Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Lideri Mustafa Destici, partisinin genel merkezinde düzenlediği haftalık basın toplantısında, dün TBMM’deki bütçe görüşmelerinde çıkan arbedede yaralanan ÂLÂ Parti Trabzon Milletvekili Hüseyin Örs’e geçmiş olsun dileğinde bulunarak, “Türkiye Cumhuriyeti’nin en değerli kurumu olan Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde değil, nerede olursa olsun, emsal hiç bir hadiseyi tasvip etmediğimi söylemek istiyorum” tabirlerini kullandı. TBMM’deki bütçe görüşmelerine ait değerlendirmede bulunan Destici, şunları kaydetti:
“İlk itirazım, Mecliste husus ne olursa olsun, milletin olan kürsünün, terör örgütü uzantıları tarafınca terör örgütünün propagandasının aracı haline getirilmesidir. Bu durumdan yalnızca partim ve topluluğum ismine değil, milletimiz ismine da rahatsızım. Her gün şehit haberi aldığımız, her gün bayrağa sarılı evlatlarımızı toprağa verdiğimiz, her gün konutlarımıza ateş düştüğü kurallarda, ülke güvenliğini tehdit eden yasal boşluklar oluşturulmasını, terör örgütüyle bağlarını inkar etmeyen yapılanmaların bu yasal boşluklarda varlıklarını devam ettirmelerini, terör örgütünün uzantılarının, terör örgütünün sivil ayağıyla ilgili faaliyetlerini yürütürken devlet imkanlarını kullanmalarını kabul etmiyorum, kabul etmeyeceğim.”
Destici, Cumhur İttifakı haricindeki siyasi partilerin Meclis çalışmalarını bir propagandaya dönüştürdüklerini tabir ederek, “Ülkemize ve siyaset kurumuna bir yarar sağlamıyor. Ülkemizi ve siyaset kurumunu itibarsızlaştırıyor. Meclisimizdeki arbede imgelerinin de büyük ölçüde bu zaaflardan kaynaklandığını düşünüyorum. Maalesef, bilgi ve fikir azaldıkça, sloganlar ve arbedeler onların yerine geçiyor” değerlendirmesinde bulundu.
Irak’taki şiddet olaylarına ait de görüşlerini lisana getiren Destici, mezhep ve çıkar kavgalarının tarafı olunmayacağının altını çizdi. Destici, şu biçimde konuştu:
“Türkiye’nin güvenliğini ilgilendiren Irak’ın bütününde, bilhassa Kerkük’te yaşayan Türkmenlerin güvenliğiyle ilgili her bahiste Türkiye taraftır ve her kaidede Irak Türklerinin yanında olacaktır. Türkmenlerin yok sayıldığı yahut yok edilmeye çalışıldığı her davranış karşısında Türkiye’nin bölgeye müdahil olması için elimizden gelen her şeyi, bütün gücümüzü kullanarak yapacağımızı şimdiden herkese açıkça ilan ediyorum. Irak Türklüğünü yok etme hayali kuranları uyarıyorum, Şayet Türkiye’yi de yok etmeyi gözünüz kesmiyorsa boş yere kendi istikbalinizle kumar oynamaya kalkışmayın, kaybedersiniz.”
EYT hakkı verilmeli
Zincir marketlerin fiyatlardaki tutarsızlıkla haksız çıkar elde etmeye devam etmeleri ve ihtarları dikkate almamaları durumunda, marketlerin kapatılması gerektiğini söyleyen Destici, “Haksız hasılatları alınarak Hazineye iade edilmeli. Milletin canını yakanın canı yakılmalı” dedi.
Destici, minimum fiyat görüşmeleri kapsamında, minimum hane geçim sayısının da belirlenmesi gerektiğine işaret ederek, “Asgari fiyatın 8 bin 250 TL civarında açıklanacağını ve bu sayının hakkaniyetli olacağını düşünüyoruz” değerlendirmesinde bulundu.
Emeklilikte yaşa takılanlar (EYT) konusunda, 1990-1995 senelerındaki koalisyon hükümetinin bu mağduriyete yol açtığını söyleyen Destici, EYT’nin bir hak olduğunu ve bu hakkın verilmesi gerektiğini kaydetti.
“İlk itirazım, Mecliste husus ne olursa olsun, milletin olan kürsünün, terör örgütü uzantıları tarafınca terör örgütünün propagandasının aracı haline getirilmesidir. Bu durumdan yalnızca partim ve topluluğum ismine değil, milletimiz ismine da rahatsızım. Her gün şehit haberi aldığımız, her gün bayrağa sarılı evlatlarımızı toprağa verdiğimiz, her gün konutlarımıza ateş düştüğü kurallarda, ülke güvenliğini tehdit eden yasal boşluklar oluşturulmasını, terör örgütüyle bağlarını inkar etmeyen yapılanmaların bu yasal boşluklarda varlıklarını devam ettirmelerini, terör örgütünün uzantılarının, terör örgütünün sivil ayağıyla ilgili faaliyetlerini yürütürken devlet imkanlarını kullanmalarını kabul etmiyorum, kabul etmeyeceğim.”
Destici, Cumhur İttifakı haricindeki siyasi partilerin Meclis çalışmalarını bir propagandaya dönüştürdüklerini tabir ederek, “Ülkemize ve siyaset kurumuna bir yarar sağlamıyor. Ülkemizi ve siyaset kurumunu itibarsızlaştırıyor. Meclisimizdeki arbede imgelerinin de büyük ölçüde bu zaaflardan kaynaklandığını düşünüyorum. Maalesef, bilgi ve fikir azaldıkça, sloganlar ve arbedeler onların yerine geçiyor” değerlendirmesinde bulundu.
Irak’taki şiddet olaylarına ait de görüşlerini lisana getiren Destici, mezhep ve çıkar kavgalarının tarafı olunmayacağının altını çizdi. Destici, şu biçimde konuştu:
“Türkiye’nin güvenliğini ilgilendiren Irak’ın bütününde, bilhassa Kerkük’te yaşayan Türkmenlerin güvenliğiyle ilgili her bahiste Türkiye taraftır ve her kaidede Irak Türklerinin yanında olacaktır. Türkmenlerin yok sayıldığı yahut yok edilmeye çalışıldığı her davranış karşısında Türkiye’nin bölgeye müdahil olması için elimizden gelen her şeyi, bütün gücümüzü kullanarak yapacağımızı şimdiden herkese açıkça ilan ediyorum. Irak Türklüğünü yok etme hayali kuranları uyarıyorum, Şayet Türkiye’yi de yok etmeyi gözünüz kesmiyorsa boş yere kendi istikbalinizle kumar oynamaya kalkışmayın, kaybedersiniz.”
EYT hakkı verilmeli
Zincir marketlerin fiyatlardaki tutarsızlıkla haksız çıkar elde etmeye devam etmeleri ve ihtarları dikkate almamaları durumunda, marketlerin kapatılması gerektiğini söyleyen Destici, “Haksız hasılatları alınarak Hazineye iade edilmeli. Milletin canını yakanın canı yakılmalı” dedi.
Destici, minimum fiyat görüşmeleri kapsamında, minimum hane geçim sayısının da belirlenmesi gerektiğine işaret ederek, “Asgari fiyatın 8 bin 250 TL civarında açıklanacağını ve bu sayının hakkaniyetli olacağını düşünüyoruz” değerlendirmesinde bulundu.
Emeklilikte yaşa takılanlar (EYT) konusunda, 1990-1995 senelerındaki koalisyon hükümetinin bu mağduriyete yol açtığını söyleyen Destici, EYT’nin bir hak olduğunu ve bu hakkın verilmesi gerektiğini kaydetti.