Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) kurucu üyesi Metin Gürcan, “casusluk” hatasından yargılandığı davada tahliyesinin akabinde Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı üzerine bir daha tutuklandı.
Ankara Emniyet Müdürlüğündeki süreçleri tamamlanan Gürcan, sıhhat denetiminin akabinde adliyeye getirildi.
Ankara 27. Ağır Ceza Mahkemesine sevk edilen Gürcan, tahliye sonucunın kaldırılmasına karşı savunması alındıktan daha sonra tutuklanarak cezaevine gönderildi.
DEVA kurucu üyesi Metin Gürcan, Ankara 26. Ağır Ceza Mahkemesinde “casusluk” cürmünden yargılandığı davanın 11 Mayıs’taki duruşmasında yurt dışı yasağı isimli denetim kararı uygulanarak tahliye edilmişti.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, mahkemenin tahliye sonucuna itiraz etmiş, belgenin gönderildiği Ankara 27. Ağır Ceza Mahkemesi itirazı kabul ederek Gürcan hakkında yakalama sonucu çıkarmıştı.
Gürcan hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, para karşılığında “Türkiye’nin birtakım ülkelerde konuşlu askeri birlikleri”, “Afrin operasyonu öncesi yaşananlar”, “Türkiye’nin Libya ve Suriye’deki etkinliği”, “insansız hava araçlarını ihraç etmek isteyen ülkeler”, “S-400’lerin konumlandırılması” ile “PKK elebaşlarının pozisyonlarının belirlenmesine yönelik saha çalışmaları” üzere ayrıntıları yabancı diplomatlara aktardığı öne sürülmüştü.
İddianamede, Gürcan’ın, “devletin güvenliğine ait kapalı kalması gereken ayrıntıları, casusluk gayesiyle zincirleme halde açıklama” hatasından müebbet, “devletin zımnî kalması gereken ayrıntılarını, siyasal yahut askeri casusluk gayesiyle zincirleme halde temin etme” hatasından ise 35 yıla kadar mahpusla cezalandırılması istenmişti.
Ankara Emniyet Müdürlüğündeki süreçleri tamamlanan Gürcan, sıhhat denetiminin akabinde adliyeye getirildi.
Ankara 27. Ağır Ceza Mahkemesine sevk edilen Gürcan, tahliye sonucunın kaldırılmasına karşı savunması alındıktan daha sonra tutuklanarak cezaevine gönderildi.
DEVA kurucu üyesi Metin Gürcan, Ankara 26. Ağır Ceza Mahkemesinde “casusluk” cürmünden yargılandığı davanın 11 Mayıs’taki duruşmasında yurt dışı yasağı isimli denetim kararı uygulanarak tahliye edilmişti.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, mahkemenin tahliye sonucuna itiraz etmiş, belgenin gönderildiği Ankara 27. Ağır Ceza Mahkemesi itirazı kabul ederek Gürcan hakkında yakalama sonucu çıkarmıştı.
Gürcan hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, para karşılığında “Türkiye’nin birtakım ülkelerde konuşlu askeri birlikleri”, “Afrin operasyonu öncesi yaşananlar”, “Türkiye’nin Libya ve Suriye’deki etkinliği”, “insansız hava araçlarını ihraç etmek isteyen ülkeler”, “S-400’lerin konumlandırılması” ile “PKK elebaşlarının pozisyonlarının belirlenmesine yönelik saha çalışmaları” üzere ayrıntıları yabancı diplomatlara aktardığı öne sürülmüştü.
İddianamede, Gürcan’ın, “devletin güvenliğine ait kapalı kalması gereken ayrıntıları, casusluk gayesiyle zincirleme halde açıklama” hatasından müebbet, “devletin zımnî kalması gereken ayrıntılarını, siyasal yahut askeri casusluk gayesiyle zincirleme halde temin etme” hatasından ise 35 yıla kadar mahpusla cezalandırılması istenmişti.