Bir dizi ziyaret için Kocaeli’ye gelen Memleket Partisi Genel Lideri Muharrem İnce, basın mensuplarıyla kahvaltıda bir ortaya geldi. Genel Lider Muharrem İnce, basın mensuplarının sorularını cevapladı.
Kendisinin aday olmaması durumunda Kemal Kılıçdaroğlu’na takviye verip vermeyeceği sorulan İnce, “Niye takviye vereyim? Kendime dayanak vereceğim. Takviye mestek vermiyorum, kendimi destekliyorum. Cumhurbaşkanlığına natürel adayım. Memleket Partisi’nin cumhurbaşkanlığı adayı şu biçimde olacak? Partinin Kocaeli, İstanbul, Edirne, Hakkari, bütün örgütlenmiş vilayetlerdeki üyelerimizin önüne sandık koyacağız. Ben diyeceğim ki ‘Partinin genel lideri olarak cumhurbaşkanı adayı olmak istiyorum’. Ancak tahminen bir diğer vatan evladı diyecek ki ‘Ben de adayım’. Sandığı koyacağız, üyeler kimi seçerse partinin cumhurbaşkanı adayı o olacak. Bu seçimde büyük ihtimal ben kazanacağım. Bizde demokrasi var, yarın da bir diğeri kazanabilir. ‘Ben genel liderim seni aday yaptım’ diye bir şey yok. Türkiye’ye demokrasi getireceksilk evvel partine getireceksin. örneğin ben 2014’te adayı televizyondan öğrendim. O sırada küme başkanvekiliydim, ikinci adamdım. Artık demokrat amca oldu. Ne demokrasisi? İktidar da muhalefet de tek adam rejimi. Biz buradan çıkacağız. İkinci çeşide kalırsa ne diye destekleyeyim? 2014’te aday olup kalsaydı. 2018’de aday olup kalsaydı. ‘Şimdi iktisat hayli makus ben bile kazanırım’ diyor. Yok kardeşim, takviye mestek yok. Bakacağız, ikinci çeşide ben kalırsam onlar beni destekleyecek mi? Onu bir nazaranlim.” biçiminde konuştu.
“Çözüme başlangıç yeri Esad’la barışmak”
Mülteciler konusuna da değinen İnce, “Mültecilerle ilgili epeyce netiz. Tahlile başlangıç yeri Esad’la barışmaktır. Erdoğan, BAE ile barıştıysa, Sisi ile barıştıysa, Fransa ile barıştıysa, Rusya ile barıştıysa, terör örgütü dediği İsrail ile barıştıysa kesinlikle Esad’la da barışmalıdır. Şam’a büyükelçi atamalıdır. Milletlerarası kuruluşların dayanağı de teminat vermelidir. Esad’ın afları bir işe yaramıyor. Zira Suriyeliler Esad’a güvenmiyor. BM’yi devreye sokarak, garanti alınarak, istekli ve gururlarını incitmeden göndermeliyiz. Elektrik meblağlarını artırarak değil diplomasiyle göndereceğiz.” sözlerini kullandı.
“Altılı masada uzlaşma görmüyorum”
Altılı masaya dair niyetlerini aktaran İnce, “Altılı masada bir uzlaşma görmüyorum. Ali Babacan, ‘Ergenekon ve Balyozu bir daha yargılayacağız’ dedi. Bir gün daha sonra Kılıçdaroğlu, merhum Ali Tatar’ın eşine gitti. Birisi kamulaştıracağız diyor, ötekisi yapamazsınız diyor. Mutabakat metni yazdılar, metnin ortasında Atatürk geçmiyor. örneğin cemevlerini ibadethane yapacaklar mı yapmayacaklar mı? Biz 45 gün içerisinde yapacağız. Kaygımız yok bizim. Demokrasi ismine yapacağız. örneğin eğitimi ne yapacaksınız? Cemaatlere, tarikatlara bırakacaklar mı bırakmayacaklar mı? Tarikatlara bırakmayacağız derseler Temel Karamollaoğlu kızar. Şunu dersek Ali Babacan kızar, bunu dersek Kılıçdaroğlu kızar. bu biçimde uzlaşma olur mu? Seçimi de kazandın diyelim, ülkeyi nasıl yöneteceksin? Meseleler orada duruyor.” dedi.
Kendisinin aday olmaması durumunda Kemal Kılıçdaroğlu’na takviye verip vermeyeceği sorulan İnce, “Niye takviye vereyim? Kendime dayanak vereceğim. Takviye mestek vermiyorum, kendimi destekliyorum. Cumhurbaşkanlığına natürel adayım. Memleket Partisi’nin cumhurbaşkanlığı adayı şu biçimde olacak? Partinin Kocaeli, İstanbul, Edirne, Hakkari, bütün örgütlenmiş vilayetlerdeki üyelerimizin önüne sandık koyacağız. Ben diyeceğim ki ‘Partinin genel lideri olarak cumhurbaşkanı adayı olmak istiyorum’. Ancak tahminen bir diğer vatan evladı diyecek ki ‘Ben de adayım’. Sandığı koyacağız, üyeler kimi seçerse partinin cumhurbaşkanı adayı o olacak. Bu seçimde büyük ihtimal ben kazanacağım. Bizde demokrasi var, yarın da bir diğeri kazanabilir. ‘Ben genel liderim seni aday yaptım’ diye bir şey yok. Türkiye’ye demokrasi getireceksilk evvel partine getireceksin. örneğin ben 2014’te adayı televizyondan öğrendim. O sırada küme başkanvekiliydim, ikinci adamdım. Artık demokrat amca oldu. Ne demokrasisi? İktidar da muhalefet de tek adam rejimi. Biz buradan çıkacağız. İkinci çeşide kalırsa ne diye destekleyeyim? 2014’te aday olup kalsaydı. 2018’de aday olup kalsaydı. ‘Şimdi iktisat hayli makus ben bile kazanırım’ diyor. Yok kardeşim, takviye mestek yok. Bakacağız, ikinci çeşide ben kalırsam onlar beni destekleyecek mi? Onu bir nazaranlim.” biçiminde konuştu.
“Çözüme başlangıç yeri Esad’la barışmak”
Mülteciler konusuna da değinen İnce, “Mültecilerle ilgili epeyce netiz. Tahlile başlangıç yeri Esad’la barışmaktır. Erdoğan, BAE ile barıştıysa, Sisi ile barıştıysa, Fransa ile barıştıysa, Rusya ile barıştıysa, terör örgütü dediği İsrail ile barıştıysa kesinlikle Esad’la da barışmalıdır. Şam’a büyükelçi atamalıdır. Milletlerarası kuruluşların dayanağı de teminat vermelidir. Esad’ın afları bir işe yaramıyor. Zira Suriyeliler Esad’a güvenmiyor. BM’yi devreye sokarak, garanti alınarak, istekli ve gururlarını incitmeden göndermeliyiz. Elektrik meblağlarını artırarak değil diplomasiyle göndereceğiz.” sözlerini kullandı.
“Altılı masada uzlaşma görmüyorum”
Altılı masaya dair niyetlerini aktaran İnce, “Altılı masada bir uzlaşma görmüyorum. Ali Babacan, ‘Ergenekon ve Balyozu bir daha yargılayacağız’ dedi. Bir gün daha sonra Kılıçdaroğlu, merhum Ali Tatar’ın eşine gitti. Birisi kamulaştıracağız diyor, ötekisi yapamazsınız diyor. Mutabakat metni yazdılar, metnin ortasında Atatürk geçmiyor. örneğin cemevlerini ibadethane yapacaklar mı yapmayacaklar mı? Biz 45 gün içerisinde yapacağız. Kaygımız yok bizim. Demokrasi ismine yapacağız. örneğin eğitimi ne yapacaksınız? Cemaatlere, tarikatlara bırakacaklar mı bırakmayacaklar mı? Tarikatlara bırakmayacağız derseler Temel Karamollaoğlu kızar. Şunu dersek Ali Babacan kızar, bunu dersek Kılıçdaroğlu kızar. bu biçimde uzlaşma olur mu? Seçimi de kazandın diyelim, ülkeyi nasıl yöneteceksin? Meseleler orada duruyor.” dedi.