfiye edilmesi gereken değil hürmet duyulması gereken ve bütün toplumsal haklara kavuşması gereken bir topluluktur.
O denli bir yoksulluk yaşanıyor ki bu ülkede iktidardakiler lüks alanlarında bunları fark etmeseler bile bu yoksulluk Türkiye için yalnızca bir ekonomik kriz değil bir toplumsal tansiyon potansiyeli taşıyor.”
Böke: Nizamın değişmesi için iktidarın değişmesi gerekiyor
Çalıştayda konuşan CHP Genel Sekreteri Böke ise Türkiye’nin ortasından geçtiği ağır bir ekonomik buhran olduğunu söylerek, şunları kaydetti:
“Bugün Türkiye’nin ortasından geçtiği ağır ekonomik buhranı, tahminen de en açık bir biçimde yaşayan kendisi buhranın odağında olan sokak işçilerinin devasının demokrasiden geçtiği, demokrasinin kürsülerinin halka açık olduğu gerçeğinin bir defa daha anımsatan bu kürsü, tam da bu niçinle değerli.
Buhran kendini ağır işsizlikle, büyük ve derin bir fakirleşme ile o fakirleşmenin; seyyar satıcıların, işportacıların, geri dönüşümcülerin emeğinin görülmediği bir sistemde o derin yoksulluğa daha da keskin formda mahkum edildiği bir karanlığı dayatıyor bizlere. Daima birlikte ortasındayız bu buhranın. ötürüsıyla buhranı daima birlikte aşmak zorundayız.
Buhrandan çıkışın olduğunu biliyoruz. Bu buhran bir yazgıdan kaynaklanmadı. Bu buhran; iktidarın bilerek, isteyerek kurduğu nizamın kararında yaşanıyor. ötürüsıyla umut da bu cümlede yatıyor. bu biçimde nizamı değiştirirsek buhrana son verebiliriz. Tertibin değişmesi için iktidarın değişmesi gerekiyor. Tertibin değişmesi için yeni iktidarın demokrasi üzerine inşa edilmesi gerekiyor. İşte burada altı siyasal partinin genel liderlerinin, ‘Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemi kuracağız, öbür bir gelecek mümkün’ diyen iradesi; burada konuşacağımız problemlerin tahlili için tahminen de en kıymetli birinci adım.”