Beşiktaş Lideri Ahmet Işık Çebi, gündeme dair açıklamalarda bulundu.
Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin Beşiktaş’ın, eski teknik yöneticisi Abdullah Avcı’nın mukavelesini haksız feshettiği nedeni öne sürülerek siyah-beyazlı kulübün deneyimli teknik adama 17 milyon 130 bin lira tazminat ödemesi istikametindeki sonucu onanmasını pahalandıran Çebi, Avcı ile yaşanan yol ayrımı niçiniyle Beşiktaş’ın ziyan değil kar ettiğini belirtti.
“ABDULLAH AVCI’YI GÖNDEREREK ZİYAN DEĞİL KAR ETTİK”
Çebi’nin açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
“Bizler bir gün gideceğiz lakin hocalar daima bu toplulukların içerisinde olacak. Siz, ‘Ben Beşiktaş’a daha fazla bir şey verebileceğimi hissedemiyorum’ diyeceksiniz, liderin ‘Ben size nasıl yardımcı olabilirim’ demesine karşın ‘Yapacağınız bir şey görmüyorum. Benim de gücüm buraya kadar. Daha fazlasını yapamayacağım’ diyeceksiniz. daha sonra, ‘Hocam bu biçimde ayrılalım. Burası bir topluluk, biz muvaffakiyet istiyoruz’ dediğimde ‘siz gönderin’ diyeceksiniz.
Başkan size ‘Bunun bir tazminatı var ise oturalım konuşalım’ diyecek ve siz lidere ‘Kontratımda çalışana kadar fiyatını alır yazıyor. Ben de aslına bakarsanız değerli bir hocayım en kısa vakitte kesinlikle bir iş bulacağım. ötürüsıyla tazminat konuşmamıza gerek yok’ diyeceksiniz ve bir lider sizin üzere Türk futbolunun bir bedeline inanacak. Siz öbür bir grupta Türk lirası bazında yarı fiyatına, avro bazında üçte bir fiyatına kontrat imzalayacaksınız. daha sonra da ortadaki farkı Beşiktaş’tan isteyeceksiniz. Ben bunu Türk spor kamuoyunun değerlendirmesine sunuyorum
Beşiktaş, Abdullah Avcı’nın gidişiyle ziyan etmiş midir, matematiksel olarak hayır. Kar etmiş midir, evet. Gücünün bittiğini argüman eden bir hoca yerine, gelip burayı uçuran 3 kupa getiren bir hocayla çalışma imkanı bulmuştur. Bizim bu hususta yanılgılı olduğumuzu söylemeye çalışanlar var, Abdullah Avcı konusunda kendimi kusurlu görmüyorum.
Enerjisi bitmiş bir hocayla yola devam etmeme sonucunı vermekle kendimi cesurca başarılı buluyorum. Düzgün ki yapmışım, tekrar olsa tekrar yaparım. Hocaya ödenecek bu tazminatın üstüne kazanılmış milyonlarca lira para var. Hocanın tazminatının 20 katı yapıyor. Beni bu hususta kimsenin sorgulamasını hakikat bulmuyorum. Sorgulayacaklarsa, ‘Ben değerli bir hocayım’ diyen sayın Avcı hocamıza bunu soracaklar, karşılığını o verecek. Bir kez de ona bu soruyu sorsunlar. Bu parayı hakkı mı görüyor. Bu parayı almaktan dolayı kendini huzurlu hissedebiliyor mu? Karşılığını ben de duymak istiyorum.”
“YENİKAPI’DAKİ KUTLAMA GEREKSİZDİ”
Trabzonspor’un Beşiktaş-Fenerbahçe maçının olduğu gün nı gereksiz bulduğunu belirten Çebi, “Beşiktaş-Fenerbahçe üzere büyük bir derbinin olduğu Avrupa yakasında bu biçimde bir şey yapılması gereksizdi.” dedi.
“HOŞ BİR PANKART DEĞİLDİ”
Çebi ayrıyeten bordo-mavililerin statlarında üç İstanbul ekibine gönderme yapan hakkında “Şiddetin her türlüsüne karşıyım. Şiddet söz edebilecek bir poz, bir telaffuz bence güzel karşılanmamalı.” diye konuştu.
“TRABZONLU OLMAKTAN GURUR DUYUYORUM”
Trabzonlu olması niçiniyle kendisine yönelik bir algı oluşturulmaya çalışıldığını kaydeden Çebi, ölene kadar Beşiktaş taraftarı olduğunu belirterek şunları söylemiş oldu:
“Bir Trabzonluyum, Trabzon’da doğdum ancak Trabzonsporlu değilim. Karabük’te Kartaltepe Mahallesi’nde büyüdüm, 5 yaşında geldim. Her vakit öykümü anlatırım. Atatürk İlkokulu’nda hocamız, Beşiktaşlı olmayanları okula sokmuyordu. Ben bu biçimde bir okulda okudum. Benim nüfus kağıdım, Türkiye Cumhuriyeti nüfus kağıdı. Doğum yeri, Trabzon. Adım Ahmet Parıltı Çebi. Ana ismi, baba ismi hepsi yazıyor. Öteki tarafta da Süleyman Seba’nın imzaladığı Beşiktaş Genel Heyet Üyelik Kartım var. Adım, soyadım, doğum tarihim, doğum yerim ve sicil numaram yazıyor. Ben bu ikisiyle mezara gireceğim. Trabzonlu olmaktan memnunum, orada doğmuş olmaktan onur duyuyorum lakin ölene kadar Beşiktaşlı kalmak istiyorum.”
Bu kimlikleri üzerinden tartışma istemediğini belirten Çebi, “Bunlar gereksiz, arka niyetli bireyler tarafınca kullanılıyor. Şöyle mi yapalım, Beşiktaş doğumlu olmayanlar Beşiktaş’ta genel konsey üyesi olamaz. bu biçimde bir şeye niyeti olanlar kongreye dilekçe versinler bu türlü. Daha da istiyorlarsa Trabzonlu olanlar kongre üyeliğinden atılır diye dilekçe versinler. Getirin kongreye bu biçimde bunu. Demokrat, sağlıklı sıhhatli, onurlu, vicdanlı Beşiktaş kongresine getirin bakalım kaç oy alıyorsunuz bu biçimde bir önergeye. bu biçimde bir şey olamaz. Her ikisini de ölene kadar gururla taşıyacağım. Bunu bütün herkes bu biçimde bilsin. Ali beyefendi Şişli doğumlu, Galatasaraylılar orada lakin Fenerbahçeli oldu. Burak Elmas, Giresunlu. Giresunspor ligde top oynuyor lakin Galatasaray’ın lideri. Bunu yapanlar Beşiktaş’ta kendilerine hiç bir vakit yer bulamamış, Beşiktaşlılık bedellerine hürmet duymamış arkadaşlar. Bunlar toplasanız bir düzine çıkar mı çıkmaz mı bilmiyorum fakat sesleri güya bir ordu üzere çıkıyor ancak ben kale almayacağım.”
“ALİ KOÇ’U AMAÇ ALMADIM”
Fenerbahçe ile oynanan derbi maç öncesinde Dolmabahçe’de taraftarlarla girdiği diyaloğun yanlış anlaşıldığını söyleyen Çebi, sözleriyle sarı-lacivertli kulübün lideri Ali Koç’u gaye almadığını söylemiş oldu.
Söylemlerinin çarpıtıldığını belirten Çebi, şunları kaydetti:
“Beşiktaş meydanından Dolmabahçe’yi geçene kadar Beşiktaş taraftarı tarafınca sevgiyle karşılandık. Bu bizi motive ediyor fakat Beşiktaş taraftarını provoke etmeye çalışan birkaç kişinin telaffuzlarına maruz kaldık. Bunlar çabucak sonrasında görüntü olarak çıktı ve kamuoyu önünde günlerdir tartışıldı. Rakip ekibe ilişkin olduğu düşünülen bir sitenin, olmayan birtakım şeyleri varmış üzere anlatmaya çalışmasını şiddetle kınıyorum. Taraftarımın vakit zaman hakemlerle ilgili elimi masaya vurmadığım ve vurmam gerektiği halinde bir talebi oluyor. Bunu anlayışla karşılıyorum. Daima şunu söylemiş oldum, ben gösteri yapmam. Yapmam gerekenleri gerekli mercilere gidip kapıyı çalarak, kaygılarımı anlatarak sorunu çözmeye çalışan bir adamım. Bunu gösteriş olsun diye gösteri olsun diye yapmam. Şaklabanlık yapmam tabirini, rol icabı bir şey yapmam manasında söylemiş oldum. Buna karşın sayın Ali Koç Bey’e karşı söylenmiş üzere algı oluşturulmaya çalışılıyor.”
“Buna şiddetle karşı çıkıyorum” diyen Çebi, “Ben hiç bir vakit için aile terbiyem gereği ve Beşiktaş’ın duruşu gereği etik olmayan bir biçimde bir öbür ekibin ne liderine ne de Fenerbahçe Kulübü’nün liderine bu biçimde bir söz kullanmam. Bu kelam konusu olamaz. Kaldı ki Koç ailesi ve bilhassa Rahmi Koç, Beşiktaş için hayli kıymetli bir insandır. Bize bugüne kadar verdiği dayanaklar ortadadır. Beşiktaş’a canı gönülden, karşılık beklemeden dayanak veren bir Rahmi Koçumuz var. Ağabeyimizdir, büyüğümüzdür, hayli büyük değerimizdir. Onun soyadını taşıyan evladına bizim bu biçimde bir söz kullanmamız kelam konusu değildir. Bu kasıtlı olarak birileri tarafınca öteki yere çekilmiştir. Bu, benim benden beklenen hal ve davranışa karşılık ‘Ben bu biçimde bir adam değilim’ demenin bir sözü olmuştur.”
“ALİ KOÇ’UN BEŞİKTAŞ-TRABZONSPOR MAÇINA YÖNELİK AÇIKLAMALARINI GERÇEK BULMADIM”
Çebi, Ali Koç’un geçtiğimiz günlerde düzenlediği basın toplantısında haksızlıklardan bahsederken ni gereksiz bulduğunu lisana getirerek şunları söylemiş oldu:
“Orada benim maruz kaldığım 3-5 kişinin yaptığı bahis şuydu. Trabzonspor’a niye reaksiyon göstermediğim formunda bir söz vardı. Bir gün evvelce Ali Koç Bey’in konuşmalarında haksızlık ve adaletsizliklerle ilgili örnek verirken yalnızca Beşiktaş-Trabzonspor maçını örnek göstermesini gerçek bulmadım, gereksizdi. Bunu ne niçinle yaptığını çabucak hemen bilmiyorum. Fenerbahçe Kulübü Lideri olarak Fenerbahçe-Trabzonspor maçında uğramış olduğunuz haksızlığı gündeme getirebilirsiniz. Şayet epey genel konuşacaksınız bütün ekiplerin uğradığı haksızlıkları örnek olarak verebilirsiniz. Yalnızca Beşiktaş taraftarını üzecek, onları galeyana getirme ihtimali olan Trabzonspor konusunu gündeme getirmek yanlışsız olmamıştır.
Fenerbahçe Kulübü ile ilgili açıklamalar yapılırken, Fenerbahçe Kulübünün mağdur olduğu biroldukça maç varken, Beşiktaş-Trabzonspor maçının konuşulması bence gereksizdi, gerek yoktu. Fenerbahçe’nin Trabzonspor’la oynanan maçlarla ilgili bir şey söylemesi gerekirken beraberinde şayet adaletten ve hakem kusurlarından bahsedeceksek, Fenerbahçe’nin Beşiktaş’ın birbiriyle oynadıkları maçlarda Beşiktaş’ın uğradığı haksızlıkları söz edilseydi biraz bu konuşmanın futbol adaletine dayandığına daha epey inanabilirdim lakin yalnızca Beşiktaş-Trabzonspor maçının söz edilmesiyle artık başımda soru işaretleri oluşuyor.”
Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin Beşiktaş’ın, eski teknik yöneticisi Abdullah Avcı’nın mukavelesini haksız feshettiği nedeni öne sürülerek siyah-beyazlı kulübün deneyimli teknik adama 17 milyon 130 bin lira tazminat ödemesi istikametindeki sonucu onanmasını pahalandıran Çebi, Avcı ile yaşanan yol ayrımı niçiniyle Beşiktaş’ın ziyan değil kar ettiğini belirtti.
“ABDULLAH AVCI’YI GÖNDEREREK ZİYAN DEĞİL KAR ETTİK”
Çebi’nin açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
“Bizler bir gün gideceğiz lakin hocalar daima bu toplulukların içerisinde olacak. Siz, ‘Ben Beşiktaş’a daha fazla bir şey verebileceğimi hissedemiyorum’ diyeceksiniz, liderin ‘Ben size nasıl yardımcı olabilirim’ demesine karşın ‘Yapacağınız bir şey görmüyorum. Benim de gücüm buraya kadar. Daha fazlasını yapamayacağım’ diyeceksiniz. daha sonra, ‘Hocam bu biçimde ayrılalım. Burası bir topluluk, biz muvaffakiyet istiyoruz’ dediğimde ‘siz gönderin’ diyeceksiniz.
Başkan size ‘Bunun bir tazminatı var ise oturalım konuşalım’ diyecek ve siz lidere ‘Kontratımda çalışana kadar fiyatını alır yazıyor. Ben de aslına bakarsanız değerli bir hocayım en kısa vakitte kesinlikle bir iş bulacağım. ötürüsıyla tazminat konuşmamıza gerek yok’ diyeceksiniz ve bir lider sizin üzere Türk futbolunun bir bedeline inanacak. Siz öbür bir grupta Türk lirası bazında yarı fiyatına, avro bazında üçte bir fiyatına kontrat imzalayacaksınız. daha sonra da ortadaki farkı Beşiktaş’tan isteyeceksiniz. Ben bunu Türk spor kamuoyunun değerlendirmesine sunuyorum
Beşiktaş, Abdullah Avcı’nın gidişiyle ziyan etmiş midir, matematiksel olarak hayır. Kar etmiş midir, evet. Gücünün bittiğini argüman eden bir hoca yerine, gelip burayı uçuran 3 kupa getiren bir hocayla çalışma imkanı bulmuştur. Bizim bu hususta yanılgılı olduğumuzu söylemeye çalışanlar var, Abdullah Avcı konusunda kendimi kusurlu görmüyorum.
Enerjisi bitmiş bir hocayla yola devam etmeme sonucunı vermekle kendimi cesurca başarılı buluyorum. Düzgün ki yapmışım, tekrar olsa tekrar yaparım. Hocaya ödenecek bu tazminatın üstüne kazanılmış milyonlarca lira para var. Hocanın tazminatının 20 katı yapıyor. Beni bu hususta kimsenin sorgulamasını hakikat bulmuyorum. Sorgulayacaklarsa, ‘Ben değerli bir hocayım’ diyen sayın Avcı hocamıza bunu soracaklar, karşılığını o verecek. Bir kez de ona bu soruyu sorsunlar. Bu parayı hakkı mı görüyor. Bu parayı almaktan dolayı kendini huzurlu hissedebiliyor mu? Karşılığını ben de duymak istiyorum.”
“YENİKAPI’DAKİ KUTLAMA GEREKSİZDİ”
Trabzonspor’un Beşiktaş-Fenerbahçe maçının olduğu gün nı gereksiz bulduğunu belirten Çebi, “Beşiktaş-Fenerbahçe üzere büyük bir derbinin olduğu Avrupa yakasında bu biçimde bir şey yapılması gereksizdi.” dedi.
“HOŞ BİR PANKART DEĞİLDİ”
Çebi ayrıyeten bordo-mavililerin statlarında üç İstanbul ekibine gönderme yapan hakkında “Şiddetin her türlüsüne karşıyım. Şiddet söz edebilecek bir poz, bir telaffuz bence güzel karşılanmamalı.” diye konuştu.
“TRABZONLU OLMAKTAN GURUR DUYUYORUM”
Trabzonlu olması niçiniyle kendisine yönelik bir algı oluşturulmaya çalışıldığını kaydeden Çebi, ölene kadar Beşiktaş taraftarı olduğunu belirterek şunları söylemiş oldu:
“Bir Trabzonluyum, Trabzon’da doğdum ancak Trabzonsporlu değilim. Karabük’te Kartaltepe Mahallesi’nde büyüdüm, 5 yaşında geldim. Her vakit öykümü anlatırım. Atatürk İlkokulu’nda hocamız, Beşiktaşlı olmayanları okula sokmuyordu. Ben bu biçimde bir okulda okudum. Benim nüfus kağıdım, Türkiye Cumhuriyeti nüfus kağıdı. Doğum yeri, Trabzon. Adım Ahmet Parıltı Çebi. Ana ismi, baba ismi hepsi yazıyor. Öteki tarafta da Süleyman Seba’nın imzaladığı Beşiktaş Genel Heyet Üyelik Kartım var. Adım, soyadım, doğum tarihim, doğum yerim ve sicil numaram yazıyor. Ben bu ikisiyle mezara gireceğim. Trabzonlu olmaktan memnunum, orada doğmuş olmaktan onur duyuyorum lakin ölene kadar Beşiktaşlı kalmak istiyorum.”
Bu kimlikleri üzerinden tartışma istemediğini belirten Çebi, “Bunlar gereksiz, arka niyetli bireyler tarafınca kullanılıyor. Şöyle mi yapalım, Beşiktaş doğumlu olmayanlar Beşiktaş’ta genel konsey üyesi olamaz. bu biçimde bir şeye niyeti olanlar kongreye dilekçe versinler bu türlü. Daha da istiyorlarsa Trabzonlu olanlar kongre üyeliğinden atılır diye dilekçe versinler. Getirin kongreye bu biçimde bunu. Demokrat, sağlıklı sıhhatli, onurlu, vicdanlı Beşiktaş kongresine getirin bakalım kaç oy alıyorsunuz bu biçimde bir önergeye. bu biçimde bir şey olamaz. Her ikisini de ölene kadar gururla taşıyacağım. Bunu bütün herkes bu biçimde bilsin. Ali beyefendi Şişli doğumlu, Galatasaraylılar orada lakin Fenerbahçeli oldu. Burak Elmas, Giresunlu. Giresunspor ligde top oynuyor lakin Galatasaray’ın lideri. Bunu yapanlar Beşiktaş’ta kendilerine hiç bir vakit yer bulamamış, Beşiktaşlılık bedellerine hürmet duymamış arkadaşlar. Bunlar toplasanız bir düzine çıkar mı çıkmaz mı bilmiyorum fakat sesleri güya bir ordu üzere çıkıyor ancak ben kale almayacağım.”
“ALİ KOÇ’U AMAÇ ALMADIM”
Fenerbahçe ile oynanan derbi maç öncesinde Dolmabahçe’de taraftarlarla girdiği diyaloğun yanlış anlaşıldığını söyleyen Çebi, sözleriyle sarı-lacivertli kulübün lideri Ali Koç’u gaye almadığını söylemiş oldu.
Söylemlerinin çarpıtıldığını belirten Çebi, şunları kaydetti:
“Beşiktaş meydanından Dolmabahçe’yi geçene kadar Beşiktaş taraftarı tarafınca sevgiyle karşılandık. Bu bizi motive ediyor fakat Beşiktaş taraftarını provoke etmeye çalışan birkaç kişinin telaffuzlarına maruz kaldık. Bunlar çabucak sonrasında görüntü olarak çıktı ve kamuoyu önünde günlerdir tartışıldı. Rakip ekibe ilişkin olduğu düşünülen bir sitenin, olmayan birtakım şeyleri varmış üzere anlatmaya çalışmasını şiddetle kınıyorum. Taraftarımın vakit zaman hakemlerle ilgili elimi masaya vurmadığım ve vurmam gerektiği halinde bir talebi oluyor. Bunu anlayışla karşılıyorum. Daima şunu söylemiş oldum, ben gösteri yapmam. Yapmam gerekenleri gerekli mercilere gidip kapıyı çalarak, kaygılarımı anlatarak sorunu çözmeye çalışan bir adamım. Bunu gösteriş olsun diye gösteri olsun diye yapmam. Şaklabanlık yapmam tabirini, rol icabı bir şey yapmam manasında söylemiş oldum. Buna karşın sayın Ali Koç Bey’e karşı söylenmiş üzere algı oluşturulmaya çalışılıyor.”
“Buna şiddetle karşı çıkıyorum” diyen Çebi, “Ben hiç bir vakit için aile terbiyem gereği ve Beşiktaş’ın duruşu gereği etik olmayan bir biçimde bir öbür ekibin ne liderine ne de Fenerbahçe Kulübü’nün liderine bu biçimde bir söz kullanmam. Bu kelam konusu olamaz. Kaldı ki Koç ailesi ve bilhassa Rahmi Koç, Beşiktaş için hayli kıymetli bir insandır. Bize bugüne kadar verdiği dayanaklar ortadadır. Beşiktaş’a canı gönülden, karşılık beklemeden dayanak veren bir Rahmi Koçumuz var. Ağabeyimizdir, büyüğümüzdür, hayli büyük değerimizdir. Onun soyadını taşıyan evladına bizim bu biçimde bir söz kullanmamız kelam konusu değildir. Bu kasıtlı olarak birileri tarafınca öteki yere çekilmiştir. Bu, benim benden beklenen hal ve davranışa karşılık ‘Ben bu biçimde bir adam değilim’ demenin bir sözü olmuştur.”
“ALİ KOÇ’UN BEŞİKTAŞ-TRABZONSPOR MAÇINA YÖNELİK AÇIKLAMALARINI GERÇEK BULMADIM”
Çebi, Ali Koç’un geçtiğimiz günlerde düzenlediği basın toplantısında haksızlıklardan bahsederken ni gereksiz bulduğunu lisana getirerek şunları söylemiş oldu:
“Orada benim maruz kaldığım 3-5 kişinin yaptığı bahis şuydu. Trabzonspor’a niye reaksiyon göstermediğim formunda bir söz vardı. Bir gün evvelce Ali Koç Bey’in konuşmalarında haksızlık ve adaletsizliklerle ilgili örnek verirken yalnızca Beşiktaş-Trabzonspor maçını örnek göstermesini gerçek bulmadım, gereksizdi. Bunu ne niçinle yaptığını çabucak hemen bilmiyorum. Fenerbahçe Kulübü Lideri olarak Fenerbahçe-Trabzonspor maçında uğramış olduğunuz haksızlığı gündeme getirebilirsiniz. Şayet epey genel konuşacaksınız bütün ekiplerin uğradığı haksızlıkları örnek olarak verebilirsiniz. Yalnızca Beşiktaş taraftarını üzecek, onları galeyana getirme ihtimali olan Trabzonspor konusunu gündeme getirmek yanlışsız olmamıştır.
Fenerbahçe Kulübü ile ilgili açıklamalar yapılırken, Fenerbahçe Kulübünün mağdur olduğu biroldukça maç varken, Beşiktaş-Trabzonspor maçının konuşulması bence gereksizdi, gerek yoktu. Fenerbahçe’nin Trabzonspor’la oynanan maçlarla ilgili bir şey söylemesi gerekirken beraberinde şayet adaletten ve hakem kusurlarından bahsedeceksek, Fenerbahçe’nin Beşiktaş’ın birbiriyle oynadıkları maçlarda Beşiktaş’ın uğradığı haksızlıkları söz edilseydi biraz bu konuşmanın futbol adaletine dayandığına daha epey inanabilirdim lakin yalnızca Beşiktaş-Trabzonspor maçının söz edilmesiyle artık başımda soru işaretleri oluşuyor.”