Göl etrafında yaptıkları tüm çalışmalarda Bilimsel Çalışma Konseyinin tavsiye kararlarına uyulduğunu belirten Uçan, bölgenin eşsiz hoşluğunun gelecek kuşaklara ulaştırılması gayesiyle Cumhurbaşkanlığı sonucuyla Salda Gölü ve etrafının 2019’da Özel Etraf Muhafaza Bölgesi ilan edildiğini hatırlattı.
Uçan, bakanlıkça yapılan çalışmalarda evvela Beyaz Adalar bölgesinde gölün kıyısına araçların ve insanların girişinin yasaklandığını vurgulayarak, bölgenin taşıma kapasitesi belirlenerek ziyaretçi sayısının kısıtlandığını anlattı.
Bakanlıkça alandaki denetimsiz ve plansız kullanımların engellendiğini, mevzuata alışılmamış yapılaşmaların yıkıldığını lisana getiren Uçan, “Sıfır atık idaresi kapsamında atıkların toplanmasına yönelik alana ekipmanlar yerleştirildi.” dedi.
Uçan, Salda Gölü’nü müdafaaya yönelik atıksu arıtma tesisi proje çalışmalarının tamamlandığına, imalatların devam ettiğine değinerek bu alandaki atık suların bugüne kadar yapılan çalışmalar yardımıyla göle erişiminin engellendiğini vurguladı.
Birtakım basın yayın organlarında Salda Gölü’ne ait paylaşılan imajların mutlaka atık su kaynaklı olmadığına dikkati çeken Uçan, kaynak suların gölle birleştiği alandaki doğal manzara olduğunu bildirdi.
Bataklık değil su çekilmesi
Uçan, bakanlıkça çalışmaların hassasiyetle yürütüldüğünü tabir ederek “Birtakım basın organlarında son periyotlarda temelsiz savlar yer almakta olup, savların her birinde projelerimizle ilgisi olmayan alanlardan görseller konularak kamuoyu yanıltılıyor. İmajlardaki yerin bataklık olmadığı, bu alanda mevsim normalleri çerçevesinde su çekilmesinin olduğu tespit edildi. Sarı çamur manzarasının bu alandaki gölü besleyen gözelerden sızan suların üzerine etraftaki ormanlar ve sazlık alanlardan çıkan polenlerin rüzgarla taşınmasından kaynaklı olduğu tespit edilmiştir.” diye konuştu.
“Bölgede kuyu açılmasına ve sondajlara mutlaka müsaade verilmiyor”
Salda Gölü’nün de global kuraklıktan etkilenen göllerden biri olduğuna işaret eden Uçan, gölün su potansiyelini ve kalitesini artırmaya yönelik çalışmaların devam ettiğini kaydetti.
Uçan, sondajlar ve sulama göletleri niçiniyle gölde kuraklık oluştuğuna yönelik de temelsiz savlar bulunduğunu lisana getirerek şu biçimde konuştu:
“Bölgede kuyu açılmasına ve sondajlara bakanlığımızca muhakkak müsaade verilmiyor. Yeni bir gölet yahut baraj imaline da katiyetle müsaade edilmiyor. Ayrıyeten etraftaki akarsular gölü beslemeye devam ediyor. Bu sayede bölgede buharlaşma oranının yüksek bulunmasına karşın Salda Gölü’nün su düzeyinde ocak ayından bu vakte kadar 5 santimetre yükselme olmuştur. Salda Gölü ve bölgesinin, kireç taşı gibisi karstik oluşumlara sahip olması buradaki yağış suyunun daha alt katmanlara inerek yer altı su düzeyinin yükselmesinde tesirli oluyor. ötürüsıyla yağış ölçüsüyle gölün su düzeyindeki artış beklenen düzeyde olmuyor. Bu karstik yapı niçiniyle yağışların bölgeye komşu havzalardaki yer altı sularını beslediği bilinmektedir. ötürüsıyla bu durum Salda Gölü’nün su düzeyini de etkiliyor. Yapılan tüm projelerimiz Salda Gölü ve etrafını müdafaaya, bu hassas alanları gelecek jenerasyonlara en hoş biçimde aktarılmasına yöneliktir.”
Birtakım alanlardaki polenlerden kaynaklı sararmaların, güya Salda Gölü korunmuyormuş üzere bir algı oluşturmak için kullanılmasını şaşkınlıkla izlediklerini tabir eden Uçan, “Bu haberleri paylaşanlar buraları gelip görseler inanıyorum ki onlar da takdirlerini ve tebriklerini bakanlığımıza iletecekler. Sahiden dünya mükemmeli bir yerdeyiz ve Etraf Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanımızın öncülüğünde bu alanı korumak noktasında hiç bir önlemden geri kalmadan faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Herkesi burada yaptığımız çalışmaları ve hassasiyetlerimizi görmek için bölgeye davet ediyorum.” diye konuştu.
“Bu olay her yıl yenidenlanıyor”
Yeşilova Belediye Lideri Mümtaz Şenel de yılın bu aylarında çam ağaçlarındaki polenlerin göle ulaştığını belirterek, “Bu olay her yıl yenidenlanıyor. Salda Gölü’nde natürel ki kuraklık tesirli lakin bu sene 3 kez hayli önemli ölçüde kar yağdı. Yağan kardan dolayı yer altından çıkan suyla bir arada o yerler çamur üzere görünüyor. Şu anda kar suyu niçiniyle Salda Gölü’ne su akımı oluyor. O polenler gölde her keresinde bu türlü bir manzara oluşturur. Bu bizi aldatmamalı, yanıltmamalı.” değerlendirmesinde bulundu.
Uçan, bakanlıkça yapılan çalışmalarda evvela Beyaz Adalar bölgesinde gölün kıyısına araçların ve insanların girişinin yasaklandığını vurgulayarak, bölgenin taşıma kapasitesi belirlenerek ziyaretçi sayısının kısıtlandığını anlattı.
Bakanlıkça alandaki denetimsiz ve plansız kullanımların engellendiğini, mevzuata alışılmamış yapılaşmaların yıkıldığını lisana getiren Uçan, “Sıfır atık idaresi kapsamında atıkların toplanmasına yönelik alana ekipmanlar yerleştirildi.” dedi.
Uçan, Salda Gölü’nü müdafaaya yönelik atıksu arıtma tesisi proje çalışmalarının tamamlandığına, imalatların devam ettiğine değinerek bu alandaki atık suların bugüne kadar yapılan çalışmalar yardımıyla göle erişiminin engellendiğini vurguladı.
Birtakım basın yayın organlarında Salda Gölü’ne ait paylaşılan imajların mutlaka atık su kaynaklı olmadığına dikkati çeken Uçan, kaynak suların gölle birleştiği alandaki doğal manzara olduğunu bildirdi.
Bataklık değil su çekilmesi
Uçan, bakanlıkça çalışmaların hassasiyetle yürütüldüğünü tabir ederek “Birtakım basın organlarında son periyotlarda temelsiz savlar yer almakta olup, savların her birinde projelerimizle ilgisi olmayan alanlardan görseller konularak kamuoyu yanıltılıyor. İmajlardaki yerin bataklık olmadığı, bu alanda mevsim normalleri çerçevesinde su çekilmesinin olduğu tespit edildi. Sarı çamur manzarasının bu alandaki gölü besleyen gözelerden sızan suların üzerine etraftaki ormanlar ve sazlık alanlardan çıkan polenlerin rüzgarla taşınmasından kaynaklı olduğu tespit edilmiştir.” diye konuştu.
“Bölgede kuyu açılmasına ve sondajlara mutlaka müsaade verilmiyor”
Salda Gölü’nün de global kuraklıktan etkilenen göllerden biri olduğuna işaret eden Uçan, gölün su potansiyelini ve kalitesini artırmaya yönelik çalışmaların devam ettiğini kaydetti.
Uçan, sondajlar ve sulama göletleri niçiniyle gölde kuraklık oluştuğuna yönelik de temelsiz savlar bulunduğunu lisana getirerek şu biçimde konuştu:
“Bölgede kuyu açılmasına ve sondajlara bakanlığımızca muhakkak müsaade verilmiyor. Yeni bir gölet yahut baraj imaline da katiyetle müsaade edilmiyor. Ayrıyeten etraftaki akarsular gölü beslemeye devam ediyor. Bu sayede bölgede buharlaşma oranının yüksek bulunmasına karşın Salda Gölü’nün su düzeyinde ocak ayından bu vakte kadar 5 santimetre yükselme olmuştur. Salda Gölü ve bölgesinin, kireç taşı gibisi karstik oluşumlara sahip olması buradaki yağış suyunun daha alt katmanlara inerek yer altı su düzeyinin yükselmesinde tesirli oluyor. ötürüsıyla yağış ölçüsüyle gölün su düzeyindeki artış beklenen düzeyde olmuyor. Bu karstik yapı niçiniyle yağışların bölgeye komşu havzalardaki yer altı sularını beslediği bilinmektedir. ötürüsıyla bu durum Salda Gölü’nün su düzeyini de etkiliyor. Yapılan tüm projelerimiz Salda Gölü ve etrafını müdafaaya, bu hassas alanları gelecek jenerasyonlara en hoş biçimde aktarılmasına yöneliktir.”
Birtakım alanlardaki polenlerden kaynaklı sararmaların, güya Salda Gölü korunmuyormuş üzere bir algı oluşturmak için kullanılmasını şaşkınlıkla izlediklerini tabir eden Uçan, “Bu haberleri paylaşanlar buraları gelip görseler inanıyorum ki onlar da takdirlerini ve tebriklerini bakanlığımıza iletecekler. Sahiden dünya mükemmeli bir yerdeyiz ve Etraf Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanımızın öncülüğünde bu alanı korumak noktasında hiç bir önlemden geri kalmadan faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Herkesi burada yaptığımız çalışmaları ve hassasiyetlerimizi görmek için bölgeye davet ediyorum.” diye konuştu.
“Bu olay her yıl yenidenlanıyor”
Yeşilova Belediye Lideri Mümtaz Şenel de yılın bu aylarında çam ağaçlarındaki polenlerin göle ulaştığını belirterek, “Bu olay her yıl yenidenlanıyor. Salda Gölü’nde natürel ki kuraklık tesirli lakin bu sene 3 kez hayli önemli ölçüde kar yağdı. Yağan kardan dolayı yer altından çıkan suyla bir arada o yerler çamur üzere görünüyor. Şu anda kar suyu niçiniyle Salda Gölü’ne su akımı oluyor. O polenler gölde her keresinde bu türlü bir manzara oluşturur. Bu bizi aldatmamalı, yanıltmamalı.” değerlendirmesinde bulundu.