Saadet Partisi Genel Lideri Temel Karamollaoğlu, partisinin genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, TBMM’deki bütçe görüşmeleri sırasında çıkan arbedede yaralanan GÜZEL Parti Trabzon Milletvekili Hüseyin Örs’e geçmiş olsun dileklerini iletti. Karamollaoğlu, “Meclis hengame mahalli olarak görülüyor, bu da olağan karşılanıyor. Allah akıl fikir versin” tabirini kullandı.
“Pahalılığın niçini zincir marketler değil”
İktidarın yapay gündemler oluşturduğunu savunan Karamollaoğlu, bu hafta da gündemi değiştirmek için “market zincirler üzerinden fırtına koparıldığını” söylemiş oldu. Karamollaoğlu, şu biçimde konuştu:
“Krizle gayret etmesi gerekenler, krizi değil algıyı direktörün peşinde koşuyor. Siz elektriğe, gaza arkası gerisine artırım yapacaksınız, üretim maliyetlerini 3 ayda 3 katına çıkaracaksınız, daha sonra da ekmek fiyatları artınca fırıncıyı, besin fiyatları artınca da marketleri suçlayacaksınız. Üç harfli marketleri fırsatçılık yapmakla suçlayacaksınız. Bu ülkede artırımların da enflasyonun da hayat pahalılığın da yoksulluğun da tek sorumlusu şahsen Sayın Cumhurbaşkanı ve ortağıdır.”Enflasyondaki artıştan faiz lobilerini, dış güçleri, global salgını, stokçuları, Rusya-Ukrayna Savaşı’nı sorumlu tutan iktidarın, artık de dikkatleri dağıtmak için zincir marketleri gündeme getirdiğini ileri süren Karamollaoğlu, “İnsanlara tahlil yollarını gösteremeyen iktidar mensupları, tahlili tehditte arar hale geldi. İsmi geçen marketlere aslına bakarsanız hiç gitmeyen tuzu kurular artık boykot daveti yapıyor. Pahalılığın niçini zincir marketler değil, MHP’ye prangayla bağlı olan AK Parti ve Cumhur İttifakı’dır.” diye konuştu.
“Ekonomi dar boğaza girmiş, tarım ve hayvancılık tükenme noktasına gelmiştir”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Türkiye’de her insanın gidişattan şad olduğunu sandığını” söyleyen Karamollaoğlu, bu kısır döngüden kurtulabilmesi için toplumsal medyadaki profilini özelleştirilmiş gündemden çıkarıp Türkiye gündemine alması gerektiğini söylemiş oldu. Karamollaoğlu, “Türkiye gündemini takip ederse, KHK mağdurlarından, atama bekleyen öğretmenlerden, işsizlikten, adaletsizlikten, enflasyondan, konut krizinden, EYT’lilerden, memur artırımını bekleyenlerden, akaryakıt artırımlarından hayli daha fazlasını şahsen kendisi nazarancektir. Yapması gereken tek şey ‘keşfet’ düğmesine basmak ve Türkiye gündemine girmektir. Bir de o denli yapsın, bakalım Türkiye’de halinden mutlu olanlar kimler, ne kadar?” değerlendirmesinde bulundu.
2023’ün Türkiye’nin değişim ve dönüşüm yılı olacağını ve Türkiye’nin yeni bir tamirat ve atılım yılına gireceğini kaydeden Karamollaoğlu, bunu Millet İttifakı ve altılı masa olarak gerçekleştireceklerini belirtti. Karamollaoğlu, şöyleki konuştu:
“Bugün ülkemiz hiç olmadığı kadar kutuplaşmış ve kamplara ayrılmıştır. Baskı ve tahammülsüzlük artmıştır. Devletin omurgasını oluşturan kurumlar yıpratılmıştır. İktisat dar boğaza girmiş, tarım ve hayvancılık tükenme noktasına gelmiştir. Koskoca ülke sabah öbür, akşam öbür bir yana savrulur hale gelmiştir. Gençlerimiz gelecekten ümitsizdir. Gelir dağılımındaki adaletsizlik her geçen gün derinleşmiştir. Türkiye’yi bu vizyonsuzluktan çıkarmak için 2023 bir fırsattır. Türkiye’nin ‘Milli Görüş’ anlayışına bugüne dek hiç olmadığı kadar gereksinimi vardır. Bizim vizyonumuz, kardeşçe yaşanabilir bir Türkiye oluşturmaktır.”
“Pahalılığın niçini zincir marketler değil”
İktidarın yapay gündemler oluşturduğunu savunan Karamollaoğlu, bu hafta da gündemi değiştirmek için “market zincirler üzerinden fırtına koparıldığını” söylemiş oldu. Karamollaoğlu, şu biçimde konuştu:
“Krizle gayret etmesi gerekenler, krizi değil algıyı direktörün peşinde koşuyor. Siz elektriğe, gaza arkası gerisine artırım yapacaksınız, üretim maliyetlerini 3 ayda 3 katına çıkaracaksınız, daha sonra da ekmek fiyatları artınca fırıncıyı, besin fiyatları artınca da marketleri suçlayacaksınız. Üç harfli marketleri fırsatçılık yapmakla suçlayacaksınız. Bu ülkede artırımların da enflasyonun da hayat pahalılığın da yoksulluğun da tek sorumlusu şahsen Sayın Cumhurbaşkanı ve ortağıdır.”Enflasyondaki artıştan faiz lobilerini, dış güçleri, global salgını, stokçuları, Rusya-Ukrayna Savaşı’nı sorumlu tutan iktidarın, artık de dikkatleri dağıtmak için zincir marketleri gündeme getirdiğini ileri süren Karamollaoğlu, “İnsanlara tahlil yollarını gösteremeyen iktidar mensupları, tahlili tehditte arar hale geldi. İsmi geçen marketlere aslına bakarsanız hiç gitmeyen tuzu kurular artık boykot daveti yapıyor. Pahalılığın niçini zincir marketler değil, MHP’ye prangayla bağlı olan AK Parti ve Cumhur İttifakı’dır.” diye konuştu.
“Ekonomi dar boğaza girmiş, tarım ve hayvancılık tükenme noktasına gelmiştir”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Türkiye’de her insanın gidişattan şad olduğunu sandığını” söyleyen Karamollaoğlu, bu kısır döngüden kurtulabilmesi için toplumsal medyadaki profilini özelleştirilmiş gündemden çıkarıp Türkiye gündemine alması gerektiğini söylemiş oldu. Karamollaoğlu, “Türkiye gündemini takip ederse, KHK mağdurlarından, atama bekleyen öğretmenlerden, işsizlikten, adaletsizlikten, enflasyondan, konut krizinden, EYT’lilerden, memur artırımını bekleyenlerden, akaryakıt artırımlarından hayli daha fazlasını şahsen kendisi nazarancektir. Yapması gereken tek şey ‘keşfet’ düğmesine basmak ve Türkiye gündemine girmektir. Bir de o denli yapsın, bakalım Türkiye’de halinden mutlu olanlar kimler, ne kadar?” değerlendirmesinde bulundu.
2023’ün Türkiye’nin değişim ve dönüşüm yılı olacağını ve Türkiye’nin yeni bir tamirat ve atılım yılına gireceğini kaydeden Karamollaoğlu, bunu Millet İttifakı ve altılı masa olarak gerçekleştireceklerini belirtti. Karamollaoğlu, şöyleki konuştu:
“Bugün ülkemiz hiç olmadığı kadar kutuplaşmış ve kamplara ayrılmıştır. Baskı ve tahammülsüzlük artmıştır. Devletin omurgasını oluşturan kurumlar yıpratılmıştır. İktisat dar boğaza girmiş, tarım ve hayvancılık tükenme noktasına gelmiştir. Koskoca ülke sabah öbür, akşam öbür bir yana savrulur hale gelmiştir. Gençlerimiz gelecekten ümitsizdir. Gelir dağılımındaki adaletsizlik her geçen gün derinleşmiştir. Türkiye’yi bu vizyonsuzluktan çıkarmak için 2023 bir fırsattır. Türkiye’nin ‘Milli Görüş’ anlayışına bugüne dek hiç olmadığı kadar gereksinimi vardır. Bizim vizyonumuz, kardeşçe yaşanabilir bir Türkiye oluşturmaktır.”