Avrupa Birliği Proje Uzmanı: Hangi Üniversitelerde Var, Kimler Bu Alanı Seçiyor?
Bir süredir forumda Avrupa Birliği (AB) projeleriyle ilgilenen arkadaşların yorumlarını okuyorum. “AB proje uzmanı nasıl olunur?”, “Hangi üniversiteler bu alanda eğitim veriyor?” gibi sorular dönüp duruyor. Ben de bu alana hem profesyonel hem de insani açıdan ilgi duyan biri olarak kendi araştırmalarımı, gözlemlerimi ve sahadan hikâyeleri paylaşmak istedim. Bu sadece akademik bir liste değil; aynı zamanda bir yol haritası, biraz da bir serüvenin hikâyesi.
AB Proje Uzmanlığı Nedir, Neden Popüler Oldu?
Avrupa Birliği Proje Uzmanlığı, sadece “proje yazmak”tan ibaret bir meslek değil. Aslında bu alan, fon yönetimi, sürdürülebilir kalkınma, inovasyon ve sosyal etki gibi birçok disiplini bir araya getiriyor. AB’nin Horizon Europe, Erasmus+, IPA (Katılım Öncesi Mali Yardım Aracı) gibi programları, her yıl milyarlarca euroyu projelere aktarıyor. Bu da iyi yetişmiş uzmanlara devasa bir istihdam alanı yaratıyor.
Özellikle son on yılda Türkiye’deki birçok üniversite, “Avrupa Birliği İlişkileri”, “Uluslararası İlişkiler”, “Siyaset Bilimi” veya “Proje Yönetimi” bölümlerinde bu alana yönelik dersler ve sertifika programları açtı.
Ama asıl mesele, bu eğitimin nerede verildiği değil, nasıl verildiği. Çünkü AB projeleri, ezber değil; düşünme biçimi gerektiriyor.
Hangi Üniversitelerde Avrupa Birliği Proje Uzmanlığı Eğitimi Var?
Türkiye’de bu alanda hem lisans hem de yüksek lisans düzeyinde programlar mevcut. İşte verilerle desteklenmiş genel bir panorama:
- Ankara Üniversitesi Avrupa Toplulukları Araştırma ve Uygulama Merkezi (ATAUM):
Türkiye’nin en köklü AB merkezlerinden biri. Yalnızca teorik değil, uygulamalı eğitimlerle “Proje Döngüsü Yönetimi (PCM)” odaklı sertifikalar veriyor.
Örnek: 2024 verilerine göre yılda ortalama 350 kişi bu programdan mezun oluyor.
- İstanbul Üniversitesi Avrupa Birliği Enstitüsü:
AB’nin politik, ekonomik ve hukuki yapısını öğreten kapsamlı bir yüksek lisans programına sahip. AB proje fonlarına başvuru hazırlama ve uygulama modülleriyle destekleniyor.
- İzmir Katip Çelebi Üniversitesi ve Dokuz Eylül Üniversitesi:
Ege bölgesinde Avrupa Birliği ve proje yönetimi derslerini zorunlu modül olarak içeren nadir okullar arasında. Özellikle İzmir’deki projeler genellikle “yeşil enerji” ve “sosyal girişimcilik” temalı olduğu için öğrenciler saha deneyimi de kazanıyor.
- Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) ve Boğaziçi Üniversitesi:
Bu iki üniversite, mühendislik ve sosyal bilimleri birleştirerek AB projelerinde disiplinler arası çalışma kültürünü teşvik ediyor. ODTÜ Teknokent’in birçok AB destekli projesi var; öğrenciler doğrudan bu projelerde yer alabiliyor.
- Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi ve Bahçeşehir Üniversitesi:
İngilizce eğitim ağırlıklı bu kurumlar, özellikle Erasmus+ ve gençlik değişim projeleri alanında öne çıkıyor. Yurt dışı ortaklıklarla proje yazma pratiği kazandırıyor.
- Selçuk, Hacettepe ve İstanbul Medeniyet Üniversitesi:
Bu okullar son yıllarda AB projeleri üzerine “Yaşam Boyu Öğrenme Merkezi” adıyla kısa süreli profesyonel sertifika programları açtı.
Bu tabloya bakıldığında, “AB Proje Uzmanlığı” başlı başına bir bölüm değil ama birçok farklı bölümün çatısı altında, çok yönlü bir beceri seti olarak öğretiliyor.
Bir Hikâye: Mehmet ile Elif’in Yolu AB Fonlarında Kesişiyor
Mehmet, mühendislik okurken AB projeleriyle ilgilenmeyi hiç düşünmemişti. Ta ki, bir gün Erasmus+ gençlik projesinde gönüllü olana kadar. Orada fark etti ki, teknik bilgi kadar proje yazma becerisi de dünyayı değiştiriyor. Şimdi Avrupa Komisyonu destekli bir sürdürülebilir ulaşım projesinde çalışıyor.
Elif ise Hacettepe’de Sosyoloji mezunu. Topluluk odaklı, insan hikâyeleriyle ilgileniyor. AB’nin kadın girişimciliğini destekleyen projelerinde danışmanlık yapmaya başladı. “Proje uzmanlığı” onun için fon bulmak değil, insanların hikâyelerini sistematik hale getirmek anlamına geliyor.
İşte burada fark ortaya çıkıyor:
- Erkeklerin yaklaşımı genellikle “stratejik, sonuç odaklı, mantıksal.” Hedef, bütçe, çıktı, etki gibi kelimeler onların sözlüğünde daha sık geçiyor.
- Kadınların yaklaşımı ise “duygusal, topluluk merkezli ve empatik.” Onlar için proje, bir sosyal dönüşüm hikâyesi.
Bu iki bakış açısı birleştiğinde, ortaya güçlü bir ekip çıkıyor. Başarılı AB projelerinde de tam olarak bu sinerji görülüyor.
Verilerle Gerçeklik: AB Proje Uzmanlarına Talep Artıyor
Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu’nun 2023 raporuna göre, sadece 2022-2023 döneminde Türkiye’den 1.800’den fazla proje teklifi değerlendirildi ve bunların 420’si fon aldı. En çok başvuru yapılan alanlar: çevre, gençlik, dijitalleşme ve eğitimdi.
Ayrıca Türkiye İş Kurumu (İŞKUR) verilerine göre, “AB Proje Uzmanı” pozisyonları son üç yılda %47 oranında artış gösterdi.
Bu tablo, hem kamuda hem STK’larda hem de özel sektörde AB uzmanlarının artık lüks değil, zorunluluk olduğunu gösteriyor.
Üniversiteler Neden Fark Yaratıyor?
Bir üniversite sadece bilgi değil, ekosistem sunar. AB projelerinde başarılı olan mezunların ortak noktası, üniversitelerinin uluslararası bağlantılarının güçlü olmasıdır.
Mesela Boğaziçi mezunları çoğunlukla Brüksel’de staj bulabiliyor; Ankara Üniversitesi ATAUM mezunları ise kamu kurumlarına danışman olarak giriyor.
Yani mesele “nerede okudun?” değil, “okuduğun yer seni hangi ağa bağladı?” sorusudur.
Sahadan Gözlemler: Forum Üyelerine Notlar
Bu alanda çalışan birçok uzmanla görüştüğümde şu üç ortak öğütle karşılaştım:
1. Dil bilmeden bu iş olmaz. İngilizce temel gereklilik, Fransızca ise büyük artı.
2. Proje yazmayı öğrenmek yetmez; bir fikri anlatabilmeyi öğren. Çünkü fonlar hikâyeye yatırım yapar.
3. Ağ kur. Üniversite sadece diploma değil, işbirliği üretme alanıdır.
Bu yüzden AB Proje Uzmanlığı, aslında “disiplinler arası empati kurma” mesleğidir.
Tartışmayı Alevlendirelim: Sizce?
- AB proje uzmanlığı ayrı bir bölüm olarak açılmalı mı, yoksa farklı disiplinlerin birleşiminde kalması mı daha iyi?
- Üniversitelerin verdiği teorik bilgiler, sahadaki gerçeklerle ne kadar uyuşuyor?
- Erkeklerin stratejik bakışıyla kadınların topluluk odaklı yaklaşımı birleştiğinde, en etkili proje modeli sizce nasıl olurdu?
- AB fonlarına erişim, gerçekten herkese açık mı, yoksa belli çevrelerin tekeli mi var?
Forumdaşlar, siz ne düşünüyorsunuz? AB projeleri sizin hayatınıza nasıl dokundu?
Kim bilir, belki bu tartışmadan, bir sonraki büyük proje ekibi çıkar.
Bir süredir forumda Avrupa Birliği (AB) projeleriyle ilgilenen arkadaşların yorumlarını okuyorum. “AB proje uzmanı nasıl olunur?”, “Hangi üniversiteler bu alanda eğitim veriyor?” gibi sorular dönüp duruyor. Ben de bu alana hem profesyonel hem de insani açıdan ilgi duyan biri olarak kendi araştırmalarımı, gözlemlerimi ve sahadan hikâyeleri paylaşmak istedim. Bu sadece akademik bir liste değil; aynı zamanda bir yol haritası, biraz da bir serüvenin hikâyesi.
AB Proje Uzmanlığı Nedir, Neden Popüler Oldu?
Avrupa Birliği Proje Uzmanlığı, sadece “proje yazmak”tan ibaret bir meslek değil. Aslında bu alan, fon yönetimi, sürdürülebilir kalkınma, inovasyon ve sosyal etki gibi birçok disiplini bir araya getiriyor. AB’nin Horizon Europe, Erasmus+, IPA (Katılım Öncesi Mali Yardım Aracı) gibi programları, her yıl milyarlarca euroyu projelere aktarıyor. Bu da iyi yetişmiş uzmanlara devasa bir istihdam alanı yaratıyor.
Özellikle son on yılda Türkiye’deki birçok üniversite, “Avrupa Birliği İlişkileri”, “Uluslararası İlişkiler”, “Siyaset Bilimi” veya “Proje Yönetimi” bölümlerinde bu alana yönelik dersler ve sertifika programları açtı.
Ama asıl mesele, bu eğitimin nerede verildiği değil, nasıl verildiği. Çünkü AB projeleri, ezber değil; düşünme biçimi gerektiriyor.
Hangi Üniversitelerde Avrupa Birliği Proje Uzmanlığı Eğitimi Var?
Türkiye’de bu alanda hem lisans hem de yüksek lisans düzeyinde programlar mevcut. İşte verilerle desteklenmiş genel bir panorama:
- Ankara Üniversitesi Avrupa Toplulukları Araştırma ve Uygulama Merkezi (ATAUM):
Türkiye’nin en köklü AB merkezlerinden biri. Yalnızca teorik değil, uygulamalı eğitimlerle “Proje Döngüsü Yönetimi (PCM)” odaklı sertifikalar veriyor.
Örnek: 2024 verilerine göre yılda ortalama 350 kişi bu programdan mezun oluyor.
- İstanbul Üniversitesi Avrupa Birliği Enstitüsü:
AB’nin politik, ekonomik ve hukuki yapısını öğreten kapsamlı bir yüksek lisans programına sahip. AB proje fonlarına başvuru hazırlama ve uygulama modülleriyle destekleniyor.
- İzmir Katip Çelebi Üniversitesi ve Dokuz Eylül Üniversitesi:
Ege bölgesinde Avrupa Birliği ve proje yönetimi derslerini zorunlu modül olarak içeren nadir okullar arasında. Özellikle İzmir’deki projeler genellikle “yeşil enerji” ve “sosyal girişimcilik” temalı olduğu için öğrenciler saha deneyimi de kazanıyor.
- Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) ve Boğaziçi Üniversitesi:
Bu iki üniversite, mühendislik ve sosyal bilimleri birleştirerek AB projelerinde disiplinler arası çalışma kültürünü teşvik ediyor. ODTÜ Teknokent’in birçok AB destekli projesi var; öğrenciler doğrudan bu projelerde yer alabiliyor.
- Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi ve Bahçeşehir Üniversitesi:
İngilizce eğitim ağırlıklı bu kurumlar, özellikle Erasmus+ ve gençlik değişim projeleri alanında öne çıkıyor. Yurt dışı ortaklıklarla proje yazma pratiği kazandırıyor.
- Selçuk, Hacettepe ve İstanbul Medeniyet Üniversitesi:
Bu okullar son yıllarda AB projeleri üzerine “Yaşam Boyu Öğrenme Merkezi” adıyla kısa süreli profesyonel sertifika programları açtı.
Bu tabloya bakıldığında, “AB Proje Uzmanlığı” başlı başına bir bölüm değil ama birçok farklı bölümün çatısı altında, çok yönlü bir beceri seti olarak öğretiliyor.
Bir Hikâye: Mehmet ile Elif’in Yolu AB Fonlarında Kesişiyor
Mehmet, mühendislik okurken AB projeleriyle ilgilenmeyi hiç düşünmemişti. Ta ki, bir gün Erasmus+ gençlik projesinde gönüllü olana kadar. Orada fark etti ki, teknik bilgi kadar proje yazma becerisi de dünyayı değiştiriyor. Şimdi Avrupa Komisyonu destekli bir sürdürülebilir ulaşım projesinde çalışıyor.
Elif ise Hacettepe’de Sosyoloji mezunu. Topluluk odaklı, insan hikâyeleriyle ilgileniyor. AB’nin kadın girişimciliğini destekleyen projelerinde danışmanlık yapmaya başladı. “Proje uzmanlığı” onun için fon bulmak değil, insanların hikâyelerini sistematik hale getirmek anlamına geliyor.
İşte burada fark ortaya çıkıyor:
- Erkeklerin yaklaşımı genellikle “stratejik, sonuç odaklı, mantıksal.” Hedef, bütçe, çıktı, etki gibi kelimeler onların sözlüğünde daha sık geçiyor.
- Kadınların yaklaşımı ise “duygusal, topluluk merkezli ve empatik.” Onlar için proje, bir sosyal dönüşüm hikâyesi.
Bu iki bakış açısı birleştiğinde, ortaya güçlü bir ekip çıkıyor. Başarılı AB projelerinde de tam olarak bu sinerji görülüyor.
Verilerle Gerçeklik: AB Proje Uzmanlarına Talep Artıyor
Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu’nun 2023 raporuna göre, sadece 2022-2023 döneminde Türkiye’den 1.800’den fazla proje teklifi değerlendirildi ve bunların 420’si fon aldı. En çok başvuru yapılan alanlar: çevre, gençlik, dijitalleşme ve eğitimdi.
Ayrıca Türkiye İş Kurumu (İŞKUR) verilerine göre, “AB Proje Uzmanı” pozisyonları son üç yılda %47 oranında artış gösterdi.
Bu tablo, hem kamuda hem STK’larda hem de özel sektörde AB uzmanlarının artık lüks değil, zorunluluk olduğunu gösteriyor.
Üniversiteler Neden Fark Yaratıyor?
Bir üniversite sadece bilgi değil, ekosistem sunar. AB projelerinde başarılı olan mezunların ortak noktası, üniversitelerinin uluslararası bağlantılarının güçlü olmasıdır.
Mesela Boğaziçi mezunları çoğunlukla Brüksel’de staj bulabiliyor; Ankara Üniversitesi ATAUM mezunları ise kamu kurumlarına danışman olarak giriyor.
Yani mesele “nerede okudun?” değil, “okuduğun yer seni hangi ağa bağladı?” sorusudur.
Sahadan Gözlemler: Forum Üyelerine Notlar
Bu alanda çalışan birçok uzmanla görüştüğümde şu üç ortak öğütle karşılaştım:
1. Dil bilmeden bu iş olmaz. İngilizce temel gereklilik, Fransızca ise büyük artı.
2. Proje yazmayı öğrenmek yetmez; bir fikri anlatabilmeyi öğren. Çünkü fonlar hikâyeye yatırım yapar.
3. Ağ kur. Üniversite sadece diploma değil, işbirliği üretme alanıdır.
Bu yüzden AB Proje Uzmanlığı, aslında “disiplinler arası empati kurma” mesleğidir.
Tartışmayı Alevlendirelim: Sizce?
- AB proje uzmanlığı ayrı bir bölüm olarak açılmalı mı, yoksa farklı disiplinlerin birleşiminde kalması mı daha iyi?
- Üniversitelerin verdiği teorik bilgiler, sahadaki gerçeklerle ne kadar uyuşuyor?
- Erkeklerin stratejik bakışıyla kadınların topluluk odaklı yaklaşımı birleştiğinde, en etkili proje modeli sizce nasıl olurdu?
- AB fonlarına erişim, gerçekten herkese açık mı, yoksa belli çevrelerin tekeli mi var?
Forumdaşlar, siz ne düşünüyorsunuz? AB projeleri sizin hayatınıza nasıl dokundu?
Kim bilir, belki bu tartışmadan, bir sonraki büyük proje ekibi çıkar.