Maruf BUZCUGİL / Hüseyin GÖKÇE
Macaristan’ın Ankara Büyükelçisi Viktor Matis, Avrupa’nın en düşük vergi oranının yüzde 9 ile Macaristan’da olduğunu belirterek, bunun da yüzde 80’inin geri alınabileceğini söylemiş oldu. Rusya ile Ukrayna içindeki savaşta, Rusya’yı desteklemediklerini ve AB’nin tüm yaptırımlarına uyduklarını lisana getiren Matis, gaz alımını durdurmaları halinde Rusya’dan epey kendilerine ziyan vermiş olacaklarını kaydetti. Ankara Sohbetleri’ne konuk olan Matis, iki ülke içinde başta su idaresi olmak üzere biroldukça alanda işbirliği imkânları bulunduğunu aktardı.
■ Rusya Ukrayna savaşına yönelik değerlendirmenizi alabilir miyiz?
Ukrayna bizim komşu ülkemiz ve şu anda savaş var, bunu Yugoslav savaşında daha sonra hiç bir vakit yaşamadık. Bu güvenlik siyaseti açısından bizim için fazlaca büyük bir tehlike. Biz ülke olarak en evvel kendi ülkemizde bulunan insanları korumak zorundayız. Tarihi niçinlerden dolayı Macaristan’ın etrafındaki komşu ülkelerde de fazlaca fazla Macar yaşıyor, onları da bizim korumakla ilgili sorumluluklarımız var. Şu anda savaş devam ediyor ve her geçen gün beşerler ölüyor, inanılmaz vahim şeyler oluyor. Bu niçinle bizim birinci isteğimiz bu savaşın çabucak durması, insanların öldürülmesine dur demek lazım. Ukrayna’da yaşayan bir sürü Macar var ve orada yaşayan Macarlar da bu savaşta ölüyor. 24 Şubat tarihinden daha sonra Macaristan’da kendi tarihimizin en büyük insani yardım kampanyası ve hareketi başlatıldı. Bu Ukrayna için ve Ukrayna’dan kaçmaya çalışan mülteciler için başlatıldı. Mültecileri korumak ve desteklemek istendi, beşerler kendi konutlarını açtılar, bağışlar toplandı, lojistiği çabucak organze ettiler.
■ Savaşın başlangıcıyla birlikte, Macaristan’ın Rusya’yı desteklediği tarafında tenkitler gelmişti?
Polonya’dan daha sonra aşağı üst Romanya ile birebir oranda mültecileri kabul eden ülkeyiz. Daha değerlisi biz bu insanlara güvenlik sağlıyoruz ve istedikleri kadar kalma imkânı sunuyoruz. Avrupa Birliği’nin bütün yaptırım kararlarına Macaristan ses çıkartmadan katılıyor. Fransa, Çek Cumhuriyeti, Almanya hangi yaptırım sonucunı uyguluyorsa biz de tıpkı yaptırım sonucunı uyguluyoruz. Biz diyoruz ki güç güvenliği açısından Rusya’dan gelen doğalgazı durduramıyoruz, teknik olarak mümkün değil. Kapatacak olursak Rusya’ya yapacağımız ziyandan kendimize daha fazlaca ziyan vermiş oluruz, zira bizim Rus gazına bağımlılık oranımız %55 seviyesinde, bu komünizmden kalan bir şey ve hala da devam ediyor. Bağımlılığımızı en aza indirmek için farklı yerlerden temin etmeye çalışıyoruz. Daha değerli bulunmasına karşın öbür ülkelerden de almaya başladık, zira bağımlılığımızı en aza indirmeye çalışıyoruz.
Macaristan tehlikeye düşmesin diye Ukrayna’ya silah vermiyoruz, zira Rusya için Macaristan maksat haline gelecek NATO üyesi olmamıza karşın. Bu bizim savaşımız değil, o niçinle hayli dikkatli olmamız lazım. Bizim Rusya’yı desteklediğimizi düşünenler için tekrar söylüyorum biz Rusya’yı desteklemiyoruz.
“TÜRKİYE’NİN AB ÜYELİĞİ ÖNCESİ BİRTAKIM SORUNLARI ÇÖZMESİ GEREKİYOR”
■ Bu durum AB ile ilgilerinizi nasıl etkiliyor?
Biz kendi vatandaşlarımızın çıkarlarını göz önünde tuttuğumuzdan dolayı Brüksel’in de öteki ülkelerin siyasetçilerinin de fazla tenkitlerini alıyoruz. Polonya da tıpkı şeklide. Bir yandan savaş devam ederken öbür yandan Macaristan da seçimlerle Hükümet yine kazandıktan daha sonra Brüksel’den ileti geldi, “COVID niçiniyle çıkan ziyanları finans etmek için vereceğimiz paraları siz almayacaksınız. Zira hukuksal açıdan Avrupa Birliği bedellerine uymuyorsunuz” diye.
Pandemi için alınacak kredilerin onayında oy birliği gerekiyordu. Biz evvel olumlu oy kullanmıştık. Açıkçası bizi Avrupa Birliği’nin kimi kurumları anlamamaya başladı, bizde onları anlamamaya başladık.
Türkiye’nin Avrupa Birliği sürecini takip ediyor ve destekliyoruz ve mutlaka bu iştirak sürecinin hukuksal bir müddetç olduğunu düşünüyoruz. Siyasi sorunlar var ise onu öbür formüllerle çözmek gerekiyor. Biz Türkiye’yi Avrupa Birliği ortasında görmek istiyoruz.
Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne iştirakinde kimi sorunların de çözülmesi gerekiyor. İstanbul, Ankara üzere büyükşehirler hayli gelişmiş olsa da ülkede gelişmemiş pek fazlaca bölge var. Bunun da çözülmesi gerekiyor. Lakin siyasi mani konulmaması lazım.
“İKİLİ BAĞLANTILAR DAHA FAZLA MAL SATALIM ANLAYIŞIYLA YÜRÜMEZ”
■ Türkiye ile Macaristan içindeki bağlantıların düzeyine ait ne söyleyebilirsiniz?
İki ülke içindeki bağlar 2013 tarihinde stratejik düzeye yükseldi o periyotta bizim kendi istatistiklerimize bakılırsa ikili ticaret hacmimiz 2 milyar dolar iken, 2021’de 3.88 ‘e kadar yükseldi yani aşağı üst iki katına çıktı. Ticaret istikrarında hala Macaristan lehine bir fark var lakin bu sayılar birlikte yükseliyor.
Yatırım açısında bakarsanız Macaristan, Avrupa Birliği’nde en güzel teşvikleri sunuyor. Bu niçinle Türk şirketler, bilhassa Schengen Bölgesi ve Avrupa Birliği’nde yatırım yapmak istiyorlarsa; Macaristan doğal bir yatırım alanı.
Birebir biçimde bu bölgede ihracat yapacak olan Macar şirketler de Türkiye’yi keşfetmeye başladılar. niye bu kadar geç diye sorarsanız 1989 yılına kadar komünizm sebebi ile bizde hiç bir özel şirket yoktu. Biz bu tarihten daha sonra kapitalizmi yavaş yavaş öğrenmeye başladık ve 2004 tarihinde Avrupa Birliği’ne girdik. Avrupa Birliği’ne girdikten daha sonra kendi piyasamızı önemli bir biçimde açtık ve bu niçinle de uygun şirketlerimizden kimileri rekabet gücünü kaybetti.
Türkiye ile Macaristan içindeki münasebetlerde siz daha fazla satın, biz daha fazla satalım anlayışıyla iş yürümez, yani ticaret hacmi tek başına kâfi değil. İkili münasebetleri canlandırmak için geçen sene Şubat ayında iki Eximbank reasürans muahedesi yaptılar. Üçüncü ülkelerdeki ortak yatırımlarda iki ülkenin Eximbank’ları yanlarında duruyor.
Örneğin Afrika’daki su yatırımlarında iki ülke şirketleri ortak hareket edebilir. Şu anda Macaristan’da krediler daha ucuz ve uygun durumda. İşbirliği yalnızca Afrika değil, dünya genelinde gerçekleştirilebilir.
Macaristan uzun devirli fazlaca fazla yatırım çeken bir ülke, geçen sene Şişecam’ın 200 milyon Euro’dan fazla olan yatırımını kamu oyuna bildirdik. Biz yatırımlara fazlaca uygun fırsatlar sunduğumuz için Şişecam Macaristan’ı tercih etti.
“SU İDARESİ KONUSUNDA TÜRK MÜTEAHHİTLERLE GÖRÜŞMELER SÜRÜYOR”
■ Macaristan’nın su idaresi konusunda da çok ileri düzeyde olduğunu biliyoruz. Bu alanda işbirliği mümkün mü?
Su idaresi konusunda Macaristan inanılmaz tecrübeli ve hayli yeterli, . 34 tane ırmak giriyor 3 tane çıkıyor. Havza idaresi, atık su, arıtma tesisleri üzere orada bir yanılgı yaparsanız hepsini mahvedersiniz. Budapeşte Su İşleri, yaklaşık 180 yaşında olan bir şirket, dünya savaşları dâhil hiç bir tarihte Budapeşte susuz kalmadı. Türkiye’de yüzde 35-40 düzeyinde olan su kaybı, Macaristan’da yüzde 10’un altına iniyor.
Yani biz su teknolojisi ve su arıtma konusunda hayli güzeliz ve bunu Türkiye’de de yaymaya hazırız. aslına bakarsanız bu hususta işbirlikleri kurulmaya başlandı. Macar şirketler Türk müteahhitlerle görüşmelerini sürdürüyorlar. Finansal alanda daha da güçlenmemiz için yakın vakitte VakıfBank Macaristan’da bir şube açacak. Bu hem yatırımcılar için epey değerli bir adım olacak tıpkı vakitte ikili ticarette direkt ticaret için de fazlaca değerli bir adım olacak.
Bunun yanı sıra hayli daha fazla küçük çaplı programlarımız var KOBİ’lerle ilgili, ticaret ve sanayi odaları ile ilgili, biz ekonomik ve ticari bağlarımızı kapsamlı bir biçimde temellere koymak istiyoruz, var olan işlerimizi devam ettirmek ve yeni teşebbüslerle daha da canlandırmak istiyoruz. Su idaresiyle ilgili hangi belediye ilgilenmek istiyorsa biz onları bulmaya çalışıyoruz ve onlara kendimizi anlatmaya çalışıyoruz.
Lojistik açıdan da epeyce kıymetli projelerimiz var şuan da Türkiye’yi Macaristan’a demiryolu ile bağlamamız gerekiyor. Bu etraf açısında da hayli yararlı olacak. bu biçimde bir proje teklifimiz var ve 4 ülke olarak bunun üzerine çalışıyoruz. Türkiye, Bulgaristan, Sırbistan ve Macaristan ile bu projeyi hayli süratli yapmamız lazım.
“MACARİSTAN’DA KURUMLAR VERGİSİ YÜZDE 9 VE BUNUN YÜZDE 80’İNİ DE GERİ ALABİLİRSİNİZ”
■ tekrar Macaristan’daki yatırım fırsatlarına dönersek, kurumlar vergisinin en düşük oluğu ülke bildiğimiz kadarıyla.
Avrupa da kurumlar vergisi en düşük ülke %9 ile Macaristan. Üstelik bu %9’un da % 80’ini geri alabilirsiniz. Yani olağanda vergi oranı % 1.8 üzere. Bizde öbür ülkelerde olmayan Lokal Belediye Vergisi var lakin o en çok %2 oluyor. Yatırımcı bir kente gelip “Ben 500 şahsa iş vereceğim ve büyük bir iş yapacağım bunun karşılığı olarak düşük vergi ödemek istiyorum” diyerek bunu kabul ettirebilir. Macaristan düşük vergi oranını karşılaması için KDV oranını %27 -28 olarak biraz yüksek tutuyor lakin en kıymetli genel prensip hükümet, Macaristan’da işsizlik oranının azalmasını istiyor. İnsan çalışıp kendi parasını kazanıyorsa devlet dayanak verme durumunda kalmıyor. Devleti de rahatlatıcı bir durum oluyor, üretim ve yurt haricinden gelen yatırımlar ülkemizde istihdam sağlıyor. Şu anda işsizlik oranımız %4. Batı Macaristan daha gelişmiş, doğu Macaristan daha az gelişmiş durumda, teşviklerle biraz daha dengelemeye çalışıyoruz. Burada yatırım yaparsanız daha fazla teşvik, başka tarafta yarasanız daha az teşvik alırsınız.
Macaristan istiyor ki beşerler çalışsın devlete muhtaç olmasın, ihracat epey olsun bu biçimdece yavaş yavaş ilerleyebilsin. Macaristan’da hayat standartları yeterli olmakla birlikte Avusturya’nın ömür standartlarında bile değil, bunu kabul etmek lazım. Macaristan’da yaşamak bilhassa bir yabancı için epey kolay, bütün altyapı hazır, hiç bir şey kıymetli değil, eğlenceli hayat da var sakin hayat da var. Turizm Macaristan’da salgından evvel epey değerli bir bölümdü. Son 10-12 senede yurt haricinden gelen turistin yanı sıra iç turizmin de güçlendirilmesi için çalıştık. örneğin patron çalışana yalnızca maaşını değil maaş yerine yemek, seyahat üzere imkanlar sunuyorlar. bu biçimdece vergi oranı da hayli düşük oluyor. Ayrıyeten çalışan da bu biçimde bir parayı harcamayacakken, bu şekil dayanaklarla ülkeyi gezip görüyor.
Macaristan bilhassa Türkler için kültür turizmi açısında da fazlaca varlıklı, en ünlü kültürü Türk Hamamı.Birfazlaca insan Türk Hamamı için Budapeşte’ye geliyor. Türk Hamamları’nı koruduk, bir daha yaptık, şifalı sular, termal sular epeyce önemli sayıda, fazlaca fazla yerde var. Sıhhat turizmi olarak en büyük şifalı su Hévíz gölünde, beşerler orada tedavi görüyorlar. Gençler için şenlik turizmi, müzik, şarap üzere. Avrupa’da artık Budapeşte’ye gitmek moda oldu. Budapeşte’ye gitmeyen genç sayısı epey az.
Bence Türkler, kendi külçeşidini Avrupa’da görmek istiyorsa Macaristan’da bir hafta tatil yapmalı. Zira epeyce fazla gezebilecekleri yer var. örneğin Macaristan’nın Pécs kentinde bulunan Gazi Kasım Paşa Camii müzesi değerli. Budapeşte’de Gülbaba Türbesi yenilendi, Macaristan’ın kuzeyinde Eğri kenti etrafında kocaman bir şarap bölgesi var ve en güzel kırmızı şarap bölgesi. Ayrıyeten Büyük Macar Ovası’nda at turizmi var.
“Türkiye’de bir yılda 100 kültür aktifliği yapacağız”
18 Aralık 2023’ten başlayarak 2024 yılında ortak kültür yılımız organize edilecek. Bu ortak kültür yılı içerisinde Macaristan Türkiye’de 100 adet büyük kültür faaliyeti yapacak. Macaristan, 18 Aralıkta 1923’te Türkiye Cumhuriyeti ismi ile ülkemiz birinci milletlerarası muahedesine imza attı. 100. yıl ile kültür yılını başlatıyoruz ve 22 Ocak 2025 tarihinde Macaristan Kültür Günü’nde de bitireceğiz. Macaristan’ı tanıtacak olan 100 adet epeyce değerli kültür faaliyetini organize edeceğiz onun için de fazlaca fazla insan kaynağına gereksinimim var. Hazırlıklar başladı, iki tarafta da çalışma kümeleri belirlendi, Türk çalışma kümeleri Macaristan’a yer tespitleri için gitti. Türkiye ve Macaristan karşılıklı olarak öteki ülkede kendilerini tanıtacaklar.
“Yeni hükümet yakında vazifeye başlayacak”
■ Macaristan’da kısa müddet evvel tamamlanan seçim sürecini kıymetlendirebilir misiniz? Türkiye ile benzerlikler olduğuna yönelik çeşitli yorumlar yapılmıştı?
Hükümetteki parti, 199 kişilik meclisimizde 135 milletvekili ile 2/3 çoğunluğu elde etti. Bu seçimle birlikte üst üste 4’üncü seçimini kazanmış oldu. Önümüzdeki süreçte Türkiye ile Macaristan içindeki alakalarda rastgele bir değişiklik olacağını düşünmüyorum. Yeni hükümet yakında nazaranve başlayacak. Ayrıyeten 10 Mayıs’ta Macaristan’ın birinci bayan Cumhurbaşkanı sayın Novak da vazifeye başlayacak. Ben seçim sürecinin Türkiye ile benzerliği konusunda bir yorum yapmam. Fakat şunu söyleyebilirim ki Macaristan’da da muhalefet partileri birleşmişti.
“12 yılda diplomat sayımız iki kat arttı”
■ bir süre evvel Macaristan Dışişleri ve Dış Ticaret Bakanı Ankara’da temaslarda bulundu.
Evet, temaslar yanı sıra Büyükelçiliğimizin ofis binasının temel atma merasimini de gerçekleştirdik. Bakanımız merasimde şunu söylemiş oldu, “Türkiye’nin kıymeti her geçen gün her açıdan artıyor bu niçinle Türkiye’ye daha fazla diplomat göndermemiz gerekiyor, iş birliğimizi daha da zenginleştirmemiz gerekiyor” Önümüzdeki sene yaza yeni Büyükelçilik binamız hazır olacak, oradaki ofis sayımız buradaki ofis sayımızdan epeyce daha fazla olacak. Ben birinci kere Türkiye’ye atandığımda 2010 yılında 8 diplomat vardı artık 16 bireyiz. On iki sene ortasında diplomat sayımız iki katına çıktı.
Macaristan’ın Ankara Büyükelçisi Viktor Matis, Avrupa’nın en düşük vergi oranının yüzde 9 ile Macaristan’da olduğunu belirterek, bunun da yüzde 80’inin geri alınabileceğini söylemiş oldu. Rusya ile Ukrayna içindeki savaşta, Rusya’yı desteklemediklerini ve AB’nin tüm yaptırımlarına uyduklarını lisana getiren Matis, gaz alımını durdurmaları halinde Rusya’dan epey kendilerine ziyan vermiş olacaklarını kaydetti. Ankara Sohbetleri’ne konuk olan Matis, iki ülke içinde başta su idaresi olmak üzere biroldukça alanda işbirliği imkânları bulunduğunu aktardı.
■ Rusya Ukrayna savaşına yönelik değerlendirmenizi alabilir miyiz?
Ukrayna bizim komşu ülkemiz ve şu anda savaş var, bunu Yugoslav savaşında daha sonra hiç bir vakit yaşamadık. Bu güvenlik siyaseti açısından bizim için fazlaca büyük bir tehlike. Biz ülke olarak en evvel kendi ülkemizde bulunan insanları korumak zorundayız. Tarihi niçinlerden dolayı Macaristan’ın etrafındaki komşu ülkelerde de fazlaca fazla Macar yaşıyor, onları da bizim korumakla ilgili sorumluluklarımız var. Şu anda savaş devam ediyor ve her geçen gün beşerler ölüyor, inanılmaz vahim şeyler oluyor. Bu niçinle bizim birinci isteğimiz bu savaşın çabucak durması, insanların öldürülmesine dur demek lazım. Ukrayna’da yaşayan bir sürü Macar var ve orada yaşayan Macarlar da bu savaşta ölüyor. 24 Şubat tarihinden daha sonra Macaristan’da kendi tarihimizin en büyük insani yardım kampanyası ve hareketi başlatıldı. Bu Ukrayna için ve Ukrayna’dan kaçmaya çalışan mülteciler için başlatıldı. Mültecileri korumak ve desteklemek istendi, beşerler kendi konutlarını açtılar, bağışlar toplandı, lojistiği çabucak organze ettiler.
■ Savaşın başlangıcıyla birlikte, Macaristan’ın Rusya’yı desteklediği tarafında tenkitler gelmişti?
Polonya’dan daha sonra aşağı üst Romanya ile birebir oranda mültecileri kabul eden ülkeyiz. Daha değerlisi biz bu insanlara güvenlik sağlıyoruz ve istedikleri kadar kalma imkânı sunuyoruz. Avrupa Birliği’nin bütün yaptırım kararlarına Macaristan ses çıkartmadan katılıyor. Fransa, Çek Cumhuriyeti, Almanya hangi yaptırım sonucunı uyguluyorsa biz de tıpkı yaptırım sonucunı uyguluyoruz. Biz diyoruz ki güç güvenliği açısından Rusya’dan gelen doğalgazı durduramıyoruz, teknik olarak mümkün değil. Kapatacak olursak Rusya’ya yapacağımız ziyandan kendimize daha fazlaca ziyan vermiş oluruz, zira bizim Rus gazına bağımlılık oranımız %55 seviyesinde, bu komünizmden kalan bir şey ve hala da devam ediyor. Bağımlılığımızı en aza indirmek için farklı yerlerden temin etmeye çalışıyoruz. Daha değerli bulunmasına karşın öbür ülkelerden de almaya başladık, zira bağımlılığımızı en aza indirmeye çalışıyoruz.
Macaristan tehlikeye düşmesin diye Ukrayna’ya silah vermiyoruz, zira Rusya için Macaristan maksat haline gelecek NATO üyesi olmamıza karşın. Bu bizim savaşımız değil, o niçinle hayli dikkatli olmamız lazım. Bizim Rusya’yı desteklediğimizi düşünenler için tekrar söylüyorum biz Rusya’yı desteklemiyoruz.
“TÜRKİYE’NİN AB ÜYELİĞİ ÖNCESİ BİRTAKIM SORUNLARI ÇÖZMESİ GEREKİYOR”
■ Bu durum AB ile ilgilerinizi nasıl etkiliyor?
Biz kendi vatandaşlarımızın çıkarlarını göz önünde tuttuğumuzdan dolayı Brüksel’in de öteki ülkelerin siyasetçilerinin de fazla tenkitlerini alıyoruz. Polonya da tıpkı şeklide. Bir yandan savaş devam ederken öbür yandan Macaristan da seçimlerle Hükümet yine kazandıktan daha sonra Brüksel’den ileti geldi, “COVID niçiniyle çıkan ziyanları finans etmek için vereceğimiz paraları siz almayacaksınız. Zira hukuksal açıdan Avrupa Birliği bedellerine uymuyorsunuz” diye.
Pandemi için alınacak kredilerin onayında oy birliği gerekiyordu. Biz evvel olumlu oy kullanmıştık. Açıkçası bizi Avrupa Birliği’nin kimi kurumları anlamamaya başladı, bizde onları anlamamaya başladık.
Türkiye’nin Avrupa Birliği sürecini takip ediyor ve destekliyoruz ve mutlaka bu iştirak sürecinin hukuksal bir müddetç olduğunu düşünüyoruz. Siyasi sorunlar var ise onu öbür formüllerle çözmek gerekiyor. Biz Türkiye’yi Avrupa Birliği ortasında görmek istiyoruz.
Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne iştirakinde kimi sorunların de çözülmesi gerekiyor. İstanbul, Ankara üzere büyükşehirler hayli gelişmiş olsa da ülkede gelişmemiş pek fazlaca bölge var. Bunun da çözülmesi gerekiyor. Lakin siyasi mani konulmaması lazım.
“İKİLİ BAĞLANTILAR DAHA FAZLA MAL SATALIM ANLAYIŞIYLA YÜRÜMEZ”
■ Türkiye ile Macaristan içindeki bağlantıların düzeyine ait ne söyleyebilirsiniz?
İki ülke içindeki bağlar 2013 tarihinde stratejik düzeye yükseldi o periyotta bizim kendi istatistiklerimize bakılırsa ikili ticaret hacmimiz 2 milyar dolar iken, 2021’de 3.88 ‘e kadar yükseldi yani aşağı üst iki katına çıktı. Ticaret istikrarında hala Macaristan lehine bir fark var lakin bu sayılar birlikte yükseliyor.
Yatırım açısında bakarsanız Macaristan, Avrupa Birliği’nde en güzel teşvikleri sunuyor. Bu niçinle Türk şirketler, bilhassa Schengen Bölgesi ve Avrupa Birliği’nde yatırım yapmak istiyorlarsa; Macaristan doğal bir yatırım alanı.
Birebir biçimde bu bölgede ihracat yapacak olan Macar şirketler de Türkiye’yi keşfetmeye başladılar. niye bu kadar geç diye sorarsanız 1989 yılına kadar komünizm sebebi ile bizde hiç bir özel şirket yoktu. Biz bu tarihten daha sonra kapitalizmi yavaş yavaş öğrenmeye başladık ve 2004 tarihinde Avrupa Birliği’ne girdik. Avrupa Birliği’ne girdikten daha sonra kendi piyasamızı önemli bir biçimde açtık ve bu niçinle de uygun şirketlerimizden kimileri rekabet gücünü kaybetti.
Türkiye ile Macaristan içindeki münasebetlerde siz daha fazla satın, biz daha fazla satalım anlayışıyla iş yürümez, yani ticaret hacmi tek başına kâfi değil. İkili münasebetleri canlandırmak için geçen sene Şubat ayında iki Eximbank reasürans muahedesi yaptılar. Üçüncü ülkelerdeki ortak yatırımlarda iki ülkenin Eximbank’ları yanlarında duruyor.
Örneğin Afrika’daki su yatırımlarında iki ülke şirketleri ortak hareket edebilir. Şu anda Macaristan’da krediler daha ucuz ve uygun durumda. İşbirliği yalnızca Afrika değil, dünya genelinde gerçekleştirilebilir.
Macaristan uzun devirli fazlaca fazla yatırım çeken bir ülke, geçen sene Şişecam’ın 200 milyon Euro’dan fazla olan yatırımını kamu oyuna bildirdik. Biz yatırımlara fazlaca uygun fırsatlar sunduğumuz için Şişecam Macaristan’ı tercih etti.
“SU İDARESİ KONUSUNDA TÜRK MÜTEAHHİTLERLE GÖRÜŞMELER SÜRÜYOR”
■ Macaristan’nın su idaresi konusunda da çok ileri düzeyde olduğunu biliyoruz. Bu alanda işbirliği mümkün mü?
Su idaresi konusunda Macaristan inanılmaz tecrübeli ve hayli yeterli, . 34 tane ırmak giriyor 3 tane çıkıyor. Havza idaresi, atık su, arıtma tesisleri üzere orada bir yanılgı yaparsanız hepsini mahvedersiniz. Budapeşte Su İşleri, yaklaşık 180 yaşında olan bir şirket, dünya savaşları dâhil hiç bir tarihte Budapeşte susuz kalmadı. Türkiye’de yüzde 35-40 düzeyinde olan su kaybı, Macaristan’da yüzde 10’un altına iniyor.
Yani biz su teknolojisi ve su arıtma konusunda hayli güzeliz ve bunu Türkiye’de de yaymaya hazırız. aslına bakarsanız bu hususta işbirlikleri kurulmaya başlandı. Macar şirketler Türk müteahhitlerle görüşmelerini sürdürüyorlar. Finansal alanda daha da güçlenmemiz için yakın vakitte VakıfBank Macaristan’da bir şube açacak. Bu hem yatırımcılar için epey değerli bir adım olacak tıpkı vakitte ikili ticarette direkt ticaret için de fazlaca değerli bir adım olacak.
Bunun yanı sıra hayli daha fazla küçük çaplı programlarımız var KOBİ’lerle ilgili, ticaret ve sanayi odaları ile ilgili, biz ekonomik ve ticari bağlarımızı kapsamlı bir biçimde temellere koymak istiyoruz, var olan işlerimizi devam ettirmek ve yeni teşebbüslerle daha da canlandırmak istiyoruz. Su idaresiyle ilgili hangi belediye ilgilenmek istiyorsa biz onları bulmaya çalışıyoruz ve onlara kendimizi anlatmaya çalışıyoruz.
Lojistik açıdan da epeyce kıymetli projelerimiz var şuan da Türkiye’yi Macaristan’a demiryolu ile bağlamamız gerekiyor. Bu etraf açısında da hayli yararlı olacak. bu biçimde bir proje teklifimiz var ve 4 ülke olarak bunun üzerine çalışıyoruz. Türkiye, Bulgaristan, Sırbistan ve Macaristan ile bu projeyi hayli süratli yapmamız lazım.
“MACARİSTAN’DA KURUMLAR VERGİSİ YÜZDE 9 VE BUNUN YÜZDE 80’İNİ DE GERİ ALABİLİRSİNİZ”
■ tekrar Macaristan’daki yatırım fırsatlarına dönersek, kurumlar vergisinin en düşük oluğu ülke bildiğimiz kadarıyla.
Avrupa da kurumlar vergisi en düşük ülke %9 ile Macaristan. Üstelik bu %9’un da % 80’ini geri alabilirsiniz. Yani olağanda vergi oranı % 1.8 üzere. Bizde öbür ülkelerde olmayan Lokal Belediye Vergisi var lakin o en çok %2 oluyor. Yatırımcı bir kente gelip “Ben 500 şahsa iş vereceğim ve büyük bir iş yapacağım bunun karşılığı olarak düşük vergi ödemek istiyorum” diyerek bunu kabul ettirebilir. Macaristan düşük vergi oranını karşılaması için KDV oranını %27 -28 olarak biraz yüksek tutuyor lakin en kıymetli genel prensip hükümet, Macaristan’da işsizlik oranının azalmasını istiyor. İnsan çalışıp kendi parasını kazanıyorsa devlet dayanak verme durumunda kalmıyor. Devleti de rahatlatıcı bir durum oluyor, üretim ve yurt haricinden gelen yatırımlar ülkemizde istihdam sağlıyor. Şu anda işsizlik oranımız %4. Batı Macaristan daha gelişmiş, doğu Macaristan daha az gelişmiş durumda, teşviklerle biraz daha dengelemeye çalışıyoruz. Burada yatırım yaparsanız daha fazla teşvik, başka tarafta yarasanız daha az teşvik alırsınız.
Macaristan istiyor ki beşerler çalışsın devlete muhtaç olmasın, ihracat epey olsun bu biçimdece yavaş yavaş ilerleyebilsin. Macaristan’da hayat standartları yeterli olmakla birlikte Avusturya’nın ömür standartlarında bile değil, bunu kabul etmek lazım. Macaristan’da yaşamak bilhassa bir yabancı için epey kolay, bütün altyapı hazır, hiç bir şey kıymetli değil, eğlenceli hayat da var sakin hayat da var. Turizm Macaristan’da salgından evvel epey değerli bir bölümdü. Son 10-12 senede yurt haricinden gelen turistin yanı sıra iç turizmin de güçlendirilmesi için çalıştık. örneğin patron çalışana yalnızca maaşını değil maaş yerine yemek, seyahat üzere imkanlar sunuyorlar. bu biçimdece vergi oranı da hayli düşük oluyor. Ayrıyeten çalışan da bu biçimde bir parayı harcamayacakken, bu şekil dayanaklarla ülkeyi gezip görüyor.
Macaristan bilhassa Türkler için kültür turizmi açısında da fazlaca varlıklı, en ünlü kültürü Türk Hamamı.Birfazlaca insan Türk Hamamı için Budapeşte’ye geliyor. Türk Hamamları’nı koruduk, bir daha yaptık, şifalı sular, termal sular epeyce önemli sayıda, fazlaca fazla yerde var. Sıhhat turizmi olarak en büyük şifalı su Hévíz gölünde, beşerler orada tedavi görüyorlar. Gençler için şenlik turizmi, müzik, şarap üzere. Avrupa’da artık Budapeşte’ye gitmek moda oldu. Budapeşte’ye gitmeyen genç sayısı epey az.
Bence Türkler, kendi külçeşidini Avrupa’da görmek istiyorsa Macaristan’da bir hafta tatil yapmalı. Zira epeyce fazla gezebilecekleri yer var. örneğin Macaristan’nın Pécs kentinde bulunan Gazi Kasım Paşa Camii müzesi değerli. Budapeşte’de Gülbaba Türbesi yenilendi, Macaristan’ın kuzeyinde Eğri kenti etrafında kocaman bir şarap bölgesi var ve en güzel kırmızı şarap bölgesi. Ayrıyeten Büyük Macar Ovası’nda at turizmi var.
“Türkiye’de bir yılda 100 kültür aktifliği yapacağız”
18 Aralık 2023’ten başlayarak 2024 yılında ortak kültür yılımız organize edilecek. Bu ortak kültür yılı içerisinde Macaristan Türkiye’de 100 adet büyük kültür faaliyeti yapacak. Macaristan, 18 Aralıkta 1923’te Türkiye Cumhuriyeti ismi ile ülkemiz birinci milletlerarası muahedesine imza attı. 100. yıl ile kültür yılını başlatıyoruz ve 22 Ocak 2025 tarihinde Macaristan Kültür Günü’nde de bitireceğiz. Macaristan’ı tanıtacak olan 100 adet epeyce değerli kültür faaliyetini organize edeceğiz onun için de fazlaca fazla insan kaynağına gereksinimim var. Hazırlıklar başladı, iki tarafta da çalışma kümeleri belirlendi, Türk çalışma kümeleri Macaristan’a yer tespitleri için gitti. Türkiye ve Macaristan karşılıklı olarak öteki ülkede kendilerini tanıtacaklar.
“Yeni hükümet yakında vazifeye başlayacak”
■ Macaristan’da kısa müddet evvel tamamlanan seçim sürecini kıymetlendirebilir misiniz? Türkiye ile benzerlikler olduğuna yönelik çeşitli yorumlar yapılmıştı?
Hükümetteki parti, 199 kişilik meclisimizde 135 milletvekili ile 2/3 çoğunluğu elde etti. Bu seçimle birlikte üst üste 4’üncü seçimini kazanmış oldu. Önümüzdeki süreçte Türkiye ile Macaristan içindeki alakalarda rastgele bir değişiklik olacağını düşünmüyorum. Yeni hükümet yakında nazaranve başlayacak. Ayrıyeten 10 Mayıs’ta Macaristan’ın birinci bayan Cumhurbaşkanı sayın Novak da vazifeye başlayacak. Ben seçim sürecinin Türkiye ile benzerliği konusunda bir yorum yapmam. Fakat şunu söyleyebilirim ki Macaristan’da da muhalefet partileri birleşmişti.
“12 yılda diplomat sayımız iki kat arttı”
■ bir süre evvel Macaristan Dışişleri ve Dış Ticaret Bakanı Ankara’da temaslarda bulundu.
Evet, temaslar yanı sıra Büyükelçiliğimizin ofis binasının temel atma merasimini de gerçekleştirdik. Bakanımız merasimde şunu söylemiş oldu, “Türkiye’nin kıymeti her geçen gün her açıdan artıyor bu niçinle Türkiye’ye daha fazla diplomat göndermemiz gerekiyor, iş birliğimizi daha da zenginleştirmemiz gerekiyor” Önümüzdeki sene yaza yeni Büyükelçilik binamız hazır olacak, oradaki ofis sayımız buradaki ofis sayımızdan epeyce daha fazla olacak. Ben birinci kere Türkiye’ye atandığımda 2010 yılında 8 diplomat vardı artık 16 bireyiz. On iki sene ortasında diplomat sayımız iki katına çıktı.