CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, TBMM Genel Kurulu’nda 2023 Yılı Merkezi İdare Bütçe Kanunu Teklifi ile 2021 Yılı Merkezi İdare Kesin Hesap Kanunu Teklifi’nin tümü üzerinde yaptığı konuşmada, uyuşturucuyla gayret konusunda 2018’den bugüne epeyce sayıda araştırma önergesi verdiklerini söylemiş oldu.
Uyuşturucunun “milli güvenlik sorunu” olduğunu lisana getiren Kılıçdaroğlu, “Tonlarca uyuşturucu geliyor. Mersin Limanına, Kocaeli’ne geliyor; İran kapısından, Afganistan’dan geliyor. Sonları yolgeçen hanına döndürdünüz” diye konuştu. Kılıçdaroğlu, bunlara karşılık yalnızca “torbacıların” yakalandığını, sorunun torbacı değil torbacıyı kullanan kişi olduğunu belirtti.
Türkiye’de “ahlak” teriminin yıpratıldığını ve Meclisin prestijine büyük darbeler vurulduğunu ileri süren Kılıçdaroğlu, şu biçimde konuştu:
“Bu Meclise ‘Gazi Meclis’ diyorsunuz değil mi? ‘Gazi Meclis’ şudur; Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Meclisi feshetme yetkisi ister tek başına. Milletvekilleri kürsüye çıkar, derler ki ‘Bu Meclis yetkisini milletten almıştır. Bir kişi TBMM’yi asla feshedemez.’ Ve oy fazlacaluğuyla o teklif reddediliyor. İşte o Meclis Gazi Meclistir. İki, Ulusal Kurtuluş Savaşı sırasında Mustafa Kemal Atatürk gelir der ki ‘bana başkomutanlık yetkisini verin.’ Milletvekilleri itiraz ederler. ‘Bu Meclis Gazi Meclistir. Biz başkomutanlık yetkisini yalnızca 3 ay müddetle veririz’. İşte o Meclis Gazi Meclistir. O Meclisin Kuvayımilliye ruhu vardır. O Meclisin birlikte olma ruhu vardır. O Meclise kanun geldiği vakit o denli el kaldırıp indirme yoktu. Yeri geldiğinde kürsüye çıkıp Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü reddediyorlardı. Siz Meclisi feshetme yetkisini Erdoğan’a vermediniz mi? Oyladınız, kabul ettiniz.”
Tepki gösteren AK Parti milletvekillerine, “Bir insan haklı telaffuzlar karşısında reaksiyon veriyorsa bir sorun var demektir. Ahlaki bir sıkıntımız var demektir.” halinde karşılık veren Kılıçdaroğlu, “Bırakalım bu ayakları. Gazi Meclis belirlidir. Ne olduğu da belirlidir. Kimin gazi olup olmadığı da muhakkaktır. ‘Gazi Meclis’ diyorsanız gaziler içinde ayrım yapmayan bir Meclis olması lazım. Gaziler içinde, şehitler içinde ayrım yaptınız” dedi.
“Bu ayıbı hızlı bir biçimde görüşün ve kaldırın”
Yolsuzluklara, kul hakkı yiyene karşı ortak hal sergilenmesi gerektiğini lisana getiren Kılıçdaroğlu, “AK Parti ve MHP’li milletvekillerinin iradesiyle yolsuzlukları yasallaştıran bir kanun çıktığını” ileri sürdü.
İktidar milletvekillerini “siz yalnızca el kaldırıp indiriyorsunuz” halinde eleştiren Kılıçdaroğlu, “Rüşveti, yolsuzluğu, hırsızlığı yasallaştıran bir kanuna ‘evet’ dediniz.” sözünü kullandı.
AK Parti milletvekillerinin yansısı üzerine, bunların gerçekler olduğunu savunan Kılıçdaroğlu, “Bırak ağlasınlar, ağlamak da fazilettir” diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, “fevkalade Hal Kapsamında Birtakım Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun Kararında Kararnamenin Değiştirilerek Kabul Edilmesi Hakkında Kanun”a yönelik tenkitlerde bulunarak, “Şimdi, soruyorum: Aldığınız aylık helal mi? Niçin buna ‘evet’ dediniz? Biz bunu Anayasa Mahkemesine gönderdik. Artık buradan Anayasa Mahkemesi Liderine ve pahalı üyelerine sesleniyorum: Bu ayıbı hızlı bir biçimde görüşün ve kaldırın. Bu kanun Parlamentonun prestijine gölge düşürmüştür.” dedi.
AK Parti milletvekillerinden gelen reaksiyonlarına karşılık “Millet İttifakı olarak bakılırsaceksiniz, pak, her insanın memnun olduğu bir Türkiye’yi bir daha, birlikte, bir arada, ‘sen, ben’ demeden inşa edeceğiz.” tabirlerini kullanan Kılıçdaroğlu, şu biçimde konuştu:
“Sloganlarla geldi. Sloganları, krizlerden yorulmuş halkımızın en derin hasretlerini yansıtıyordu; kişisel özgürlük ve zenginlik vadediyordu; yoksullukla gayret vadediyordu. ‘Yolsuzlukla uğraş edeceğim’ diye vaatleri vardı. ‘Yasaklarla uğraş edeceğim’ diye vadediyordu. Pekala, sonuç ne oldu? birinci evvel tüm yol arkadaşlarını eledi. Mecliste kurduğu Yolsuzlukları Araştırma Kurulu Liderini tekrar milletvekili yapmadı. Tüm liyakatli bürokratları temizledi ve devlet vasat bir bürokrasiye teslim edildi; liyakati tümüyle öldürdü. Devleti devlet yapan tüm sistemleri yok etti. En yeterli üniversiteleri yok etti. Neredeyse saat başı değişen bireye özel kararnamelerle üniversitelere rektör atandı. Adamına göre kararname çıkararak rektör atandı.”
“Rüşvet alandan büyükelçi yapıldığı; bir milletvekilinin her ay mafyadan 10 bin dolar aldığı” savlarını lisana getiren Kemal Kılıçdaroğlu, milletvekillerinin hata ortağı olmadığını lakin ses çıkarmadıkları andan itibaren kabahati onaylayıp ortak olduklarını ileri sürdü.
“Halkı kandıran tüm vaatleri çöp oldu”
Kılıçdaroğlu, “devleti bir kişinin iki dudağından çıkacak talimatlara teslim eden bir sistem bulunduğunu” öne sürerek, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik “Onun halkı kandıran tüm vaatleri çöp oldu. Vaat kalmayınca hem ekonomik tıpkı vakitte siyasi zorbalıkla halkı eziyor artık. Halk kan ağlıyor lakin halktan kopuşu o kadar sert oldu ki halkı anlamak için şefkatten ve güçten mahrum. Ne yapacak? Natürel ki savaş ve din kisvesine daha epeyce bürünmek zorunda kalıyor, daima de bunu yapıyor” sözlerini kullandı. Kimsenin kendisini kandırmamasını isteyen Kılıçdaroğlu, kelamlarını şöyleki tamamladı:
“Vatansever olsa dün küfrettiklerinin bugün elini öpmek için sıraya girmezdi. Vatan toprağını düşmana terk edip Süleyman Şah Türbesi’ni kaçırmazdı. Terörle uğraş kapsamında yabancı askerlerin Türkiye’ye davet edilmesi için buradan tezkere çıkarmazdı. Bir ideolojileri ve ideolojisi yok. ‘En hayli parayı nasıl gdolayırüm ve en epeyce erişimi nasıl satın alırım?’ Başı, yalnızca buna odaklı. Tiranlar her vakit bu biçimde davranırlar, gerçeği reddederler, krizleri reddederler. O da tümüyle Türkiye’den koptu, her şeyi reddediyor, ekonomiyi reddediyor, açlığı reddediyor, yoksulluğu reddediyor, işsizliği reddediyor, getirdiği sığınmacıların bir sorun olduğunu da reddediyor. Onun reddetmeyeceği bir gerçeği söyleyeyim: Tiranlar, zorbalar daima sarfiyatlar, o da 6 ay ortasında gidecek.”
CHP Genel Lideri Kılıçdaroğlu, konuşmasının sonunda partisinin milletvekillerince ayakta alkışlandı.
Kılıçdaroğlu’nun hitabının akabinde Meclis Lideri Mustafa Şentop oturuma orta verdi.
Öte yandan Kılıçdaroğlu, TBMM Genel Konseyindeki konuşması öncesinde muhalefet kulisinde, bayanlara seçme ve seçilme hakkı verilmesinin 88. yıl dönümü ötürüsıyla partisinin bayan milletvekilleriyle fotoğraf çektirdi ve sohbet etti.
MHP Genel Lideri Devlet Bahçeli’nin, “altılı masanın aday belirleme anketi için oy verecek olsa sınıf arkadaşına oy vereceğini” dediğinin bir gazeteci tarafınca hatırlatılmasına Kılıçdaroğlu, “Haberim var, yorum yok” karşılığını verdi.
Uyuşturucunun “milli güvenlik sorunu” olduğunu lisana getiren Kılıçdaroğlu, “Tonlarca uyuşturucu geliyor. Mersin Limanına, Kocaeli’ne geliyor; İran kapısından, Afganistan’dan geliyor. Sonları yolgeçen hanına döndürdünüz” diye konuştu. Kılıçdaroğlu, bunlara karşılık yalnızca “torbacıların” yakalandığını, sorunun torbacı değil torbacıyı kullanan kişi olduğunu belirtti.
Türkiye’de “ahlak” teriminin yıpratıldığını ve Meclisin prestijine büyük darbeler vurulduğunu ileri süren Kılıçdaroğlu, şu biçimde konuştu:
“Bu Meclise ‘Gazi Meclis’ diyorsunuz değil mi? ‘Gazi Meclis’ şudur; Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Meclisi feshetme yetkisi ister tek başına. Milletvekilleri kürsüye çıkar, derler ki ‘Bu Meclis yetkisini milletten almıştır. Bir kişi TBMM’yi asla feshedemez.’ Ve oy fazlacaluğuyla o teklif reddediliyor. İşte o Meclis Gazi Meclistir. İki, Ulusal Kurtuluş Savaşı sırasında Mustafa Kemal Atatürk gelir der ki ‘bana başkomutanlık yetkisini verin.’ Milletvekilleri itiraz ederler. ‘Bu Meclis Gazi Meclistir. Biz başkomutanlık yetkisini yalnızca 3 ay müddetle veririz’. İşte o Meclis Gazi Meclistir. O Meclisin Kuvayımilliye ruhu vardır. O Meclisin birlikte olma ruhu vardır. O Meclise kanun geldiği vakit o denli el kaldırıp indirme yoktu. Yeri geldiğinde kürsüye çıkıp Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü reddediyorlardı. Siz Meclisi feshetme yetkisini Erdoğan’a vermediniz mi? Oyladınız, kabul ettiniz.”
Tepki gösteren AK Parti milletvekillerine, “Bir insan haklı telaffuzlar karşısında reaksiyon veriyorsa bir sorun var demektir. Ahlaki bir sıkıntımız var demektir.” halinde karşılık veren Kılıçdaroğlu, “Bırakalım bu ayakları. Gazi Meclis belirlidir. Ne olduğu da belirlidir. Kimin gazi olup olmadığı da muhakkaktır. ‘Gazi Meclis’ diyorsanız gaziler içinde ayrım yapmayan bir Meclis olması lazım. Gaziler içinde, şehitler içinde ayrım yaptınız” dedi.
“Bu ayıbı hızlı bir biçimde görüşün ve kaldırın”
Yolsuzluklara, kul hakkı yiyene karşı ortak hal sergilenmesi gerektiğini lisana getiren Kılıçdaroğlu, “AK Parti ve MHP’li milletvekillerinin iradesiyle yolsuzlukları yasallaştıran bir kanun çıktığını” ileri sürdü.
İktidar milletvekillerini “siz yalnızca el kaldırıp indiriyorsunuz” halinde eleştiren Kılıçdaroğlu, “Rüşveti, yolsuzluğu, hırsızlığı yasallaştıran bir kanuna ‘evet’ dediniz.” sözünü kullandı.
AK Parti milletvekillerinin yansısı üzerine, bunların gerçekler olduğunu savunan Kılıçdaroğlu, “Bırak ağlasınlar, ağlamak da fazilettir” diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, “fevkalade Hal Kapsamında Birtakım Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun Kararında Kararnamenin Değiştirilerek Kabul Edilmesi Hakkında Kanun”a yönelik tenkitlerde bulunarak, “Şimdi, soruyorum: Aldığınız aylık helal mi? Niçin buna ‘evet’ dediniz? Biz bunu Anayasa Mahkemesine gönderdik. Artık buradan Anayasa Mahkemesi Liderine ve pahalı üyelerine sesleniyorum: Bu ayıbı hızlı bir biçimde görüşün ve kaldırın. Bu kanun Parlamentonun prestijine gölge düşürmüştür.” dedi.
AK Parti milletvekillerinden gelen reaksiyonlarına karşılık “Millet İttifakı olarak bakılırsaceksiniz, pak, her insanın memnun olduğu bir Türkiye’yi bir daha, birlikte, bir arada, ‘sen, ben’ demeden inşa edeceğiz.” tabirlerini kullanan Kılıçdaroğlu, şu biçimde konuştu:
“Sloganlarla geldi. Sloganları, krizlerden yorulmuş halkımızın en derin hasretlerini yansıtıyordu; kişisel özgürlük ve zenginlik vadediyordu; yoksullukla gayret vadediyordu. ‘Yolsuzlukla uğraş edeceğim’ diye vaatleri vardı. ‘Yasaklarla uğraş edeceğim’ diye vadediyordu. Pekala, sonuç ne oldu? birinci evvel tüm yol arkadaşlarını eledi. Mecliste kurduğu Yolsuzlukları Araştırma Kurulu Liderini tekrar milletvekili yapmadı. Tüm liyakatli bürokratları temizledi ve devlet vasat bir bürokrasiye teslim edildi; liyakati tümüyle öldürdü. Devleti devlet yapan tüm sistemleri yok etti. En yeterli üniversiteleri yok etti. Neredeyse saat başı değişen bireye özel kararnamelerle üniversitelere rektör atandı. Adamına göre kararname çıkararak rektör atandı.”
“Rüşvet alandan büyükelçi yapıldığı; bir milletvekilinin her ay mafyadan 10 bin dolar aldığı” savlarını lisana getiren Kemal Kılıçdaroğlu, milletvekillerinin hata ortağı olmadığını lakin ses çıkarmadıkları andan itibaren kabahati onaylayıp ortak olduklarını ileri sürdü.
“Halkı kandıran tüm vaatleri çöp oldu”
Kılıçdaroğlu, “devleti bir kişinin iki dudağından çıkacak talimatlara teslim eden bir sistem bulunduğunu” öne sürerek, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik “Onun halkı kandıran tüm vaatleri çöp oldu. Vaat kalmayınca hem ekonomik tıpkı vakitte siyasi zorbalıkla halkı eziyor artık. Halk kan ağlıyor lakin halktan kopuşu o kadar sert oldu ki halkı anlamak için şefkatten ve güçten mahrum. Ne yapacak? Natürel ki savaş ve din kisvesine daha epeyce bürünmek zorunda kalıyor, daima de bunu yapıyor” sözlerini kullandı. Kimsenin kendisini kandırmamasını isteyen Kılıçdaroğlu, kelamlarını şöyleki tamamladı:
“Vatansever olsa dün küfrettiklerinin bugün elini öpmek için sıraya girmezdi. Vatan toprağını düşmana terk edip Süleyman Şah Türbesi’ni kaçırmazdı. Terörle uğraş kapsamında yabancı askerlerin Türkiye’ye davet edilmesi için buradan tezkere çıkarmazdı. Bir ideolojileri ve ideolojisi yok. ‘En hayli parayı nasıl gdolayırüm ve en epeyce erişimi nasıl satın alırım?’ Başı, yalnızca buna odaklı. Tiranlar her vakit bu biçimde davranırlar, gerçeği reddederler, krizleri reddederler. O da tümüyle Türkiye’den koptu, her şeyi reddediyor, ekonomiyi reddediyor, açlığı reddediyor, yoksulluğu reddediyor, işsizliği reddediyor, getirdiği sığınmacıların bir sorun olduğunu da reddediyor. Onun reddetmeyeceği bir gerçeği söyleyeyim: Tiranlar, zorbalar daima sarfiyatlar, o da 6 ay ortasında gidecek.”
CHP Genel Lideri Kılıçdaroğlu, konuşmasının sonunda partisinin milletvekillerince ayakta alkışlandı.
Kılıçdaroğlu’nun hitabının akabinde Meclis Lideri Mustafa Şentop oturuma orta verdi.
Öte yandan Kılıçdaroğlu, TBMM Genel Konseyindeki konuşması öncesinde muhalefet kulisinde, bayanlara seçme ve seçilme hakkı verilmesinin 88. yıl dönümü ötürüsıyla partisinin bayan milletvekilleriyle fotoğraf çektirdi ve sohbet etti.
MHP Genel Lideri Devlet Bahçeli’nin, “altılı masanın aday belirleme anketi için oy verecek olsa sınıf arkadaşına oy vereceğini” dediğinin bir gazeteci tarafınca hatırlatılmasına Kılıçdaroğlu, “Haberim var, yorum yok” karşılığını verdi.