Etkililik nedir örnek ?

Kaan

New member
Etkililik Nedir? Gerçekten Etkili Olmak Mümkün mü?

Herkese merhaba! Bugün, genellikle her gün kulağımıza çalınan ama çoğu zaman ne anlama geldiğini derinlemesine sorgulamadığımız bir kavramdan bahsetmek istiyorum: Etkililik. "Etkili olmak" denildiğinde ne anlıyoruz? Toplumda ve iş dünyasında herkesin peşinden koştuğu bu kavram, aslında derinlemesine ele alındığında bir dizi soru işaretini beraberinde getiriyor. Gerçekten "etkili" olmak mümkün mü, yoksa bu sadece övgüyle süslenmiş bir kavram mı?

Bu yazıyı yazarken, erkeklerin genellikle stratejik ve sonuç odaklı bakış açılarıyla, kadınların ise empatik ve insan odaklı yaklaşımlarını dengelemeye çalışacağım. Çünkü etkili olma konusu, her birey için farklı bir anlam taşıyor ve bu bakış açıları önemli farklılıklar yaratıyor.

Etkililiğin Stratejik Tanımı: Başarıya Götüren Yol mu?

Erkeklerin etkili olmakla ilgili yaklaşımları genellikle stratejik ve veriye dayalıdır. "Etkili olmanın" ölçütü, genellikle somut sonuçlarla belirlenir. Bir erkek için etkili olmak, hedeflere ulaşmak, işleri düzgün bir şekilde yapmak ve çıktılar üzerinde net bir etki yaratmaktır. İş dünyasında, yönetim veya liderlik pozisyonlarındaki bir erkeğin en çok önem verdiği şey, bu çıktıları nasıl artırabileceği, süreçleri nasıl daha verimli hale getirebileceğidir.

Etkililik, çoğu zaman "başarı" ile özdeşleştirilir. Birçok erkek, "etkili olmak" için profesyonel kariyerlerinde somut adımlar atar: işlerin düzgün yürümesi, takımlarının başarılı olması, hedeflerin en hızlı ve verimli şekilde gerçekleştirilmesi gibi unsurlar bu kavramla ilişkilendirilir. Bu stratejik bakış açısı, toplumda genellikle takdir edilen bir yaklaşım olur. Etkili olmak demek, sonuç almayı başarmak demektir. Peki ama, bu her zaman doğru mu?

Etkililiğin, sadece strateji ve başarıya dayanması ne kadar sağlıklıdır? Başarıyı, kişisel gelişim ve insan ilişkileri gibi daha duygusal boyutlardan bağımsız bir şekilde tanımlamak, uzun vadede sürdürülebilir midir? Bir kişinin etkili olabilmesi için sadece dışsal başarılar yeterli midir?

Kadınların Etkililik Algısı: İnsan Odaklılık ve Empati

Kadınların etkili olma algısı ise çoğunlukla daha insan odaklı ve empatik bir perspektife dayanır. Etkililik, sadece "sonuç" ve "performans" değil, aynı zamanda bu sonuçlara nasıl ulaşıldığı, süreçte insanları nasıl etkilediğiniz ve işlerinizi çevrenizdeki insanlar üzerinden nasıl şekillendirdiğinizle ilgilidir. Kadınlar, genellikle iş yerinde ya da sosyal ilişkilerde etkililiği bir başkasının ruh halini, ihtiyaçlarını anlama ve onlarla uyum içinde hareket etme yeteneği olarak görür. Etkili olmak, takım çalışmasına yatkınlık, başkalarına ilham verme, destek olma gibi becerilerle ilişkilendirilir.

Özellikle toplumsal roller nedeniyle, kadınlar etkililiği daha çok başkalarına yardım etme, birlikte çalışma ve çevrelerindeki insanlarla güçlü bağlar kurma gibi yönlerden tanımlar. Kadınlar, "etkili olmak" istediklerinde, genellikle insanların duygusal ihtiyaçlarını da göz önünde bulundururlar. Bu, onların liderlik tarzlarını ve genel iş yapış biçimlerini doğrudan etkileyebilir. Birçok kadın, çevrelerine ve başkalarına faydalı olmak üzerinden kendilerini etkili hisseder. Bu bakış açısı, genellikle daha sürdürülebilir ve empatik ilişkiler oluşturur.

Ancak burada dikkat edilmesi gereken bir nokta var: Kadınların etkili olma çabası bazen toplumsal beklentiler ve cinsiyet normları tarafından şekillendirilebilir. Kadınlar, bazen sadece "iyi insanlar" olmak zorunda hissedebilirler. Bu, onları zaman zaman fazla fedakar olmaya, sınırlarını zorlamaya ve sonunda tükenmişlik yaşamaya sürükleyebilir. Peki, "insan odaklı" etkili olmak her zaman faydalı mı? Bu yaklaşım her zaman takdir ediliyor mu, yoksa bazen göz ardı mı ediliyor?

Etkililiğin Zayıf Yönleri: Toplumun Taraflı Değerlendirmeleri

Etkililiği sadece "başarı" ve "performans" odaklı değerlendirmek, birçok zayıf yönü beraberinde getirir. Öncelikle, bu yaklaşım kişisel değeri sadece iş dünyasındaki başarılara indirger. İnsanların gerçek potansiyelini ve etkililiğini ölçmek için tek bir çerçeveye dayanmamız, oldukça dar bir bakış açısı yaratır. Sosyal bağlar, duygusal zekâ, başkalarına yardım etme gibi unsurlar genellikle göz ardı edilir.

Kadınların etkililiği ise bazen "duygusal" ve "yardımsever" olarak etiketlenir, bu da onların gerçek etkililiklerini küçümseyebilir. Toplum, bazen kadınların güçlü ve etkili olduklarını görmek yerine, onları "iyi" ve "nazik" olarak görme eğilimindedir. Bu durum, kadınların iş dünyasında daha fazla tanınmalarını ve hak ettikleri saygıyı görmelerini zorlaştırabilir. Kadınlar, duygusal zekâlarıyla başarılı olsalar bile, bu başarı bazen stratejik başarılarla aynı seviyeye çıkarılmaz.

Peki, etkililik toplumsal cinsiyetle ne kadar şekillenir? Başarı ve etkililik anlayışındaki bu toplumsal sınıflandırmalar, uzun vadede insanların potansiyelini nasıl etkiler?

Sonuç: Etkililiğin Ölçütleri Değişmeli mi?

Sonuçta, etkili olmak kavramı kişisel, toplumsal ve kültürel faktörlere bağlı olarak değişkenlik gösteriyor. Erkeklerin stratejik, sonuç odaklı bakış açısı ve kadınların empatik, insan odaklı bakış açısı, etkililik anlayışını derinlemesine etkiliyor. Ancak, bu farklı bakış açıları bazen birbirini sınırlayıcı hale gelebilir. Etkili olmak için başarıya odaklanmak her zaman sağlıklı bir yaklaşım olmayabilir, aynı şekilde insan odaklı bir bakış açısı da bazen göz ardı edilebilir.

Forumdaşlar, bu konuda sizlerin düşünceleri neler? Etkili olmanın sadece sonuçlarla ölçülmesi mi doğru, yoksa daha bütünsel bir yaklaşım mı benimsenmeli? Bu dengeyi nasıl kurmalıyız?