CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, TBMM Küme Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, Türkiye’nin her tarafınca sorunu olan vatandaşların küme toplantısına geldiğini ve tahlil istediğini söz etti.
Türkiye’nin büyümesi ve kalkınması için, her konutta huzur olması için çaba ettiklerini lisana getiren Kılıçdaroğlu, her anne-babanın çocuğunu huzur ortasında yatağına yatırdığı ve işsiz evladına rahatlıkla iş bulabildiği, çiftçinin ürettiği, alın terinin karşılığını aldığı, her türlü niyetin özgürce tartışıldığı, insanların fikirlerini deklare ettiğı için mahpusa atılmadığı, farklı niyetlerin Türkiye’nin önünü açtığı ve bu çerçevede her insanın kucaklaştığı bir Türkiye istediklerini söylemiş oldu. Kılıçdaroğlu, “Toplumu ayrıştırmak değil, kucaklaşmak istiyoruz. Bizim gayemiz bu. Onlar ayrıştırıyorlar, biz kucaklaşacağız. Onlar bölüyorlar, biz bölünmeyeceğiz. Kimlik üzerinden siyaset yapmayacağız, inanç üzerinden siyaset yapmayacağız, ömür biçimi üzerinden siyaset yapmayacağız. Herkesi kucaklayacağız. 85 milyon kardeşim duysun; hiç bir ayrımcılık yapmadan 85 milyonu kucaklayacağız.” diye konuştu.
İstanbul Barosu seçimlerinde birinci sefer bir hanımın baro lideri olduğunu anımsatan Kılıçdaroğlu, başkanlığa seçilen Filiz Saraç’ı telefonla arayarak kutladığını belirtti.
Avukat ile savcının tıpkı platformda olması gerektiğini, birinin argüman, ötekinin ise savunma makamı olduğunu kaydeden Kılıçdaroğlu, gelişmiş ülkelerin yaptığı üzere adaleti inşa etmek istediklerini tabir etti.
Gezici mahkemelere son vereceklerini lisana getiren Kılıçdaroğlu, “Adalet neredeyse onu arayıp bulacağız.” dedi.
Gezi Parkı olaylarının Türkiye’nin, vatandaşların haksızlık karşısında yükselttikleri bir ses, bir bayrak olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, bu bayrağın demokrasi ve adalet bayrağı olduğunu söylemiş oldu.
Kemal Kılıçdaroğlu, Seyahat olaylarından yargılananların 6 aydır cezaevinde olduğunu ve tek soru dahi sorulmadığını belirterek, “Ahdimdir; ne olursa olsun, bedeli ne kadar ağır olursa olsun bu ülkeye adaleti ya getireceğim ya getireceğim. Ortası yok bu işin. Vera’yı babasıyla buluşturacağım. Bizim demokrasi tarihimizin onurlu bir sayfası olan Seyahat’e buradan selam göndermek de benim boynumun borcudur.” kelamlarını sarf etti.
Amasra’daki maden kazası
Amasra’daki maden kazasında 41 kişinin hayatını kaybettiğini ve sorumluların hala aşikâr olmadığını belirten Kılıçdaroğlu, “Bu işten nasıl sıyrılırız” diye hesap yapıldığını tez etti.
41 kişinin hesabını kimin vereceğini soran Kılıçdaroğlu, hazırlanan bir rapora bakılırsa, faciada vefatları artıran etkenlerin başında madendeki havalandırma sisteminin yanlış planlanmasının geldiğini öne sürdü.
İktidar makamlarının bölgeye yaptığı ziyaretlere değinen Kılıçdaroğlu, “Orası ağlama duvarı değil. Siz bakılırsavinizi yapacaksınız, bu işin failleri, sorumluları kim onları bulacaksınız. Soma’da olduğu üzere kapatmak istiyorlar. Bir anne diyor ya; ‘Soma’daki üzere bu işin üstünü kapatmasınlar. Lütfen takipçisi olun’ diye; 41 aileye de Amasralılara da benim kelamım var, onların hesabını soracağız. Bundan hiç kimsenin telaşı olmasın.” tabirlerini kullandı.
İl gezileri
Geçen hafta Adana, Osmaniye, Tokat ve Sivas’ı ziyaret ettiğini anlatan Kılıçdaroğlu, inanların yaşadığı meseleleri yerinde görmek, dertlileri dinlemek için Anadolu’ya, köylere gitmek gerektiğini söylemiş oldu.
Tokat’ta Tekel’e ilişkin bir fabrikanın “yerle bir edildiğini” tabir eden ve buranın fotoğrafını gösteren Kılıçdaroğlu, yapılanların tamamının satıldığını ve “yendiğini” öne sürdü. Kılıçdaroğlu, “Açık ve net söylüyorum; AK Parti iktidarları yeni bir fabrika yapabilecek fikre sahip değiller. Onlar tam manasıyla bir yıkım ekibidirler ve her şeyi yakıp yıktılar, bütün fabrikaları.” diye konuştu.
“Sivas’taki 22 okulun emlakını teslim edin, okulları biz yapacağız”
CHP Genel Lideri Kılıçdaroğlu, Sivas’ta 22 okulun temmuz ayında alınan kararla yıkıldığını fakat bir daha yapılmadığını tabir eden, “Milli Eğitim Bakanlığına bir daha davet yapıyorum. Bu 22 okulun yerlerini bize teslim edin. 1 yıl içerisinde okulları yapacağız, donanımını yapacağız, her şeyi kusursuz olacak ve okulları Ulusal Eğitim Bakanlığına teslim edeceğiz. Bu kadar açık, bu kadar net.” dedi.
İktidarın okul yapmaktan, fabrika yapmaktan aciz olduğunu ileri süren Kılıçdaroğlu, Sivas Demir Çelik Fabrikası’nın da mafyaya teslim edildiğini tez etti.
İktidar olmaları halinde fabrikaya kanun yoluyla el koyacaklarını söyleyen Kılıçdaroğlu, fabrikanın geçmişte olduğu üzere bir daha çalışacağını belirtti.
Türkiye’nin büyümesi ve kalkınması için, her konutta huzur olması için çaba ettiklerini lisana getiren Kılıçdaroğlu, her anne-babanın çocuğunu huzur ortasında yatağına yatırdığı ve işsiz evladına rahatlıkla iş bulabildiği, çiftçinin ürettiği, alın terinin karşılığını aldığı, her türlü niyetin özgürce tartışıldığı, insanların fikirlerini deklare ettiğı için mahpusa atılmadığı, farklı niyetlerin Türkiye’nin önünü açtığı ve bu çerçevede her insanın kucaklaştığı bir Türkiye istediklerini söylemiş oldu. Kılıçdaroğlu, “Toplumu ayrıştırmak değil, kucaklaşmak istiyoruz. Bizim gayemiz bu. Onlar ayrıştırıyorlar, biz kucaklaşacağız. Onlar bölüyorlar, biz bölünmeyeceğiz. Kimlik üzerinden siyaset yapmayacağız, inanç üzerinden siyaset yapmayacağız, ömür biçimi üzerinden siyaset yapmayacağız. Herkesi kucaklayacağız. 85 milyon kardeşim duysun; hiç bir ayrımcılık yapmadan 85 milyonu kucaklayacağız.” diye konuştu.
İstanbul Barosu seçimlerinde birinci sefer bir hanımın baro lideri olduğunu anımsatan Kılıçdaroğlu, başkanlığa seçilen Filiz Saraç’ı telefonla arayarak kutladığını belirtti.
Avukat ile savcının tıpkı platformda olması gerektiğini, birinin argüman, ötekinin ise savunma makamı olduğunu kaydeden Kılıçdaroğlu, gelişmiş ülkelerin yaptığı üzere adaleti inşa etmek istediklerini tabir etti.
Gezici mahkemelere son vereceklerini lisana getiren Kılıçdaroğlu, “Adalet neredeyse onu arayıp bulacağız.” dedi.
Gezi Parkı olaylarının Türkiye’nin, vatandaşların haksızlık karşısında yükselttikleri bir ses, bir bayrak olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, bu bayrağın demokrasi ve adalet bayrağı olduğunu söylemiş oldu.
Kemal Kılıçdaroğlu, Seyahat olaylarından yargılananların 6 aydır cezaevinde olduğunu ve tek soru dahi sorulmadığını belirterek, “Ahdimdir; ne olursa olsun, bedeli ne kadar ağır olursa olsun bu ülkeye adaleti ya getireceğim ya getireceğim. Ortası yok bu işin. Vera’yı babasıyla buluşturacağım. Bizim demokrasi tarihimizin onurlu bir sayfası olan Seyahat’e buradan selam göndermek de benim boynumun borcudur.” kelamlarını sarf etti.
Amasra’daki maden kazası
Amasra’daki maden kazasında 41 kişinin hayatını kaybettiğini ve sorumluların hala aşikâr olmadığını belirten Kılıçdaroğlu, “Bu işten nasıl sıyrılırız” diye hesap yapıldığını tez etti.
41 kişinin hesabını kimin vereceğini soran Kılıçdaroğlu, hazırlanan bir rapora bakılırsa, faciada vefatları artıran etkenlerin başında madendeki havalandırma sisteminin yanlış planlanmasının geldiğini öne sürdü.
İktidar makamlarının bölgeye yaptığı ziyaretlere değinen Kılıçdaroğlu, “Orası ağlama duvarı değil. Siz bakılırsavinizi yapacaksınız, bu işin failleri, sorumluları kim onları bulacaksınız. Soma’da olduğu üzere kapatmak istiyorlar. Bir anne diyor ya; ‘Soma’daki üzere bu işin üstünü kapatmasınlar. Lütfen takipçisi olun’ diye; 41 aileye de Amasralılara da benim kelamım var, onların hesabını soracağız. Bundan hiç kimsenin telaşı olmasın.” tabirlerini kullandı.
İl gezileri
Geçen hafta Adana, Osmaniye, Tokat ve Sivas’ı ziyaret ettiğini anlatan Kılıçdaroğlu, inanların yaşadığı meseleleri yerinde görmek, dertlileri dinlemek için Anadolu’ya, köylere gitmek gerektiğini söylemiş oldu.
Tokat’ta Tekel’e ilişkin bir fabrikanın “yerle bir edildiğini” tabir eden ve buranın fotoğrafını gösteren Kılıçdaroğlu, yapılanların tamamının satıldığını ve “yendiğini” öne sürdü. Kılıçdaroğlu, “Açık ve net söylüyorum; AK Parti iktidarları yeni bir fabrika yapabilecek fikre sahip değiller. Onlar tam manasıyla bir yıkım ekibidirler ve her şeyi yakıp yıktılar, bütün fabrikaları.” diye konuştu.
“Sivas’taki 22 okulun emlakını teslim edin, okulları biz yapacağız”
CHP Genel Lideri Kılıçdaroğlu, Sivas’ta 22 okulun temmuz ayında alınan kararla yıkıldığını fakat bir daha yapılmadığını tabir eden, “Milli Eğitim Bakanlığına bir daha davet yapıyorum. Bu 22 okulun yerlerini bize teslim edin. 1 yıl içerisinde okulları yapacağız, donanımını yapacağız, her şeyi kusursuz olacak ve okulları Ulusal Eğitim Bakanlığına teslim edeceğiz. Bu kadar açık, bu kadar net.” dedi.
İktidarın okul yapmaktan, fabrika yapmaktan aciz olduğunu ileri süren Kılıçdaroğlu, Sivas Demir Çelik Fabrikası’nın da mafyaya teslim edildiğini tez etti.
İktidar olmaları halinde fabrikaya kanun yoluyla el koyacaklarını söyleyen Kılıçdaroğlu, fabrikanın geçmişte olduğu üzere bir daha çalışacağını belirtti.